İhlal edilen Anayasa’yı kim koruyacak? Kim savunacak?
İddialara göre, YSK’nın Anayasayı ihlal ederek İstanbul seçimini iptal etiği karar sonrasında, tartışma ve polemikler sürüp gidiyor. Üstüne üstlük 23 Haziran’a kadar da süreceğe benziyor.
İstanbul adaylarından Yıldırım çoğunlukla gittiği yerlerde ve katıldığı toplantılarda, İmamoğlu’nun “Her şey çok güzel olacak” sloganıyla karşılanıyor.
Bu duruma stadyumlar da eklenince AKP Genel Başkanı ve de Cumhurbaşkanı Erdoğan da çok kızıyor. Bunu da, “Yahu bu stadyumları biz yaptırdık, buralarda protesto ediliyoruz. Ama kaydediyoruz” diyerek dile getiriyor.
Oraların yeni ismi hep Arena olduğunu göre, Arenanın tavrı da böyle.
Anayasa ihlal edildi mi?
Anayasa’nın 79. Maddesi okunduğunda YSK’nın aldığı kararın belirtilen madde kapsamına uymadığı görülüyor.
Anayasa’nın 79. Maddesinde, YSK’nın kaç üyeden oluşacağı, nasıl toplanacağı ve nasıl karar alacağı açıkça belirtiliyor.
79. Madde, YSK’nın Yargıtay’dan gelen 6, Danıştay’dan gelen 6 üyeden oluşacağını ve toplan 7’si asi, 4’ü yedek olmak üzere 11 üyeden oluşacağı, kurulun Başkan ve vekilinin nasıl seçileceğini, yedek üyelerin Yargıtay nasıl
tespit edileceği açıkça anlatılmaktadır.
Yedek üyeler adından da anlaşılacağı üzere, asıl üyelerden birinin yapılacak toplantıya katılamayacağı belli olunca onun yerine katılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
Anayasa hükmünde YSK bir karar alırken asıl ve yedek üyelerin birlikte karar alacaklarına dair hiçbir ifade bulunmuyor.
Yargıtay ve Danıştay’ın Genel Kurulla toplantıları var ama YSK san ki, ‘Onların var da bizim neden olmasın’ düşüncesinden midir nedir, AKP’nin de sıklıkla dile getirdiği temayül gereği 11 üye ile karar alıyorlarmış.
İlginç olan ise yedek üyelerin oy vermesi ile İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi iptal ediliyor.
YSK’nın Anayasaya uygun olsa da, olmasa da aldığı bu karara itiraz edilecek bir makam ve mahkeme olmadığı için, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi 23 Haziran 2019 günü yapılacak.
Seçim daha önceki seçimlere benzemeyecek.
Bir tarafta seçim mağduru ve başkanlığı elinden YSK kararı ile alınmış İmamoğlu. Arkasında Millet, Halk ve İstanbul ittifakı ile, “Her şey çok güzel olacak” sloganı.
Diğer tarafta, daha önce, “Kaybedilmiş seçimin arkasından gitmeye gerek yok” diyen Yıldırım. Arkasında Cumhur ittifakını Türkiye ittifakına dönüştürmeye çalışan, 31 Mart gecesi balkon konuşmasında, “İlçe belediye başkanları ve meclis çoğunluğu bizde. Nasıl
çalışacaklar” diyerek seçimin kaybedildiğini ima eden AKP Genel başkanı ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve mitili İstanbul’a attığı halde aday dahi çıkaramayan Bahçeli var. Bu gurubun sloganı ise, “Çaldılar.” Ancak kimin çaldığı ve kim için çaldığı belli değil. Bu sloganı söyleyen Binali Bey neye göre kime göre söylediği belirmediğine göre, sanıyorum vatandaşımız kimin ne yaptığını gayet iyi biliyor olmalı.
Neyse herkes şimdi berber koltuğunda tıraş oluyor. 23 Haziranda kimin saçı ak, kimin saçı kara göreceğiz.
Biz dönelim Anayasamıza ve soralım.
Alınan kararın Anayasamızın 79. Maddesine uymadığı ileri sürüldüğüne göre;
Bu durumda, Anayasamızı kim koruyacak?
Alınan bu karar haksızlık ise, Anayasamızı kim savunacak?
Mesele bu…