Saygı ve dik duruş
Önceki gün ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile onun yanından hiç ayrılmayan İsmet İnönü ve onların silah arkadaşları olan atalarımızın manevi huzurları önünde saygı duruşunda bulunduk.
Kurucu önderimiz Atatürk’ün vefatının 83. Yılı daha büyük bir katılım ve heyecanla anıldı. Geçmiş yıllara göre, son yıllarda Atamıza ve onun eserlerine saldırı ve karalamalar sonrasında halkımızın Atatürk'e daha çok yöneldiğini görmek beni ziyadesiyle memnun etti.
10 Kasım günü saat 9.05 te ülkemizin en ücra köşesinden en kalabalık şehirlere kadar yollar, meydanlar ve iş yerlerinde, tarlalarda, inşaatlarda hayat durmuş ve herkes ayaktaydı.
Yabancı devletlerde bulunan Büyükelçilik ve Konsoloslukları Mızda da aynı durumun var olduğunu biliyorum. Merak ettiğim dünyanın birçok devletinde atamızın ya heykeli ya da büstü bulunuyor, acaba oralarda da atamıza çiçek götürüp saygı duruşu yapan oldu mu?
O duruş var ya…
Birilerinin, “Orada sap gibi durmanın ne anlamı var” dediği gibi, ya da Tevbe Suresinin 84. Ayetinde mezarlıklarda neden durulduğunu açıkça anlatmasına rağmen, “Mezarlıklarda ayakta durulmaz” diyen ve halkımızı Allah ve Kuran ile aldatanların uydurduklarına bakmadan ve onları yok sayarak Atamızın ve onun silah arkadaşları olan dedelerimizin manevi huzurunda saygı ile durdum.
Benim Ali Çavuş Dolu ve Durmuş Demirağ adlı dedelerim Balkan Savaşı çıkınca askere gitmişler ve Cumhuriyetimiz ilan edildikten sonra memleketleri olan Alucra’ya dönmüşler. Şimdi Atatürk’ümüze silah arkadaşlığı yapmış olan bu iki dedemin yanında, Çanakkale de, Sakarya da, Büyük Taarruzda, Kurtuluş Savaşının her kademesinde ve sonrasında çıkan isyanlarda, son 35-40 yıldır ülkemize tebelleş olan teröristlere karşı vatanımızı savunan ve şehit olanların manevi ruhlarının karşısında saygı duyulmazsa ne yapılır?
Yine Kurtuluş Savaşı sırasında gaziyi ve silah arkadaşlarını destekleme fetvası veren Börekçizade Rıfat’ın manevi huzurunda saygı duruşunda bulunulmaz mı?
“Ülkemizi işgal edenlere karşı savaşmamız gerekir, Hiçbir şeyiniz yoksa yerden taş alıp düşmana fırlatın” diyen Denizli müftüsü Hulusi Hoca’nın manevi huzurunda saygı durulmaz mı?
Koçgiri isyanları sırasında devletten yana tavır koyan Dersim milletvekili Diyap ağa ya saygı duyulmaz mı?
Kurtuluş günlerinde Anadolu'yu gezerek, “Kuvayi Milliye’ye katılın” diyen Şeyh Mücahit Ahmet Sunusi’ye saygı duruşu yapılır.
Kurtuluş savaşı yılları ve sonrasında ellerinden geleni yapan Hasan Tahsin, Ruşen Eşref, Yunus Nadi, Halide Edip Adıvar, Kara Fatma, Halime Çavuş, Nezahat Onbaşı, Emire Ayşe Aliye, Şerife Bacı, Gördesli Makbule, Tayyar Rahmiye, Hafız Selman İzbeli, Şahin Bey, Sütçü İmam, Fevzi Çakmak, Yörük Ali, Topal Osman, Satı Çırpan gibi daha nice kahramanların manevi huzurunda saygı duruşu yapılıp bir Fatiha okunmaz da ne yapılır?
Bunlara da dik durulur
Elbette o saygı duruşunun bir başka tarafı da bazılarına ve onların fikirlerine ve o fikri taşıyanlara karşı bir dik duruştur.
“Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye hain, şaki, yağmacı, katillerdir. Derhal öldürülmelidirler. İngiltere ve Yunan’a zayiat vermek hayırlı olmaz” diyen İskilipli Atıf ile o dönemde bunlara idam fermanı veren sarayın fetvacısı Mustafa Sabri’ye karşı bir dik duruştur.
İngiliz sevenleri Derneği kuran Sait Mollaya karşı ve yine yeni bir vatan kurmak için çarpışanlara karşı olan Anzavurculara, Yunanın kuklası Delibaş Mehmet’e, milletini sırtından hançerleyen sözde mahkeme başkanı Nemrut Mustafa’ya, Yunanlılara tezahürat yapan İzmir Valisi Kambur İzzet ve onlar gibi düşünenlere karşı bir dik duruştur o duruş.
Aydın İşgal edildiğinde balkonuna Yunan bayrağı asan belediye başkanı Çakmarlı Emin bey’e, “ Atatürk ve arkadaşlarının kafaları ezilmeli” diye yazan Refi Cevat’a karşı, Atatürk'e karşı birilerinin kışkırtmasıyla suikast düzenleyen Vali Ali Galip’e karşı, Orient ekspresi ile kaçan Damat Ferit, kahramanlar yeni bir devlet kurmak için kurtuluş savaşında kan akıtır, can verirken kendine yeni zevceler alıp düğün yapan ve sonunda bir İngiliz gemisi ile kaçan Vahdettin’e karşıdır o dik duruşumuz.
Vatanımız, milletimiz bayrağımız ve geleceğimiz için bu dik duruşlarımız hep devam edecektir.
Saygı duyulması gerekenlere karşıda aynı şekilde saygımız sürecektir.