Annem Ankara dizisi istediği reytingi aldı mı?
Geçtiğimiz çarşamba günü Kanal D’de yeni bir dizi yayınlanmaya başladı. Adı “Annem Ankara”. Dizide uzun zamandır ekranlarda görünmeyen Bergüzar Korel başrolde yer alıyor. Dizinin yapımcısı BKM. Bu, BKM’nin Kanal D’ye hazırladığı ikinci dizi. İlk dizisi meşhur Ankara dansları ile meşhur olan Dilber’in dizisi İnci Taneleri olmuştu. Bu dizi tutunca belli ki Kanal D , BKM’ye bir dizi daha yaptırmak istemiş ve yine bir Ankara temalı dizi olan “Annem Ankara” ortaya çıkmış.
Mücadeleci kadın dizisi
Annem Ankara klasik bir mücadeleci kadın hikaye dizisi. Benzeri ve biraz daha seküleri Show TV’de yayınlanan “Bahar” dizisi. O dizide de Bahar’ın hayat mücadelesi işleniyor. Bahar reytinglere ilk haftadan itibaren birincilikle girdi ve hala bu yerini koruyor. “Annem Ankara” dizisinde üç çocuğu olan, serseri ve çapkın bir kocası olan genç bir kadının boşandıktan sonra verdiği hayat mücadelesi anlatılıyor. Dizide son dönemlerde yayınlanan dizilerde sık sık karşımıza çıkan “gerçek bir hayat hikayesi” mottosu da yer alıyor. Diziyi pazarlarken doksanlı yılları yaşatan bir dizi deniyor ve son dönemlerde Türkiye’de de dünyada da popüler olan doksanlar temasına atıfta bulunuyor. Bir başka deyişle dizi doksanların rüzgarından pay kapmak istiyor diyebilirim. Kanal D diziyi inanılmaz tanıttı. Müthiş sahiplendi. Dizi Kanal D’nin ana haber bültenlerinde haber oldu, holdingin gazetelerinde haberleri yapıldı. CNN TÜRK ‘te bile dizinin haberi yapıldı. On numara bir tanıtım yapıldı. Bu kadar büyük bir tanıtım yapılınca insan ister istemez merak ediyor. Bende merak ettim ve diziye bir göz atmak istedim. Annem Ankara dizisinin ilk bölümü geçtiğimiz çarşamba günü yani 20 Kasım günü yayınlandı. Dizi öylesine bir hava ile sunuldu ki Çarşamba günü Kanal D ana haber bülteni sunucusu haberlerin sonlarında “30 saniye sonra Kanal D’de” bile dedi ve haberleri izleyenleri diziye pasladı.
Emekli kadın daire alıp iş kuruyor!
Diziyi izledim dizide hafif bir nostalji tınısı var. Seksenlerin sonundan başlıyor hikaye. Hatta tam olarak söyleyeyim 1989 yılından başlıyor dizi bunu da Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı olduğu günlere referans yaparak gösteriyor. İlk bölüm her dizinin ilk bölümü gibi dinamik ve dolu geçiyor. Dinleyiciyi tutmak için televizyon kanallarının en sık uyguladığı yöntem olan reklamsız bir ilk bölüm izledik. Dizi için melodik bir dizi müziği hazırlanmış. Bu müzik ne kadar doksanları andıran bir müzik? Bu konuda kafamda soru işareti oluştu. Dizinin hikayesi ise klasik bir hikaye. Kadının eşi karısını aldatıyor, serseri hayırsız bir koca. Kadın- dizide Bergüzar Korel oluyor - kocasından boşanıyor, kız kardeşinin evine gidiyor ama orada da ailesi tarafından horlanıyor, emekliliğini alıyor iş kuruyor kalan paraya bankadan çektiği krediyi ekliyor ve bir daire satın alıyor. Kurduğu iş ise seksenler ve doksanlarda popüler olan belediyenin mobil halk ekmek satış noktası ya da büfesi oluyor.
Bu açıdan bakınca ne yalan söyleyeyim kadına özendim. Bugün emekli olacaksın iş kuracaksın yanına da bir kredi çekip bir tane de daire alacaksın deseler ‘hadi lan’ derim. Müthiş bir fantezi bugün için. Demek ki doksanlarda yapılabiliyormuş diye düşündüm. Küçüktüm o yıllarda biraz düşündüm o dönemi ama işin içinden çıkamadım. Cebinde beş parası olmayan bir insanın banka kredisi ile ev alabilmesi fikrine bugün öylesine yabancı kaldık ki o olayı izlerken yadırgadım. Günümüzden yirmi sene sonrasında 2020’li yılları anlatan bir dizi çekilse herhalde bankadan kredi dahi çekemeyen, emeklilik maaşı ile bırak iş kurmayı bir don bile alamayan bir hikaye çıkar.
