Odadaki en akıllı kişi
“Odadaki en akıllı kişi olmamaya çalışın. Öyleyseniz, akıllı insanları davet etmenizi veya farklı bir oda bulmanızı öneririm.” demiş Michael Dell
En akıllı olmayı istemek havalı gelebilir ancak insanı geliştirmeyecek olan ortam en akıllı olunan ortamdır. Öğrenmeyi sağlayacak ve bunu devam ettirecek olan şey, bir şeyler öğrenebileceğimiz insanlarla vakit geçirmemizdir.
Bizden daha akıllı olan insanların olmasını istemek, onları tercih etmek bilgimize bilgi katacak ve bakış açımızı değiştirecektir. En akıllı olduğumuz ortamda yerimizde saymaktan başka bir şey yapmamız söz konusu olmayacaktır.
“Oluşturulabilecek en önemli tutum, öğrenmeye devam etme arzusudur.” John Dewey
Kendini geliştirme serüvenimiz hayat boyu devam eden bir süreçtir. Öğrenme ihtiyacımız hayatımızı başarılı bir şekilde devam ettirebilmek için de çok önemlidir. Bilgi alabileceğimiz insanlara denk gelmek büyük artıdır.
Kimseyi pek fazla dinlemeyen, en çok hep kendi konuşan, diğer fikirlere açık olmayan ve en çok kendi fikirlerine önem verip onları dayatmaya çalışan insanlara mutlaka denk gelmişsinizdir; her şeyi bildiklerini zannederler, ancak bildikleri çoğu şey yanlıştır veya güncel değildir farkında olmazlar. Bazen bunun altında megalomanlık da yatar.
Dinlemeyi bilmeyen insan yerinde sayan insandır. Konuşursak bildiklerimizi tekrar ederiz, ancak dinlersek yeni şeyler öğreniriz.
Dinleyebileceğimiz akıllı insanlara rastlamamız büyük şanstır. Zira herkes de dinlenmiyor...
Ve son olarak, küçükken tanıdığım birisinin bir nasihati aklıma geldi. Demişti ki: “Gelişmek istiyorsan her zaman senden başarılı ve senden iyi seviyede olanlarla arkadaş ol ki seni hep bir adım öteye taşısınlar.”
Bütün bunları kavradığınızda, odadaki en akıllı kişi olmanın aslında iyi bir şey olmadığını da anlamış oluyorsunuz.