Korona günlerim (2)
Geçtiğimiz gün negatiftik, bugün ise pozitif... Yakalanmamak şu süreçte zaten mucize idi.
İlk yazımda bir temaslının yaşadıklarını ele almıştık ve tek tek anlatmıştık. Bugün ise pozitif olan bir hastanın yaşadıklarını size ilk ağızdan anlatmak gerektiğini düşünüyorum.
Pazar gecesi idi, bir baş ağrısı ki sormayın gitsin. Bu ağrıya can dayanmaz derken, ondan daha da beteri ve daha da şiddetlisi olan sırt ağrısı başladı Pazartesi günü. Zaten bir çok takipçimiz de yaptığımız canlı yayındaki halimizden "Bu adam kesin pozitif çıkacak" izlenimine varmış. Ki hepsi de haklı çıktı. Salı günü bacaklarımın sanki koparcasına ağırdığını hissettim. Akşama doğru ise koku ve tat alma duygularımın tamamını kaybettim. En keskin ne varsa hepsini tek tek kokladım ama nafile. Bildiğiniz soğanı sakız gibi çiğnedim ama yok. Gram tat alamadım. Ağzımda çok kötu bir kuruma söz konusu. Hani derler ya "Dilim, damağım kurudu" halt etmiş bu cümle bu kuruluğun yanında. İçtiğim suyu belki de bu yaşıma kadar içtiğim sulara eş değer tutuyorum. Yediğim portakal, mandalina ve kivi... Tarih yazmaz bu kadar sayıyı benim açımdan. Sarımsak yiyip te hiç tadını alamamak! Salı günü test yapıldı ikinci sefer. Tabi ben Pozitifim diyemiyorum evdekilere. Sadece her ihtimale karşı mesafelerimizi sıkı tutalım diyebildim. Eşim zaten bir odada izole. Yüzünü bile göremedik daha görüntülü aramalar hariç. Çocuklar desen odalarında kapıları kapalı.
Ve çarşamba sabahı saat 07.00'de test sonucum pozitif olarak açıklandı. İlaçlarımı bekliyorum şimdi. İlaçları içecek miyim? Tabi ki içeceğim! Bu kadar bilim adamından ve doktordan çok daha iyi bilecek değilim... İçenler içerisinde hafif atlatanlarda çok fazla bir sıkıntı olmuyormuş. İlaçları kullandığım süreyi de sizlere aktaracağım.
Ama sadece şu kadarını söyleyeyim;
Kaçtığımız, yakalanmamak için korunma noktasında büyük çaba harcadığımıza değecek kadar sıkıntılı bir süreçmiş bu illet virüse yakalanmak. O sebeple bir daha haykırıyorum. Lütfen önlemlerinizi almaya devam edin. Çünkü bu virüsün hiç şakası yok. Vurdu mu deviren cinsten. Mümkün olduğunca tedbirinizi elden bırakmayın. Diyeceksiniz ki sen aldın da bu kadar tedbiri ne oldu? Olsun ben bugün karantinam bitse, yine sokağa çıksam, yine aynı önlemleri almaktan vazgeçmem ve vazgeçmeyeceğim. Sizler de ne olur ise olsun önlemlerinizden vazgeçmeyin.
Gözlemlediğim bir başka konu da İlçe Sağlık Müdürlüğümüze bağlı filyasyon ekiplerinin görevlerini ilçemizde layığı ile yerine getirdikleri ve hatta insan üstü bir gayretle çalıştıklarıdır. Düşünün günde 5 vaka varken kaç personel ise, bugün 100'ü geçen vaka sayısında da o kadar personel. Sizleri bu halde bile ayakta alkışlıyorum. Allah hepinize kolaylıklar versin . Rabbim sizlere sağlık, güç ve kuvvet versin.
Bakalım bu yazının üçüncü serisinde neler yazacağım. İnanın en az sizler kadar merak ediyorum.
Bu arada benim gibi şu an evinde yada hastane odalarında bu virüs ile savaş veren tüm vatandaşlarımıza Allah yardım etsin . Herkese tek tek acil şifalar diliyorum.
İnsanlığın belki de kendi yarattığı bu gözle bile görülmeyen düşman ile savaşı kazanmak dileğiyle...
Allah'a emanet olun...