Bu dizi birinci olamaz
Neyse biz dizimize dönelim. Prodüksiyon güzel olmuş. Çekim kalitesi, mekanlar dönemi fena yansıtmamış. Dönemi daha iyi yansıtabilir miydi ? Bence evet ama bu da kötü değil. Bergüzar Korel bu diziye yakıştı mı onda soru işaretim var. Çok donuk kaldı dizide. Hüznü yansıtamayan bir yüz ifadesi var Bergüzar’ın. Bu dizide ise hüzün var. Bu açıdan bakınca bence Bergüzar’ın işi zor. Dizinin diğer oyuncularında da bir donukluk var. Mehmet Günsür hayırsız çapkın kocayı güzel canlandırmış. Çünkü adamın tipinde de bu hava var. Diğer oyuncular vasat bir havada kalmış. Diziyi izlerken yer yer sıkılmadım desem yalan olur. Temposu düşük aksiyonu pek olmayan bir diziydi. Olayı basit tutmuşlar ve sadece kadının hayata dair zorluklarına odaklanmışlar yani bir başka deyişle işi arabeske vurmuşlar. Bu yalınlık dizinin en büyük sıkıntısı. Dizinin ortasına geldiğimde bir ara kendime “sıkıldım, bu dizi birinci olamaz” dediğimi duydum.
Ertesi gün reytinglere baktım. Düşüncemde haklıydım. Annem Ankara 4,30 reyting alarak en çok izlenen altıncı program oldu. AB grubunda ise 3.9 reytingle dördüncü oldu. Bu iyi bir başlangıç mı? Evet diyemem. Çünkü rakip iki dizi Annem Ankara’nın önünde yer aldı. ATV’de yayınlanan “Kuruluş Osman” 6,75 reytingle en çok izlenen dizi olurken, NOW TV’de yayınlanan “Leyla.. Hayat.. Aşk Adalet” adlı dizi 5.88 reytingle en çok izlenen ikinci dizi oldu. Bu veriler Annem Ankara’ya istediği havayı getirmedi. İlk hafta beklenin altında reyting aldı. İkinci ve üçüncü hafta alacağı reyting dizinin şampiyonluk yarışındaki iddiasını gösterecek.
Ben Annem Ankara ile ilgili tereddütteyim ama yine de izlemeye çalışacağım. Dönem dizileri güzeldir, kalitelidir. Hele o dönemi güzel yansıtırlarsa tadından yenmez. Annem Ankara doksanlı yılları güzel yansıtır, senaryodaki heyecanı arttırırsa o zaman reytingleri zorlar ama bu tempoda daha doğrusu bu temposuzlukta kalırsa iddiasız bir yapım olarak kalır.
BARBAROS KALİTESİNİ KONUŞTURDU
Ben bu adamın sesini ve duruşunu çok seviyorum. Adı Barbaros. Tok sesi, kaliteli duruşu ile her zaman kaliteli şarkılar seslendirdi. Yaklaşık on dört yıldır albüm ve şarkılar yayınlıyor. Çok özel konser ve dinletilere imza atıyor. Farklı dillerde şarkılar seslendiriyor, tam bir sahne insanı. Yunancayı nerdeyse ana dili gibi konuşuyor. İlk albümünü 2010 yılında yayınladı. Kendi adını taşıyan albümünde çok kaliteli şarkılar seslendirdi. İkinci albüm, tekliler derken kariyerine tam gaz devam etti. İki tane cover single da yayınladı. Biri Soner Arıca’nın “Derbeder” diğeri ise AF grubundan dinlediğimiz “Evelallah”.
2019 yılında Zeynep Talu ile beraber Türk popunun doksanlı yıllardaki klasiklerinden “Sevdik Sevdalandık”ı seslendirdi. Takmamak Lazım adlı şarkısında retro bir sound sundu. Anlık şarkılar yapmadı. Zamana meydan okuyan ve gelecekte de her zaman dinlenecek şarkılar yayınladı. Barbaros şimdi de “Gel” adını verdiği yeni teklisini yayınladı. Barbaros bu şarkısında yine iddialı bir işe imza attı. Şarkısı hakkında ise “Genel olarak aşkın özlemini, hareketli ve sade müzik yapısıyla net şekilde ifade eden bir şarkı” yorumunu yapıyor. Barbaros’un yeni şarkısı Gel dahil tüm şarkılarını dinlemenizi tavsiye ediyorum. Onun şarkılarında farklı bir duygu ve kalite yakalayacaksınız.
