Montrö bildirisinin yarattığı kaos
Ülkemizin içinde bulunduğu çeşitli sıkıntılar yetmiyormuş gibi şimdide bildiri kaos’u başladı.
Çoktandır ülkemiz gündemindeki, HDP'nin kapatılması, arkasından Anayasa Mahkemesinin kapatılması polemikleri sürerken, şimdi ne kadar süreceğini bilmediğimiz yeni bir kaos başladı.
TBMM Başkanı’nın, “Erdoğan isterse Montrö Sözleşmesini bile kaldırabilir” demesinden sonra başlayan tartışmalardan sonra, Meclis Başkanı Şentop, yeni bir açıklama yaparak “Söylediklerim yanlış anlaşıldı. Hatta bunun imkansızlığını belirtmek için Marmara Denizinin ayran olması gibi bir şey, diyerek espri yaptım demesine karşın tartışmalar sürüp gidiyor.
Önce 126 eski büyükelçi Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesiyle ilgili açıklama yaparak kanalın imkansızlığını ve Montrö Sözleşmesinin kaldırılmasının mümkün olmadığını belirten açıklama yaptılar.
Ardından bu günlerimizde kaos olan ve polemiklere neden olan 104 emekli Amiral’in yine Montrö ile gece yarısı yaptıkları açıklama gündeme bomba gibi düşmüş ve tartışmaların ne zaman biteceği belli olmayan bir duruma gelmiştir.
Amirallerin yaptığı açıklamayı milli bir konu ve memleket meselesi sayan 98 CHP eski milletvekili amirallerin açıklamasına destek veren bir başka açıklama yaptılar.
Amirallerin yaptığı bu açıklama televizyon kanallarında sandalye bulan kadrolu elemanlara da yeni bir gündem oluşturmuştur. İşin ilginç yanı konuyla ilgisi ve bilgisi olup olmayan birçok meslektaşımıza, Siyaset Bilimcisi, Siyasi Analist gibi unvanlar edinen diğer tartışma lara da konu çıkmış oldu. Hafta boyunca “Bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur” misali tartışmaları izlemeye hazır olun.
Tepkiler
Amirallerin yaptıkları açıklama için bir kısmı, Anayasanın 26 Maddesini işaret ederek bu açıklamanın fikir beyanı olduğunu, milli bir konuya dikkat çekmek olduğunu açıkladılar. Bir diğer kısım yani bu açıklamayı darbe çağrısı gibi görenler ise açıklamanın, 5. Paragrafındaki son cümle, “Aksi halde , Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşa bilecektir.” İfadesini öne çıkardılar.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığı amirallerin bildirisi için kısaca;
TBMM Başkanı Şentop: Yıllardır ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişlerdir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Mezarlıklarda ıslık çalan korkaklar gibi, yöneticilere ve TSK'ya ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar.
İçişleri Bakanı Soylu: Sebepsiz bahaneyle ve gece yarısı yapılan bu açıklama tam olarak edepsizliktir.
AKP Sözcüsü Çelik: Yapılan açıklamalar geçmişteki çirkin olayları hatırlatıyor. Kabul edilemez.
CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu: Bu sahte gündemler tutmaz. Halkın gündemi sofrası ve işsizliğidir. Erdoğan'ı ekonomik yıkım ile yüzleştireceğiz.
MHP Genel başkanı Bahçeli: Lanetliyorum. Yayınlayanların rütbeleri sökülmeli, emeklilik hakları kaldırılmalı, maaşları kesilmelidir.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: Türkiye bu zevzekliklerden çok çekti. Bu açıklama iktidara tepinme fırsatı vermiştir. Siyaseti siyasiler yapmalıdır.
Gelecek partisi Davutoğlu : Bu bildiri kötü niyetli sorumsuzluktur. Darbe heveslilerine geçit verilmez.
DEVA Partisi Babacan : Tarihimizin utanç sayfası açılmamalı.
Saadet Partisi Karamollaoğlu: Travmaları hatırlatacak bir metod.
Vatan Partisi Perinçek : Bu bildirinin kökeninde PKK ve Amerikan bağlantısı var.
Perinçek’in yeğeni, Yunus Soner ise, Montrö’yü savunan Amirallere gözaltı uygulaması bir Amerikan organizasyonudur.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada konuyla ilgili olarak ana muhalefet partisi CHP’yi suçlayarak konuyla ilgili şunları söyledikleri şöyle: