Seçimler gelip geçer hayat yolunu seçer!
Kaldı 20-25 gün. 16 Nisan Pazar akşamı en geç 21.00'de dananın kuyruğu kopacak.
Evet mi kopar.
Hayır mı kopar şimdilik sadece tahminde bulunabiliriz.
Kesin sonuç vermek mantık dışı kalır.
İyi de iki kişi bir araya geldiğimizde referandum dışı pek bir şey konuşmuyoruz ki.
Eskiden birbirimize selam verdiğimizde hemen ardından; nasılsın, iyi misin, çoluk çocuk nasıl, işin gücün nasıl, Fenerbahçe iyi gitmiyor, Trabzonspor ligden düşer mi, Sezen de ne parça yapmış ama, Recep İvedik yine kırdı geçirdi, bu sabah zor uyandım, dün gece uyku tutmadı, geçen birisi ile tanıştım, hafta sonu kar mı yağacak, havalar da amma ısındı ha, arkadaş Iphone iyi de şarjı erken bitiyor, kahve diyarında buluşalım mı, ne lan o gömlek öyle, Nike'ta kampanya varmış, senin parfümün adı neydi, annemler yarın mı geliyorlar, iş bitse de gitsek...
Gibi muhabbetler ederdik birbirimize.
*
Son günlerde tek derdimiz re-fe-ran-dum...
Duma duma dum.
Dum dum dum.
Çin çin çin.
Dal dal dal.
Çin dal, çin dal, çin...
Pardon bir an kendimi Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda hissettim.
Gerçi bu sene orada da yüzümüz gülmedi ya neyse.
*
Evet ne diyorduk kardeş.
Güya, referandumu bir an bir kenara bırakıp bugün başka şeylerden bahsedecektik.
Mümkün mü?
Alın yine iki cümlemizin birisinde o kelime geçiyor.
Hani bir fıkra var ya; bir daha amq demiyeceğim, amq!
Bizimki de o hesap.
*
Yine de ben referandum dışı bir şeyler karalayayım.
Arkadaşlar, inanın bana hayat akmaya ve yolunu bulmaya devam edecektir.
Hiçbir seçim hayatın akışını değiştirmeye yetmeyecektir.
Ne seçimler atlattık insanoğlu olarak.
Oturacağımız evleri seçerken zorlandık.
Evleneceğimiz eşleri seçerken zorlandık.
Çalışabileceğimiz iş yerlerine karar verirken zorlandık.
Meslek seçerken zorlandık.
Ayakkabı seçerken zorlandık.
Gömlek seçerken zorlandık.
Bluz seçerken zorlandık.
Tatil köyü seçerken zorlandık.
Çocuklarımıza isim seçerken zorlandık.
Yeni bir marka yarattığımızda marka adı seçerken zorlandık.
Ki; biz daha GAZETEMİSTANBUL'un doğru bir isim olup olmadığında kararsızız.
Yarın gazetenin adı belki GERÇEK olarak değişecek.
Veya HABERDAR olarak değişecek.
Şimdiden hatırlatmakta fayda var.
*
Evet ne diyorduk.
Ne seçimler atlattık insanoğlu olarak ki bu seçimi mi atlatamayacağız.
Arkadaşımıza istek şarkı seçerken zorlandık.
Yeni bir mekanda yemek yemeği düşünürken önce mekan seçmede zorlandık.
Sonra aynı mekanda masa seçerken zorlandık.
Hadi masayı seçtik bu defa da sen orada otur, ben bu tarafta, yok yok sen en iyisi böyle geç ben oraya diye defalarca karar değiştirerek zorlandık.
Hele ben, bazen yüzbin lira değerindeki bir arabayı almayı düşündüğümde bir saatte karar veririrm.
O arabaya en az beş yıl binerim, değişmem.
Ama çoğu zaman bir çorap almaya kalktığımda dakikalarca çorabın sağına soluna baktığımı bilirim.
Hadi çorapta karar verdim.
Bu defa o çoraba uygun pantolon almaya, yetmedi ayakkabı almaya, o da yetmedi bazen takım elbise almaya bile kalktığım olmuştur.
*
En iyisi bugünkü yazımızı yazının başlığı ile bitirmek.
Ne demişiz; seçimler gelip geçer, hayat yolunu seçer!