KARAİBRAHİMGİL GERİ DÖNDÜ
İki binlerin başında müzik dünyasında çok ciddi bir rüzgar estirmişti. Popa kendi lezzetini katarak ardı ardına yayınladığı şarkılar onu piyasada pozitif konumlandırmıştı. Daha sonra bir ara ortalıktan kayboldu. Gerekçesi için evlilik filan dendi ve ciddi bir duraklamaya girdi. Ancak bu duraklama Nil’in popülerliğini etkilemedi ve yeniden müzik dünyasına dönüşünü yaptı yavaş yavaş teklilerini yayınladı. Nil şimdi de yeni şarkısı “Babil”i müzik marketlere sundu. Bu yeni şarkısında yeni yıla girerken, insanları dansa ve neşeye davet ediyor. Umut veriyor. Nil bu şarkısını bu yaz, bir akşamüstü bir yelkenlide yazmış. Sonra şarkıyı alıp, ‘kanatlarım var ruhumda’ ve ‘hadi inşallah’ şarkılarında da beraber çalıştığı Mustafa Ceceli’ye götürmüş. Şarkının düzenlemesi ona ait. Şarkının klibini eşi Serdar Erener çekti. Nil klipte koca bir düğüm atıyor. Babil’e varsa bile yoluna düşülen aşklara gelsin bu kış.
RADYOCU MİNE AYMAN MÜZİKTE DE İDDİALI
Uzun yıllardır radyolarda yaptığı yayınlarla dikkatleri çeken ve başarılı bir radyocu olmayı başaran Mine Ayman müzik kariyerinde iddialı olduğunu yayınladığı üçüncü tekli ile gösterdi. “Reva” ve “Ben Kimselere Yar Olmam” adlı şarkıları coverlayan Mine, şimdi de bir cover şarkı olarak “Sev Beni”yi seçti. “Sev Beni”yi ilk 2010 yılında Enbe Orkestrasının albümünde Ajda Pekkan ve Eren Sandal’ın birlikte seslendirmişti. Bu dinamik şarkı on dört yıl sonra Mine Ayman ve ft. yaptığı isim olan Erdem Tunç ile yeniden hayat buldu. Şarkıda Mine Ayman’a eşlik eden Erdem Tunç ise 2021 yılında “O Ses Türkiye” yarışmasına katılmış ve başarı yakalamış bir isim.
HANGİ TÜRK ŞARKICI BBC’YE KONUK OLDU?
Son zamanlarda özellikle Z Kuşağının en çok sevdiği şarkıcılardan biri Melike Şahin. Bu kız son birkaç yılda popülerliğini arttırdı ve arttırmaya da devam ediyor. Gençler özellikle konserlerine gitmekten zevk alıyor. Üniversitelerdeki öğrencilerime hangi sanatçıyı seviyorsunuz, kimin konserlerine gidiyorsunuz diye sorduğumda da hep Melike’nin adı ile karşılaşıyorum.
Melike Şahin geçtiğimiz günlerde ikinci solo albümü “Akkor”u yayınladı. Bu albümüyle beraber uluslararası konserlerinin de sayısını arttırdı. Bu konserlerinden birini de İngiltere’de verdi. Bu ara İngiltere’de de konser vermek boru değil. Buda ayrı bir başarı. Melike’nin alkış hak eden bir diğer özelliği de İngiltere’de katıldığı radyo programı.
Melike Şahin dünyanın en büyük yayıncı kuruluşlarından biri olan BBC’nin radyosuna konuk oldu. BBC Radyo'nun sevilen radyo programcısı Cerys Matthews'e canlı yayın konuğu olan Melike Şahin, solo kariyerinden ve albümünden bahsetti. Melike radyo programında kendi ekibi ile stüdyoda canlı olarak 'Canın Beni Çekti'yi ve 'Ortak'ı seslendirdi. Sohbetin kapanışında ise severek dinlediği İzlandalı şarkıcı Björk'tenin sevilen şarkısı 'Joga'yı yorumlayan Melike Şahin kendisi de ünlü bir müzisyen olan Cerys Matthews'den geçer not almış. Çok samimi söyleyeyim çok takdir ettim. Yurt dışında bir radyo veya televizyon kanalına konuk olabilirsiniz ama BBC’ye konuk olmak çok zor iş. Bravo Melike Şahin’e.
