Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara

CHP MYK ve PM'de olanlar... CHP'de fırtına ne zaman dinecek?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
CHP MYK ve PM'de olanlar... CHP'de fırtına ne zaman dinecek?

Yerel seçimlere sayılı günler kalmasına karşın, CHP’de kazanlar fokur, fokur kaynıyor. Pazarlıklar alabildiğine sürüp gidiyor. Pazarlıklar sonunda gelen adaylar halka hizmet verecek öyle mi?
Aşağıda okuyacağınız hususlar, geçtiğimiz hafta ve öncesinde CHP Genel merkezinde, MYK’da ve PM’de olanlarla ilgilidir. Bana ulaşan veya kulağıma gelen bu bilgilere dedikodu, yorum ya da bazılarının son günlerde sıkça söylediği gibi kulis bilgileri diyebilirsiniz.
Parti yönetimi öyle bir bölünüp parçalanmış ki, kimin eli kimin cebinde belli olmadığı gibi, kim kime çalışıyor o da belli değil. Ülkemizde son 4-5 yılda seçim olmayacağı için herkes kendi adamının bir yerlere gelmesi için uğraşıyor. Tabana soran olmadığı gibi tabanda karşılığının olup olmadığına bakan da yok. Sonra da, “İşte adayınız oy verin” deniliyor.
Son parti Meclisi toplantısındaki oylamalara bakılınca, öncesinde yapılan pazarlıklar o kadar net görülüyor ki, açıklanan adaylara bakıldığında bu durum net bir şekilde kendini gösteriyor.
Kulağıma gelen bazı kulis duyumlarına ya da dedikodulara bakıldığında durumun vahameti daha da anlaşılıyor.
Duyum, kulis ya da dedikodulara bakalım.
Kadıköy adayı Şerdil Odabaşı MYK’da gerginliklere ve pazarlıklara neden olmuş. Genel Başkan Odabaşı’na karşı çıkmış. Kafasında başka bir isim varmış. Ancak Oğuz Kaan Salıcı şiddetle Odabaşını isteyip, Battal İlgezdi ve Bülent Kerimoğlu ismine karşı     çıkmış.
Kılıçdaroğlu ve Hamzaçebi, Odabaşının parti Meclisinde geçemeyeceği hesabını     yaparak razı olmuşlar ve herkesin istediği adaylar MYK’dan geçmiş.
PM’de olanlar malum. Odabaşı, 30 oy evet, 29 oy hayır ve bir çekimser oy ile adaylığı ilan edildi. Ancak hukuka ve Yargıtay kararlarına göre bu oylama ve Selçuk adayının aynı sonuçla alınan karar oylamaları geçerli değil. Yasa ve yönetmelikler, oylamaya katılanların bir oy fazlasını aradığı kesin iken, oylamaya Eren Erdem hapiste olduğu için katılamıyor ve 60 kişi ile oylama yapılıyor. 30 oy salt çoğunluk olmadığına göre geçersiz sayılması gerekiyor. Hatta bu adaylar seçime girseler de YSK tarafından adaylıklarının kabul edilmeyeceği, kazarmış olsalar bile mazbata alamayacakları açıkça belirtiliyor.
Bu oylamalar öncesinde Salıcı’nın PM’de bir arada olan ve 15’liler olan gurupla yapılan pazarlıkları, yine Tuncay Özkan, Tekin Bingöl, Uğur Bayraktutan, Bülent Tezcan ile yapılan gelecekte Genel Başkanlık hesabı ve hayali ile Tunç Soyer’in konu olduğu pazarlık. Yine pazarlıklarda Tunç Soyer’e karşılık Şerdil Odabaşı pazarlığı ve uzlaşılar…
Yine MYK’dan geçen Bayraklı adayı Cevat Durak’ın, dedikodulara göre Aksünger’in bastırmasıyla 19 evet’e karşılık 40 hayır oyu ile reddedilmesi…
Yine PM’ye inen Şişli adayı Fidan Aslan Eroğlu’nun Sarıgül, Hüsamettin Özkan projesi olduğunun son anda anlaşılması ve Fidan Aslan’ın babasının Sarıgül’ün Türkiye Değişim Hareketi kurucularından olduğunun anlaşılması...
Yine söylentilere göre, Bakırköy için, Kılıçdaroğlu’nun Ali Fatinoğlu ile bir saatten fazla görüştüğü ancak, kararında direnemeyip yukarıdaki anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere Bülent Kerimoğlu’nun PM’ye gelip orada geçtiği…
Aykurt Nuhoğlu konusunda ise, Hamzaçebi’nin Nuhoğlu diretmesine karşılık, karşısında  Kars, Ardahan, Iğdır lobisinin başı olan Bülent Kerimoğlu ve onları destekleyen Erdoğan Toprak’ın da gücüyle sonuca gidildiği…
Dedikodular veya kulis bilgileri böyle. Bunlar doğrudur yanlıştır bilmem ama, akla yatkın gibi geliyor. Olayları bilenler ya da yaşayanlar kendi düşüncelerini de bunlara ekler ya da eklemez. Açıklarlar veya bilgilendirirlerse de rahatlarız, memnun oluruz.
Ayrıca Silivri adayı Özcan Işıklar’ın durumu ortada. İnce’nin hısmı olduğu için mi geçemedi, başarısız olduğu için mi anlayamadım.
CHP tüzüğünde konulmuş olan kadın kotasına bakıldığında en az 8-10 ilçe adayının kadın olması gerekirken, Marmara Bölgesinin tek kadın Belediye Başkanı Handan Toprak’ın neden aday gösterilmediğini de anlamış değilim.
Tüm bunlar bir yana. Peki, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılç’ın açıklanmayışında durumu veya suçu nedir? Başarılı olmak mı, yoksa oradaki bazı illegal örgütlere geçit vermemesi mi? Onu da anlamış değilim.

