Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
8°
Ara

Geleceğimiz oylanıyor…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Geleceğimiz oylanıyor…

Bu seçim döneminde ilk defa oy kullanacak genç seçmen sayısı yaklaşık 6 milyon civarında. Durum böyle olunca siyasiler, gençleri de cezbedecek vaatlerde bulunuyorlar.
Gençlerin en önemli sorununun işe alımlardaki torpil olduğunu herkes kabul ediyor artık.
Muhalefetin yıllardır mülakatın kaldırılması gerektiğini söylemesine kulak asmayan iktidar, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kamuda mülakatı kaldıracaklarını söylemesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir benzer açıklama yaparak, "Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız" dedi. Biraz incelendiğinde bu açıklamadan mülakatın kaldırılmayacağı anlamını da çıkarabilirsiniz. “Görevin getirdiği zorunluluklar” ibaresi mülakatın devamına işaret ediyor. Yani ucu açık bir açıklama. Gerçi bu iktidarın seçim öncesi vaat ettiklerini bir sonraki seçime kadar unuttuklarını da biliyoruz…
İktidar vaatte bulunmaz, hemen gereğini yapar. Buyurun bir kanun hükmünde kararnameyle kaldırın mülakatı. Bu ay içinde kamuya alınacaklarda da uygulamaya geçin. Elinizi tutan mı var?
Daha dünyaya geldiklerinden itibaren beslenmeden eğitime kadar fırsat eşitsizlikleri içinde büyüyen bu gençler, doğal olarak şunu söylüyorlar: “Bu zamana kadar aklınız neredeydi? Abilerimize, ablalarımıza reva gördüklerinizi unuttuğumuzu mu sanıyorsunuz? Bizler seçim zamanı hatırlanmak istemiyoruz. Biz, bu ülkenin geleceğiyiz. Vatanımızı ve milletimizi seviyoruz. Her alanda adalet istiyoruz.”
Mülakatlarla hayallerini yıktığınız, içlerindeki adalet duygusunu öldürdüğünüz bu gençlerin oyunu almak uğruna onların aklıyla dalga geçtiğinizin farkında mısınız? Her alanda mağdur ettiğiniz bu gençlerden bazıları, tam da üniversiteyi bitirip hayata atılacakken yıllardır uyguladığınız ucube bir uygulama olan mülakat yüzünden içleri kan ağlayarak ülkelerini terk ettiler. Gidemeyenler de İŞKUR kapılarında sıraya girdiler. Anne babalarının yüzlerine bakamaz ettiğiniz bu gençlerin vebalinden nasıl kurtulacaksınız? Onlarla nasıl helalleşeceksiniz? KPSS’de derece yapan gençleri mülakatlarda eleyenler, gece rahat uyuyabiliyor musunuz? Lokmalar hiç mi boğazınıza takılmıyor? Siz kestane balı yerken şekeri bulamayanlar, rüyalarınıza girmiyor mu hiç? Mülakatla işe koyduğunuz çocuğunuzun yüzüne bakınca ne hissediyorsunuz?
Tıpkı üniversite sınavlarına olduğu gibi KPSS sınavına da güven kalmamışken bir de mülakat ucubesiyle karşı karşıya bıraktığınız bu gençlerden birçoğu orta yaş çağına çoktan geldiler. Onlar kendilerini çoktan unuttular. Yeni neslin de aynı haksızlığa ve adaletsizliğe maruz kalmamaları için mücadele ediyorlar şimdi.
İş veremediğiniz gençlerin kredi borçlarını faizleriyle istediniz. Ne zaman ki muhalefet bu kredilerin faizlerinin silinmesi gerektiğini söyledi, mecbur kaldınız faizlerini silmeye. 
Kamunun herkese iş vereceği gibi bir durumun olmadığını biliyorum ama üniversite kontenjanlarının ülkenin ihtiyaçlarına göre planlanması gerekmez miydi? Mesleğim olduğu için örneği oradan vermem gerekirse; eğitim fakültelerinin kontenjanlarını ihtiyaca göre belirleyip mezun olduklarında da atamalarını yapsaydınız bugün atanamayan öğretmen sorunu olmazdı. Ülkenin ihtiyacı kadar hemşire yetiştirmiş olsaydınız atama bekleyen hemşire sorunu olmazdı. Özellikle iş kurma olanağı olmayan mesleklerin planlaması ihtiyaçlara göre belirlenmeliydi. Ama maalesef bu planlamaları da yapacak -Devlet Planlama Teşkilatı gibi- kurumları yok ettiniz.
Gençler gözlerini açtı artık. Boş vaatlerle karınlarının doymayacağını, geleceklerinin aydınlık olmayacağını iyi biliyorlar. Bu çarpık sistemi değiştirmek ve ülkelerini daha aydınlık geleceğe taşımak için görev ve sorumluluklarının farkındalar. Bu uğurda da karşılıksız çalışıyorlar.
Unutmayın, ulusumuzun, özellikle de geçlerimizin hayallerini gerçekleştirmeleri için söz sırası hepimizde artık. Selam olsun kendilerinden çok ülkelerinin geleceğini düşünerek sandıklara koşacaklara…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *