Vekillerimiz görevini yapıyor mu?
Biz vatandaşların oyları ile seçilen ve halen TBMM de görev yapan vekillerimiz, uzun zamandan beri dillendirilen, Af Kanunu lanet korona virüsü’nün de katkısı ile, İnfaz Yasası olarak kabul edildi.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7242 nolu Kanun 14 Nisan Günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Taslak komisyonda tartışıldı, TBMM’de tartışıldı ve 330 vekilimizin katıldığı oylamada taslak 279 oy kabul oyuna karşılık 51 ret oyu ile kabul edildi.
Buraya kadar her şey normal gibi görünüyor ama aslında normal değil.
Şöyle ki;
Yasa kabul edildikten sonra muhalefet kanadı veryansına başladı. Yok efendim elinde silah olan katiller serbest bırakılmış, kalem tutanlar içerde kalmış. Cinsel istismarda bulunan tecavüzcüler çıkmış, düşüncesini söyleyen ya da yazan içerde kalmış. Görevi gereği gidişatı açıklayanlar, haber yapanlar vs. içerde kalmış. Vay şöyleymiş, böyle olması gerekiyormuş falanda filanda…
Bu tartışmalar taslak kanunlaşmasına rağmen sürüp gidiyor. Bunlar doğru tespitler. Mesele demokrasi gereği parmak olduğuna göre an itibariyle yapacak bir şey yok ama, iktidar ve muhalefet kanadı vekilleri için söylenecek çok şey var.
O zaman söyleyelim.
TBMM’de ki sandalye dağılımı bildiğim kadarıyla, iktidar olan Millet İttifakının AKP 291, MHP 49, BBP 1 olmak üzere 341 vekili var. Muhalefet Konumundaki, Cumhur İttifakı’nın CHP 139, İYİ Parti 37 ve SP 1 olmak üzere 177 vekili var.
Buna HDP’nin 61 sandalyesi eklenince 238 vekil oluyor. Bu sandalye dağılımında 5 bağımsız, 1 DP, 1 Demokratik Bölgeler Partisi, 2 TİP vekillerinin tavırlarının ne olduğunu bilmediğim için hesaba katmıyorum.
Bu durumda bu yasa tasarısı TBMM’de görüşülürken, parlamentoda bulunan muhalefet kanadı, ‘Nasıl olsa iktidar kanadı çoğunlukta’ diyerek evlerinde yan gelip yattılar. Mecliste üç-beş vekil ve Başkan Vekillerinin bulunmasının yeterli olduğunu kafi gördüler.
Yasa kabul edildikten sonra feryat figan edenler, maddelerin görüşülmesi sırasında iktidarın TBMM’de azınlıkta olduğu bir sırada tam kadro mecliste bulunmuş olsalar ve verilecek önergeyi oylamış olsalardı, dışarıda feryat figan ettikleri konular görüşülür ve belki de kanunlaşırdı diye düşünüyorum. Zaten vekillerin görevi de bu değil midir?
Şimdi sonuca bakalım.
Taslağın kanunlaşmasında kullanılan evet oyu 279. Bana göre iktidar kanadının çıkarması gereken blok oy vekiller görevini yapmış olsaydı 341 olmalıydı.. İktidar kanadının 62 vekili böylesine önemli bir oylamada neredeydi?
Mazereti olup olmayanları bilmiyorum ama, belli ki onlarda, ‘Nasıl olsa sayısal olarak biz çoğunluktayız’ deyip yan gelip yatmış ve milletin verdiği görevi yapmamışlar.
Muhalefet kanadının verdiği 51 Ret oyuna gelince, muhalefet kanadını oluşturan 238 vekilden 52 si mecliste oy kullanmış. Bunlardan 19’u CHP den ve bir vekil yanlışlıkla evet oyu vermiş. Diğerleri hangi partiden bilmiyorum.
Şimdi atıp tutan ve hayıflanan tüm muhalefet vekillerine soruyorum.
Böylesine önemli bir oylama sırasında neredeydiniz?
MHP Genel başkanı hasta haliyle oylamaya katılırken, diğer parti başkanları neredeydi? Onlar orada bulunsalardı, başkanlarına gözükmek isteyenler çoğalır oylamadaki rakamlar değişmez miydi?
O zaman bu tasarı yine kanunlaşacaktı ama, bu kadar cılız bir rakamla değil. Gürül gürül bir ret oyu ile ve tam kadro evet ile gerçekleşecekti.
İktidar ve muhalefet guruplarını oluşturan ve oylamaya katılmayan vekiller, böylesine önemli bir oylamaya katılmıyorsanız sizin işiniz nedir?
Sizlerin işi, “Nasıl olsa çoğunlukta değiliz Grup Başkan Vekillerimiz var. Yanlarında üç beş vekilimizde bulunuyor. Katılmamız sonucu değiştirmez” deyip yatmak mıdır?
Şimdi TBMM’de bulunmayan ve oylamaya katılmayan sayın vekil ve başkanlar, başınızı iki elinizin arasına alın ve vicdanınızla baş başa kalıp milletin sizi ne için seçtiğini düşünüp onlara layık olup olmadığınızı değerlendiriniz bakalım.