Ne tiyatroymuş bee!..
Her nedense, günlerdir Selahattin Demirtaş’ın yazdığı Devran isimli kitabından alınan beş öykünün, tiyatro oyununa çevrilip sahnelenmesi olay olduğu gibi gündemi meşgul etmeyi sürdürüyor.
HDP eski eş Genel Başkanı ve halen Edirne Cezaevinde yatan Selahattin Demirtaş, 16 öyküden oluşan bir kitap yazmış. Kitabı okuyanlardan edindiğim bilgilere göre kitabın içeriğinde ne HDP, ne PKK ne de politika yokmuş. Sadece bazı insanların başından geçen yaşam öykülerini anlatan bir kitapmış.
Bu kitaptan aldığı beş öyküyü Okuma Tiyatrosu’nun sanatçılarından Jülide Kural ile Ömer Şahin oyunlaştırmış ve Kenter tiyatrosunda gösterilmiş.
Yazılanlara ve televizyonlardaki, “Her şeyi ben bilirim” diyen ve kendini uzman gazeteci araştırmacı akademisyen sayanlar kıyamet koparıyor.
Bu kıyamet kitabı yazan Demirtaş’a mı? Tiyatroyu izleyenlere mi?
Kimler izlemişti. Salondan çekilen fotoğrafa bakıldığında hani bir haberde fotoğraf altı yazılırken soldan sağa doğru başlanır ve yazılır ya. Bende öyle yapayım. Sırrı Süreyya Önder, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kadir İnanır, Dilek İmamoğlu, Başak Demirtaş, Selvi Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu ile arka planda tanıyabildiğim, CHP eski milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş, Gazeteci ve şimdi Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül var.
Tartışılan konu niye bu kadınlar bir araya gelip tiyatro izlemişler? Kadın birlikteliği ile siyasi bir mesaj mı veriliyormuş? Falan filan.
Kitabı okumadığımı bildirmiştim. Kitabın içeriğinde ülke ve milletimizin bölünmez bütünlüğüne halel getirmeyecek bir hususun olmadığını yine televizyonlarda kitabı okuyanlar anlattı. O zaman tepki kitabı yazan Selahattin Demirtaş’a mı?
Hangimiz hangi tiyatroya giderken bu eserin yazarına ve yönetmenine bakıyoruz ki?
Fotoğrafta yer alanlardan Sırrı Süreyya, daha önceleri barış aranırken, çözüm günlerinde İmralı ve Kandil’e gönderilmemiş miydi?
Kadir İnanır yine o barış ve çözüm zamanında atanan akil insanlardan biri değil miydi?
Pervin Buldan eski mevkidaşının kitabının oyunlaştırılmasını izliyor. Canan Kaftancıoğl Genel başkanının eşi ne refakat etmek durumunda.
İzlediklerimden anladığım kadarıyla tepki hanımların bir araya gelmesinde ve kadın dayanışmasında toplanıyor. Bunda gocunacak ne var ki? Keşke tüm kadınlarımız bir arada ve birlik beraberlik içinde olup çeşitli fikirleri tartışıp memleket menfaatine olanlarda bir araya gelseler.
Bu kadınlar Selvi Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde, Dilek İmamoğlu, Başak Demirtaş ve Aygün Demirtaş’ın katılımıyla Bakırköy de bir restoranta bluşup (Ağustos ayında) Başak demirtaş’ın doğum gününü kutlayıp kendisine hediyeler verdiler.
Doğum günü kutlamasıyla bir araya gelen hanımlardan Başak Demirtaş, “Biz hanımlar birbirimizi iyi anlarız. Haksızlık ve hukuksuzluğun toplumda her kesime sirayet ettiği, toplumun kutuplaştırıldığı bu zamanlarda bu dayanışmayı anlamlı buluyorum. Bu zorlukların bu dayanışma geliştirilerek çözüleceğine inanıyorum. Selvi ve Dilek hanımlara teşekkür ediyorum" demiş.
Ev sahipliği yapan Selvi Kılıçdaroğlu’da, “Bir arada oluşumuz önemli. Ülkemizde bir kutuplaşmayı görüyoruz. Bunun giderilmesi için daha fazla gayret sarf etmek gerektiğini düşünüyoruz. Buluşmalarımız devam edecek” demişti.
Bu buluşmadan sonra kimse, “Vay bunlar ne diye bir araya geldi? Ne dayanışmasıymış?” gibi şeyler söylemedi. Şimdi bir tiyatro oyununu izlemek için bir araya gelince fırtına koptu.
Tepkiler, hanımların dayanışmasına mı. Demirtaş’ın kitabının oyunlaştırılmasına mı anlamış değilim.
Tartışmalar bitip sular durulunca anlayacağız.