Referandum geçecek, dostluklar sürecek...
Her yazımızda, her referandum lafı geçtiğinde defalarca söylüyoruz, yazıyoruz, konuşuyoruz.
Referandum geçecek, dostluklar sürecek.
Madem bu bir sistem değişikliği.
Türk usulü başkanlık sistemi.
Yeni anayasa paketi.
Madem demokratik bir ülkede yaşıyoruz.
Bırakalım sandık ne diyorsa hepimiz sonuçlara saygı duyup işimize bakalım değil mi.
*
Dün yine benzer bir mesajı sosyal medya hesabımda paylaştım.
ANAP döneminde Gürpınar Belediye Başkanlığı yapan daha sonra MHP'ye de geçen ve buradan Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı olan ve bu günlerde ise Adalet ve Kalkınma Partisi'nde aktif politika yapan Velittin Küçük'ün ofisindeyiz.
Ofiste kimler yok ki.
Tamam belki aynı anda her zaman rastlaşmıyoruz ama ofise her siyasi partiden kişiler sık sık uğrar.
Gerek iş güç gerek komşuluk ilişkileri.
Bir ara Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın Esenyurt'taki ofisi aynıydı.
Çapan başkan son yıllarda pek Esenyurt'a uğramaz oldu.
Taksim'e İstanbul'un göbeğine yerleşti.
*
Velittin Küçük de benzer karar alır mı bilemeyiz.
Mesela bir zamanların efsane belediye başkanı Ali Çebi yıllardır hep aynı ofisten işlerini sürdürmeye devam ediyor.
Bir ara Alİ Çebi'nin ofisi de renkli görüntülere gebeydi.
Yapacak Bir şey yok.
Her şey sıra ile.
O ortamlara hiç gelemeyenler ne yapsın, değil mi?
Neyse biz dünkü paylaşımımıza dönelim.
Velittin Küçük'ün ofisi biz basın mensuplarının da sık sık uğradığı mekanlar arasında yer alır.
MHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Ali Aydın, eski Kumburgaz belediye başkanlarından Güngör Postacı, Büyükçekmece ANAP eski ilçe başkanlarından Nazmi Yazıcı, AK Parti Büyükçekmece İlçe Başkanlanı İlker Gürbüz, mevcut belediye meclis üyelerinden Recep Erol, Serkan Küçük, Ahmet Küçük, bölgemiz mevcut belediye başkanları, muhtarlar, iş adamları arada bir Velittin Küçük'ün ofisinde gerek siyasi gerek ticari görüşmelerde bulunuruz.
*
Dün de CHP Beylikdüzü Belediye Meclis Üyesi Nazım Çuhalı ile rastlaştık aynı ofiste ve yandaki göreceğiniz fotoğrafı sosyal medyadan paylaştık.
Diyeceğimiz şu.
Sel gider kum kalır.
Şu parti gelir geçer.
Bu siyasi gelir geçer.
Makamlar gelir geçer.
Ama bizler yüz yüze bakmaya devam edeceğiz.
Komşuluklarımız sürecek.
İlişkilerimiz sürecek.
Ticaretimiz sürecek.
Akrabalıklarımız, arkadaşlıklarımız, dostluklarımız sürecek.
Tamam yüz yıllık sistem değişikliğini oylayacağız ama yine de seçim sonuçta.
'Evet' diyenler de 'hayır' diyenler de bu topraklar üzerinde yaşıyorlar.
Sonuçta hepimizin ortak paydası Türkiye.
Böyle bakmak lazım diye düşünüyorum...
Neden "Hayır" diyorsunuz?
AK Parti referandum sürecinde 5 ayrı kamuoyu araştırma şirketiyle çalışıyormuş.
Daha önce 4 olan şirket sayısını 5’e çıkaran parti yönetimi, anayasa değişikliği teklifine hayır diyen MHP tabanı ile kendi kararsız seçmenine, “Niye hayır” diye sormuş.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Anketler belirleyici” değil dese de AK Parti kamuoyu araştırmalarını düzenli olarak yapıyor.
AK Parti, referandum için yapılan ilk anketlerde özellikle kendi seçmeni ve MHP tabanından gelen hayır tercihinin nedenlerini son yaptırdığı kamuoyu araştırması ile bulmaya çalıştı.
Anket sonucunda sorulara verilen yanıtlarda ortaya çıkan cevaplarda, “Anayasa değişikliği teklifini tam olarak anlayamadıkları, parlamenter sistemin yani Meclis’in kapatılacağı” gibi endişeler taşıdıkları öğrenilmiş.
*
MHP tabanından gelen “niye hayır” yanıtları ise, referandumda “Evet” çıkarsa yapılacak ilk seçimlerde partinin eriyeceği ya da yok olacağı endişelerinin yattığı öğrenilmiş.
Tabi bunlar anket sonuçları.
Her ne kadar, fala inanma falsız da kalma mantığındaki gibi, anketler tam olarak belirleyici olmasalar da ciddi ipucu verebiliyorlar.
*
Belki de referandumda en can alıcı somut ifade; hayır oyu vereceklerin en azından bildikleri mevcut sistemin devamı yönünde olurken, evet oyu vereceklerin ise bilmedikleri ve riske girecekleri oylamasıdır.
Bu cümlede geçen ifade referandumun sonucunu belirlemede en etkili gerekçe olacaktır.
Hadi hayırlısı.
Bir aydan az kaldı.
Sonuç ne çıkarsa çıksın, kazanan Türkiye olsun...