Çare sizsiniz
Yaşadığımız hayatın her alanında içerisinden çıkmadığımız sorunlarımız her zaman olmuştur. Artık pes ettiğimiz “tamam buraya kadarmış” deyip hayata küsmüşlüğümüz de vardır. Aslında işin sırrı kendimizi yenileyebilmekten ve beynimizi pozitif yönlendirebilmekten geçiyor. Enerjinizi hangi yönde harcarsanız o yöne doğru hayat akışınız devam eder.
İnsanlar doğduklarında hiçbir düşünce, amaç, ideoloji ve gayeye hizmet etmeden yaratılışın en saf haliyle dünyaya gelir. Aileden başlayan yaşam kriterleri ailenin düşünce, örf, adet, yaşam biçimi ve kişinin çevre yapısına göre değişir. Bu değişimler ileride yaşam biçimi olarak hayat standartlarını belirler.
Aklı selim düşündüğümüzde hiçbir birey terörist, katil, hırsız gibi suçluluk potansiyeli yüksek yaşam biçiminin içerisinde olmak istemez. İlkokul çağlarındaki bir çocuğa; "büyüyünce ne olacaksın?" diye sorduğunuzda Polis, öğretmen, doktor gibi toplum nazarında yararlı meslekleri içine alan meslek kollarından birisinin adını telaffuz eder. Aslında bu cevaplar yaradılış gayesinin en saf ve en yalın halidir. "Ağaç yaşken eğilir" misali çocukluk yıllarımızdan itibaren nasıl yetiştilirip yönlendirilirsek o doğrultuda yaşam süreriz.
"Bir sabah uyandığımda kapı çalsa, gelen çocukluğum olsa ve hep bizde kalsa" diye çocukluk dönemlerimize özlem duyarız. Tüm alışkanlıklar, korkular, duygu durumları zihinde başlar, zihinde biter. Biz sosyal ortamlarla ilgili zihnimizde korku ya da endişe dolu bir senaryo oluşturduğumuz için her sosyal ortama girdiğimizde bu senaryo canlanıyor. O halde bizde bu senaryoyu keyifli, huzurlu, güven dolu bir senaryo ile değiştirebiliriz! Kendimizi kaygılı, korkulu, çaresiz olarak başrolde değil de tam tersine kendine güvenen, çok rahat iletişim kurabilen, takdir ve beğeni kazanan bir başrol oyuncusu olarak yer alabiliriz. Biz zihnimizi nasıl eğitirsek zihnimiz o düşünceyi kabul eder ve gerçekmiş gibi uygular. Bu yüzden kendimize başarılı gördüğümüz o modeli zihnimize kabul ettirebilir ve hayata geçirebiliriz.
Tıp okursan karşına, insan DNA'sının şempanze ile yüzde 98 aynı olduğu çıkar.
Biyoloji okursan karşına, evrim çıkar.
Fizik okursan karşına, big bang teorisi çıkar.
Kimya okursan karşına, elementlerin kaynaşmasıyla ilk canlıların nasıl oluştuğu çıkar.
Tarih okursan karşına, dinlerin nasıl ortaya çıktığı çıkar.
Jeoloji okursan karşına, dünyanın 4,5 milyar yıl yaşında olduğu çıkar.
Arkeoloji okursan karşına, tüm Ortadoğu dinlerinin temelini oluşturan sümer kültürü çıkar.
Paleontoloji okursan karşına, dinozorlar çıkar.
Ama hiçbir şey okumazsan, sana ne söylenirse ona inanırsın. Hep başkasının sana sunduğu hayatı yaşarsın. Başkalarının doğrularıyla yaşamak zorunda kalırsın.
Sen bunların hiçbirisini fark etmezsin bile;
Kendini çok akıllı zannedersin...
Nasıl bir yaşam dönemi geçirmiş olursak olalım, nasıl yetiştirilirsek yetiştirelim kendimizi yenilemek ve geliştirmek bizim elimizde. Gelişimeye ve yenilenmeye başkalarının yönlendirmeleriyle değil, kendi hür irademizle, kendi doğrularımızla, bilim ve ilim ışığı altında başlamlıyız.
Çaresizseniz çare sizsiniz!
Sağlıcakla…