CHP, Kılıçdaroğlu, İnce, Atilla ve Rahmi Turan
Ülkemizde her şey güllük gülüstanlıkmışcasına, günlerdir konuşulan ve konuşulmaya devam edecek olan konu Külliyeye kim gitti ya da gitmedi.
Bu durum CHP’ye bir komplomu? Değil mi? Tartışmaları süreceğe benziyor.
Bu sırada kimilerinin aklına bir önceki Genel Başkan Baykal’a uygulanan kaset komplosu geliyor. Ülkemizde senaryo yazmayı benimseyen o kadar çok yazar, araştırmacı ve akademisyen var ki! Herkes ahkam kesiyor. Televizyonlar da bunların kimler olduğunu izlemeniz mümkün.
Olay neydi, hatırlayalım.
Güya CHP Genel başkanlığına aday olacak kişi Külliyeyi ziyaret edip orada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşüp, kendisinden yardım talep etmiş.
Cumhurbaşkanı da, “Evet senin CHP Genel başkanı olman gerekir. Elimizden gelen yardımı yaparız” demişmiş.
Sanki adam orada kayıt yapmışçasına tüm konuşmaları aktarıyor.
CHP’ de Genel Başkanlığa aday olacak kim olursa olsun böyle bir ziyaretin yapılması söz konusu değil. CHP’nin bilmen ne mahallesi ya da bilmen ne köyünde yaşayan bir üyesinin bile önemli bir husus olmayınca Beştepe’ye çıkıp yardım talep edeceğini sanmıyorum.
Olaya böyle bakılınca böyle bir ziyaretin yapılmadığı gün gibi ortada. Zaten olaya adı karışan Cumhurbaşkanı, "Böyle bir görüşmenin gerçek olduğu kanıtlansın, Cumhurbaşkanlığımı bırakırım” derken, konunun diğer ismi Muharrem İnce, “Bu görüşmeyi benim yaptığım kanıtlansın, Taksim Meydanın da kendimi yakarım” diyor.
Tam da delege seçimlerinde
Burada dikkat edilmesi gereken bir hususunda;
Var olduğu kesinleşmeyen bu görüşmenin 9 Kasım Gönü olduğu belirtiliyor. Bilindiği gibi Cumhuriyet Halk Partisinde kongrelerde oy verecek olan mahalle delegeleri seçimleri 8 Kasım da başladı ve bu günlerde devam ediyor. Böyle bir olayan ya da komplonun tam da CHP’de seçim sürecinin başladığı günün ertesine dek gelmesi de düşünülmesi gereken bir konu değil midir?
Bu arada Fox tv ye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çalar Saat Programın da İsmail Küçükkaya’nın sorularına şu cevabı veriyor.
İ.K – Siz bu haberi okuduğunuzda doğrudur dediniz mi?
K.M- Evet.
İ.K.- Tahmin ettiniz mi? Yani Erdoğan şunu ya da bunu çağırmıştır, bunlarla görüşmüştür dediniz mi?
K.K- Özel bir tahminde bulunmak istemem ama, doğrudur.
İ.K- Aklınızdan birileri geçiyor mu?
K.K- İsim vermek istemem.
Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra yaptığı açıklamalarda, “Ben direk birini biliyorum anlamında bir şey demedim. Böyle duyumlarım olduğu belirtmek istedim” dedi.
Bana göre Kılıçdaroğlu, o proğramda, “Her CHP üyesi Genel Başkanlığına aday olabilir ama hiç kimsenin külliyeye gidip iktidar partisinin Genel başkanından yardım talep etmez. Böyle bir konuya ihtimal vermiyorum” demiş olsaydı, konu kapanmış ve günlerdir konuşulmazdı diye düşünüyorum.
Öte yandan adı geçen Muharrem İnce yaptığı açıklamada, “Genel Başkanımızı telefonla aradım. Böyle bir kişi var mı diye sordum. Bunun partimize bir komplo olduğunu belirtip, beraber açıklama yapalım ayrıca öyle biri varsa o şeref yoksununu açıklayın” dedim.
Gazeteciler ne diyor?
Türkiye Gazetesi yazarlarından Cem Küçük, “Talat Atilla Milliyet Gazetesinden asparagas haber yaptığı için atılmıştı. Rahmi Turan duayen bir gazeteci olarak böyle birine nasıl inandı?” diye soruyor.
TV 100 den Murat Kelkitlioğlu yazısında, “Bu haberi Tancay Özkan’ın önce Uğur Dündar’a ilettiğini, Dündar’ın ‘CHP yi dizayn ediyor derler’ diyerek kabul etmeyince, konuyu Rahmi Turan ile arasının iyi olduğunu bildiği Talat Atilla’ya söylüyor. Atilla da konuyu Rahmi Turan’a aktararak gazetede yazmasını sağlıyor. Gazetede yayınlanınca durmayan Tuncay Özkan, hemen hemen İsmail Küçükkaya’yı arayıp Kılıçdaroğlu nu canlı yayına katılmasını sağlıyor” diyerek olayda Tuncay Özkan’ın olduğunu ortaya koyuyor.
Talat Atilla ise üst üste açıklamalar yapmayı sürdürüyor ve son olarak, “Ben CHP içindeki kişiler ya da kurumun açıklamasını bir süre bekleyeceğim. Beklediğim açıklama gelmez ise yeni bir açıklama yapacağım” diyor.
Bir tv programına bağlanan Mahmut Övür ise, “Bu haber bir operasyon gazeteciliğidir. Olay ise operasyon siyasetidir. CHP kendi içerisinde bir operasyondur. Bu durum da CHP ye zarar vermektedir” dedi.
Hadi bakalım CHP ayıkla pirincin taşını ve çık ortaya yoluna devam et…