Haydaaa.. Hepsi İPTAL!
Çatalca'da herkes " Belediye Başkan Adayları kim olacak?" Noktasına takıldı ya hani... Asıl mesele "Çatalca' daki projeler ne oldu?" sorusuna takıl kalmalı...
Referandum öncesi idi! Her yerde pankartlar asılıydı. Projeler arasında " Yeni Kaymakamlık Binası" vardı. Sonuç?
İhalesi İPTAL!
"Cumhuriyet Meydanı Projesi" vardı. Sonuç! İPTAL!
"Sosyal Tesis Projesi" vardı. Sonuç? İPTAL!
" Prestij Yolu Projesi" vardı. Sonuç?
İPTAL!
" Biyomedikal Meslek Lisesi Projesi" vardı. Sonuç?
İPTAL!
Daha da sayabilir miyiz bu projeleri?
Evet! Sayabiliriz. Lâkin şimdi yazacaklarımı iyi okuyun.
Şu saatten sonra kim belediye başkanı olur ise olsun, öyle çok büyük projelere imza atması mümkün değil artık.
Çünkü ekonomi belli. Çatalca Belediyesinin bütçesi belli. İBB de geçtiğimiz aylarda tüm projeleri durdurduğunu zaten bir nevi ilan etti.
Çatalca'da bundan sonra günlük yaşam üzerine kurulu hizmetlerden başka bir şey beklemek bence hayalden öte bir şey değil.
Özel sektör hizmetleri haricinde, vakıf üniversiteleri de dahil olmak üzere Çatalca'da rutin hizmetler dışında hizmet olmayacak.
İddia ediyorum bu bundan sonra ki 5 yıl için geçerli olacak.
Yol tamiri, park bahçe, ot biçme, çöp toplama gibi hizmetler...
Ötesi mi? Bildiğimiz Hayal!
Şu saatten sonra gelen kim olur ise olsun Cem Kara' dan çok daha fazla bir şey yapacağı umudum, gelecek günler ile ilgili ümidim hiç yok.
Mevcudu koruyalım o yeterli!
Çatalca Belediyesinin yer satışları ile ilgili ben dün nasıl karşı isem, bugün de hiç bir şekli ile fikrimde, zikrimde gram değişim olmadan karşıyım.
Çatalca Belediyesinin ilk sattığı yer hatırlar mısın bilmem? Ben gayet iyi hatırlıyorum. 5 milyon 750 bin lira gibi yüksek bir rakama ki bu belediyenin bir seferde en yüksek bedelle yaptığı satıştır. O dönem de AK Partili Belediye Başkan Aday Adayı Metin Sezer CHP'li Belediyede Başkan Yardımcısı idi. İHALEYE giren ve bu rakamlara bu araziyi alan kişiler onun odasında misafir ediliyor idi. Hatta bu büyük araç kiralama filosuna sahip firma ile belediye arasındaki bağlantıyı da kendisinin kurduğu iddiası da vardı tabi. O dönemde bu satışın en büyük destekçisi idi Metin Sezer. Çünkü akaryakıt istasyonu lejantı vardı. Bugün aynı yere 15 milyon TL bedel biçiliyor.
Bana göre eder de...
Kısacası siyasiler içerisinde bugün satışa karşı çıktığını söyleyen Sezer o gün satışı en fazla destekleyen isimdi.
Sebep?
Roller değişti, şu an Sezer başka bir rolde!
O gün oynadığı rol ile bugün oynadığı rol farklı.
Ama ortada hep bir senaryo var. Her seferinde ayrı bir senaryo ama oynayan birileri hep var.
Neyse asıl konu şu...
Ne olur ise olsun, biz bundan sonra Çatalca'yı mevcut hali ile korumalıyız. Korutmalıyız. Siyasî ikbal için değil, çocuklarımız, geleceğimiz için...
Çatalca Belediyesinin 2009-2014 yılları arasındaki hizmetleri bana göre tabiki bugüne göre çok daha fazla. İkinci dönem tam bir sıkıntı. Lâkin tüm mahallelerin Çatalca Belediyesine bağlandığı ve hiç birisinden tek bir kuruş vergi alınmadığını da düşünmek lazım. Çatalca mahalleleri, mahalle olduklarını Nisan'dan sonra anlayacak. Bizim merkezde ödediğimiz tüm vergileri aynen ödeyecekler. Aynı su faturasını, aynı harçları, aynı emlak vergilerini ödeyecekler. Muaflık bitecek.
Ve işte o gün vatandaş " Eyvahlar olsun" diyecek.
Neredeyse nüfusların tamamı emekli insanlardan oluşur hale gelen köyden dönen mahallelerde halk büyük zorluk yaşayacak. Bunları anlatmak lazım Çatalca' ya...
Bunları söylemek lazım ki herkes herşeyi doğru bir şekilde bilsin. He bu arada AK Parti Çatalca'nın Adayı bence şu an bile belli. Herkes boşa kürek sallıyor...
Tabi amaç Çatalca Belediye Meclis Üyesi olmak değil ise...
Alıştık çünkü " Başkan Aday Adayı" sıfatından bir anda " Meclis Üyesi Adayı" sıfatına girenlere...
Desem ki şimdi " Başkan Aday Adayı olanlar Meclis Üyeliğine Tav Olmayacağına Yemin Etsin" diye... Hepsi tek ayak üstünde dururlar ya neyse...