Bu mu parti disiplini?
İşte bu gerginlikler ve orada yapılan mücadelelere ve beraber olduğu Salıcı gurubu ayrı hareket edince, yapılan pazarlıklardan da haberi olmayan il Başkanı Canan Kaftancıoğlu, istifasını açıkladı.
Sonrasında yapılan pazarlıklar ve gelecekleri anlatılmış olmalı ki, “Etmedim, istifamı geri alıyorum” dedi. Elbette istifa demokratik ve kişiye ait bir haktır ama ince eleyip sık dokumak ve kafayı iki elin arasına alıp iyice düşündükten sonra verilmesi gereken bir karardır. Tabi sonrasında da Ahmet Hakan’a konu oldu.Hakikaten çarşı, Pazar yangın yeri iken ve halk inim inim inlerken Kaftancıoğlu, Ahmet Hakan’ın belirttiği olumsuz sıfatlar kişiye değil Cumhuriyet Halk partisine mal oldu. Kılıçdaroğlu için o anket soruları ortaya çıktı.
Başka il ve ilçelerde de istifalar oldu. Yani aday gösterilir bir yerlere getirilirsen iyi, şu veya bu sebeple gösterilmezsen tu kaka.
Böyle partili ve parti disiplini olmaz. Herkes aklını başına toplasın. Çarşı, pazarın yangın yerine döndüğü her yerde bir olup, kenetlenmeli ve kentleri yönetmek üzere çalışılmalıdır.
Bakın sosyal medyada ne denmiş, “Yiğit muhtaç oldu kuru soğana, Bir daha oy verme seni soyana.” 

Beyoğlu’na Alper Taş bombası
Cumartesi yapılacak MYK ve PM toplantılarına son zamanlarda adı Beyoğlu için geçen ve Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ,”Neden olmasın genç adam” dediği Alper Taş.
Kişiliğine, duruşuna diyecek yok. Dürüst, halk sever, demokrat birisi. Ancak Beyoğlu İstiklal Caddesi olmadığına göre diğer kesimlere özellikle gecekondu bölgelerinde AKP’ye oy veren seçmenlere ne denilecek. Nasıl lanse edilecek buna zaman yeter, seçmene anlatılırsa ne ala da bu ne zaman nasıl olacak?
Bekleyip göreceğiz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *