Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
18°
Ara

Çocuklarda duygusal farkındalık ve duygu yönetimi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Çocuklarda duygusal farkındalık ve duygu yönetimi

Çocuklarda duygusal gelişim süreci okul öncesi dönemde başlar ve zamanla gelişerek devam eder. İnsanların jest ve mimiklerinin, sözsüz ifadelerinin, duygularını ifade şekillerinin ve duygular hakkında konuşmalarının gözlemlenmesiyle duyguları anlama becerisi gelişir. Bu sebeple aile içi etkileşim bizim için önemlidir. Çünkü ebeveynler, çocukların duygusal farkındalığının gelişmesini destekleyen ve bu süreçte onların duygusal deneyimlerinin rehberliğini yapan en önemli rol modellerdir. Çocuk tarafından deneyimlenen duygulara kabul edici bir tavırla yaklaşmak, çocuğun duygularını bastırmaması ve olumsuz bir şekilde yansıtmaması açısından oldukça önemlidir. Çocukların ihtiyacı olan; hangi duyguyu yaşamış olurlarsa olsunlar bunların doğal olduğunu, olumlu duygular gibi olumsuz duyguların da kendilerine ait olduğunu ancak duyguları ifade ederken olumsuz ve kaba bir şekilde ifade edilmesinin hatalı ve kabul edilmez olduğunu bilmektir.

 

Duygularını yönetmekte zorlanan

bir çocuğa nasıl yardım edilir?

 

Tüm anne ve babalar, çocuklarının hayat yolculuklarında karşılaştıkları zorluklarla baş edebilmelerini ister. Bu baş etme becerisi, çocukluk döneminde gelişir ve çocuğun duygularını düzenleme yeteneği ne kadar güçlü olursa, gelecekteki sıkıntılarla baş etme kapasitesi de o kadar sağlam olur.

 

Duygularını düzenleyebilme veya yönetebilme becerisi, kavramsal olarak "duygu regülasyonu" olarak adlandırılır. Duygu regülasyonu, kişinin zorlayıcı bir olay karşısında duygularını ve ifadelerini kontrol ederek en uygun tepkiyi verebilmesi anlamına gelir. Ayrıca, kişinin farklı gelişen durumlara uyum sağlayabilmesi için de bu beceri hayati önemdedir.

 

Duygu düzenleme becerisi, bebeklikten itibaren gelişmeye başlar ve çocuğun büyümesiyle birlikte olgunlaşır. Çocuklar, zamanla stresli yaşam olaylarıyla karşılaşır ve bu durumlara uygun duygusal tepkiler verirler. Ancak, sinir sistemleri tam olarak gelişmediği için bu durumlarla baş etmekte zorlanabilirler. Bu zor anlarda ebeveynlerin, çocuklarının duygusal sinyallerini doğru bir şekilde okuması, onları anlaması ve duygularına şefkatle eşlik etmesi büyük önem taşır.

Örneğin, bir çocuğun istediği bir şeyin gerçekleşmediğini düşünelim. Eğer çocuk bu durumda öfke ile kendini yerlere atıyor, eşyalara zarar veriyor ya da etrafındaki kişilere vuruyorsa, duygu düzenleme konusunda zorlandığını anlarız. Bu durumda ebeveynlerin doğru bir şekilde müdahale edebilmesi için çocuğun duygusunu kabul etmesi, anlaması ve hissettiği duyguyu tanımlaması gereklidir. Çocuk, duygularını ancak ebeveynlerinin yardımıyla düzenlemeyi öğrenir. Burada, zarar verici davranışları kabul etmiyoruz, sadece çocuğun hissettiği duyguyu kabul ediyoruz. Bu yaklaşım, çocuğun duygularını daha sağlıklı bir şekilde ifade edebilmesi için ilk adımdır.

Buna ek olarak, çocuklara temel duyguları öğretmek, yoğun duygu anlarında onları sakinleştirip nasıl tepki verecekleri konusunda yol göstermek önemlidir. Son olarak, ebeveyn olarak kendi duygularınızı nasıl düzenlediğinizi ve yönettiğinizi çocuğunuza örnek olarak göstermeniz gereklidir. Unutmayın, bağırmak çocuğa bağırmayı öğretir. Siz kendinizi nasıl sakinleştiriyorsunuz? Duygularınızı nasıl ifade ediyorsunuz? Bunları düşünün.

Ve unutmayın, duygular geçicidir, ancak bu duygulara vereceğiniz tepkileri kontrol edebilmek sizin elinizdedir. Bu farkındalıkla, çocuğunuzun duygularını nasıl ifade edeceği büyük ölçüde sizinle olan ilişkisinde şekillenecektir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *