Yaşamak için ölmek lazım!

Bu sabah gazetemiz çalışanlarından İlker Yağmur’un trafik kazasından hayatını kaybettiği haber ile uyandım.

İlker ile uzun yıllardır tanışıyorduk.

Son bir aydır DAMGA’nın YouTube kanalında belgesel programlar çekmek için anlaştık.

Abi herkes aynı şeyleri çekip yayınlıyor.

Biz farklı belgeseller çekeceğiz.

Kimsenin aklına gelmeyen konular yayınlayacağız.

Göreceksin kısa sürede yüzbinlerce abonemiz, milyonlarca izleyenimiz olacak.

Damga’nın zaten yeterince potansiyeli var.

Biz sadece o potansiyeli harekete geçireceğiz.

…

Dedi ve kolları sıvadık.

Gazete merkezindeki ofiste YouTube kanalı için stüdyo da ayarladık.

Kamera ve ekipman malzeme listesi yaptı.

Onların çoğunu satın aldık.

YouTube kanalı bulunan bir başka arkadaşın malzemelerine müşteri olduk.

Görüşmeler yaptık.

Bir aralık itibari ile yayınlara başlayacaktık.

İlk yayınımızda İstanbul’un en eski mekanlarına yer verecektik.

Bazı çekimleri yapıldı bile.

Ancak kısmet olmadı.

Bu sabah erken saatlerde telefonum acı acı çaldı.

Arayan damga.com internet gazetesi ekibimizin yazı işleri müdürü Cansev Temuçin’di.

İlker Yağmur dün gece trafik kazası geçirmiş, hayatını kaybetmiş dediğinde rüyadayım zannettim.

Ne yazık ki rüya değildi ve çok çok üzücü bir haber almıştım.

İşte tam da o an aynen şunu düşündüm; bu hayatı çok fazla ciddiye almayacaksın.

Ufak şeyleri dert etmeyeceksin.

Sadece ve sadece iyi insan olmaya yoğunlaşıp, iyilik peşinde koşacaksın.

Adeta iyilik için tüm meleklerle yarışacaksın.

Ölüm dışında olan bitene üzülmeyeceksin.

Evet geçtiğimiz yıl yirminci yaşını kutladığımız gazetemizde ilk defa çalışan bir arkadaşımızı aniden kaybettik.

Yüzlerce gazete çalışanımız oldu.

Beraber çalıştık.

Yollarımız ayrıldı.

Sonra bir daha yollarımız kesişti.

Ama İlker ile son bir aydır çok aktif çalıştık.

YouTube kanalı heyecanı.

İnternet sitesinin trafik sorunları.

Gazetemizin görsel farklılığı.

Haberciliye bakışımız.

Çok ama çok şey paylaştık son bir ayda.

Ve ansızın aramızdan ayrıldı İlker kardeşimiz.

Arkasında gözü yaşlı ağlayan bir anne ve hüzünlü meslektaşlar bıraktı.

Kısa ömrüne iyi bir gazetecilik sığdırdı İlker.

Boyun eğmedi.

Yaşamayı çok sevdi.

Gazeteciliğin etik değerlerine son derece bağlıydı.

Son yılların revaçta alanı olan internet gazeteciliği ile arası çok iyiydi.

SEO haberciliğin ustalarındandı.

Yaşamak için ölmek lazım!

Neden mi?

Yaşamak harika, hayatta olmak muhteşem, bu güzel dünyanın havasını solmak, insanın sevdikleri ile vakit geçirmek şahane.

İyilik yapmak, iyi olmak, bir garibanın elinden tutmak, yardıma muhtaç birisine yardım etmek, dertlere derman olmak, yaralara merhem olmak muhteşem.

Ancak; ölüm olmasaydı bütün bunların kıymeti harbiyesi olmazdı.

Bütün bu güzellikleri tatmak için ölüm şart.

Her bir yakınım öldüğünde bu duygulara bürünüyorum ve diyorum ki; yaşamak için ölmek lazım.

Ölümsüzlük olsa insanoğlu insanlıktan çıkar başka bir yaratığa dönerdi.

Bizden önce ölenlere her üzüldüğümüzde bunu hatırlamak ve daha iyi bir insan olmak için yaşamak lazım.

Mekânın cennet olsun İlker Yağmur.

Ne mutlu sana, arkanda sana muhtaç kimseler bırakmadın.

Tek beden geldin tek beden gittin.

Yattığın yer incitmesin.