Küçük ışıklar
Yeni bir yılın eşiğindeyiz. Dünya huzursuz/karmaşık. Dünyanın bir çok yerinde siyasi huzursuzluk, kaygı veya korku hüküm sürüyor. Her yerde çok fazla yoksulluk ve çok fazla kaygı var, bu tartışılmaz. Eşitsizlik çok yüksek. Yaşanan olumsuz değişikler artık kademeli de değil, daha ziyade vurucu nitelikte. Yalnızca toplumun kenarlarında yaşayanları etkilemiyor; ortasında kalanlara da vardı bu olumsuzluklar.
* * * *
Dünyanın durumunu yazmaya sayfalar yetmez ama bir yerden başlayalım. Yaşadığım Almanya’dan başlayayım. Almanya’da kırk yıldır ilk kez bir hükümet çöktü. Almanya’nın siyasi gücü de giderek güçsüzleşiyor. Giderek daha marjinalleşiyor sanki. Belki 6 Kasım 2024, Almanya’da şu soruyla yıllarca hatırlanacak bir tarih olacak: Trump'ın yeniden seçildiği ve eş zamanlı Alman hükümetinin dağıldığı gün neredeydin?
* * * *
Muzaffer bir Trump ‘Önce Amerika’ ideolojisini Beyaz Saray'a geri getirirken, Almanya bir dönüm noktasında mı? ‘Dönüm noktası‘, Alman Şansölye’nin Şubat 2022'de Meclis'te bu sözü kullanmasından bu yana ‘anahtar kelime‘. Belki de böyle dönemlerde bu söz bir özlem sözüne dönüşür mü bilemiyorum. Daha iyi, daha istikrar zamanlara duyulan özlem. Almanya’nın daha güzel olacağı bir dönemin özlemi olabilir.
* * * *
Takip edenler bilir. Almanya’da 23 Şubat’ta erken seçim planlandı. Şimdi herkes “Neler olup bittiğini bilmek istiyorum” diyor veya ‘Seçimin sonucu ne olabilir?’ diyor. Her şeyden önce dikkat çekici olan şey, anketlerin, rakamların tam bir işaret sunmuyor olması; Ama anamuhalefet Muhafazakar Hristiyan Birlik Partisi anketlerde yüzde 32'lik destekle büyük bir farkla önde gidiyor ve lideri Friedrich Merz'in şansölye olacağı bir sonraki koalisyon hükümetine liderlik edecek gibi görünüyor.
* * * *
68 yaşındaki Friedrich Merz yıllarca bekledikten sonra anketlerde önde görünüyor ve zafere ulaşması muhtemel görülüyor. Otuz yıl önce ilk kez federal milletvekili olmuş, üçüncü denemesinde muhafazakarların liderliğini devralmış ve Eylül ayında partinin şansölye adayı olarak onaylanmıştı. Hitabet yeteneği çok iyi ve siyasi çekişmelerden keyif aldığı da aşikar. 198 cm boyu ile kalabalığın arasından sıyrılan, lisanslı bir pilot ve zaman zaman kendi özel jetini kullanıyor.
* * * *
Burjuva, geleneksel ve varlıklı aile geçmişi bugün hala ülkenin büyük bir bölümünde idealize edilmiş bir toplumsal vizyonla örtüştüyor. Kendisi ise, 'üst orta sınıfa' ait olduğunu söylüyor. 40 yılı aşkın süredir hakim olan eşiyle ile evli. Üç yetişkin çocukları var. Partide Merkel'e karşı liderlik mücadelesini kaybedince siyasetten uzak durmayı tercih etti. 2009’da meclisten ayrıldı ve on yıldan fazla bir süre büyük bir firmada şirket avukatı olarak çalıştı, ABD yatırım firması BlackRock ile diğer birçok şirketin yönetim kurullarında üst düzey görevlerde bulundu.
* * * *
Muhafazakar lider şansölye koltuğuna oturduğu takdirde, özellikle günümüzün çalkantılı jeopolitik ortamında Almanya'yı karşı karşıya olduğu derin yapısal krizden nasıl çıkaracağı da merak konusu. ‘Almanya'nın bir sonraki hükümeti için öncelik yapısal reform olmalı. Eğitim, altyapı, kamu yönetimi, göç ve dijital ve enerji geçişleri de dahil olmak üzere birçok alanda eyleme ihtiyaç var - bunların hepsi uzun süredir ihmal edildi‘ diyorlar.
* * * *
Sanırım her şeye rağmen umutlu olmak gerekir. Bekleyip göreceğiz. Aslında her yıl kasım ayında, Aziz Martin günü Almanya’da çocuklar ellerinde fenerlerle sokaklara çıkıp şarkı söylerler. Şarkılardan biri de şöyle; 'Yıldızlar orada parlıyor / biz aşağıda parlıyoruz.’ küçük ışıkların zamanı. Elbette 2024'ün sonunda Almanya’da çok az şey parlıyor. Küçük ışıklar da umudu temsil ediyor; Umutlar tükenmez.