Kira artışlarına kim dur diyecek?
Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi de kira artışlarındaki yükseliş. Her şeyde olduğu gibi fırsatçılıkta da engel tanımayan insanımız, döviz artışlarını enflasyonu bahane ederek kiraları absürt seviyelere çıkarmış durumda. Fırsatçılık yapan bazı ev ve işyeri sahipleri kiralara fahiş oranda zamlar yaparak halkı canından bezdiriyor. Geçen yıldan beri sürekli artmaya devam eden ev kiraları aksine kat ve kat artmaya devam ediyor.
En düşük kira asgari ücretin 1 buçuk katında
Bugün asgari ücret 5 bin 500 TL. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol şehirlerde asgari ücret fiyatına kiralık yer bulmak olanaksız. Halkımız gerçekten mucizeyi başarıyor. Asgari ücretle çalışan bir işçinin aldığı maaş ev kirasına yetmezken geçinebilmesinin adı bir mucizedir. Geçen yıl ortalama 2+1 bir evin kirası 2-3 bin lira civarındayken bugün bu kiralar tam dört beş katı artarak 8-15 bin rakamlarına kadar yükseldi. Ev arayan bulamıyor. Kirada oturan kiracılar da ya ev sahiplerinin istediği zam oranını kabul et ya da evi boşalt tehdidi ile karşı karşıya kalıyor. Zam yağmuru altında ezilen kiracılar ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.
Faturalar kredi kartı ile ödeniyor
İnsanlarımız çeşitli banklardan almış oldukları kredi kartlarıyla faturalarını ödüyorlar. Market harcamalarını temel ihtiyaçlarını kredi kartlarıyla yapıyorlar. Kredi çekip borçlarını borçla kapatmaya çalışıyorlar. Kendilerinin olmadığı bir parayla olabildiğince ayakta durmaya çalışıyorlar. Bir yerde bu çözümde son buluyor. Giderler gelirden fazla olunca sonu hüsranla biten hikayelere şahitlik ediyoruz. İflas edenler, evine hacizler gelenler, ailesi dağılanlar trajedi olarak karşımıza çıkıyor.
Çocuklarını okuldan alıp işe veren aileler var
Özellikle son zamanlarda aile dramlarına şahitlik ediyoruz. Eşi ile birlikte asgari ücretle çalışan bir baba, her şeye fahiş fiyatta gelen zamlardan dolayı evinin ve çocuklarının birçok ihtiyacını karşılayamadığını anlatıyor. Artan kira fiyatları ile de elinde ne var ne yok kiraya verdiğini 2 çocuğu olan ve ikisi okula giden, aile bütçesine katkı olsun diye çocuklarını okuldan alıp işe vermek zorunda kaldığını göz yaşları içinde anlatıyor. “Faturalar ve üstüne maaşın birine denk gelen kirayı hesaba katarsanız nasıl bir sıkıntı yaşadığımızı daha iyi görebilirsiniz. Kimsenin yaşanan sıkıntılarla ilgili bir adım attığını da göremiyoruz. İnsafsız ev sahiplerinin elinde kaldık.“ diye isyan ediyor.
Kira artışında yasal sınır yüzde 25 oranında
Devlet tarafından kira artışlarında yasal üst sınır yüzde 25 olarak belirlendi. Ama kimsenin bunu uyguladığı yok. Kirada durum mal sahibinin insaniyetine kalmış. “İşine gelirse” söylemleri, yasal kirayı bankaya yatıran, kalanını elden alan mal sahipleri. Kiracılar kış aylarında bu soğukta sokakta kalma korkusuyla zamlara boyun eğmek zorunda kalıyor. Kiracı mülk sahibi anlaşmazlıklarında açılan davalar hızla artıyor. Enflasyon baskısı karşısında alım gücü zayıflayan kiracılar, büyük bir sorunla karşı karşıya kalmış durumdalar. Aşık Mahsuni Şerif'in sözlerinde dediği gibi;
“Yoksulun sırtından doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.”
Sağlıcakla…