Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Ara
Damga Gazetesi İstanbul Haberleri Yenidoğan Çetesi'nde tutuksuz sanıkların ifadesi devam ediyor

Yenidoğan Çetesi'nde tutuksuz sanıkların ifadesi devam ediyor

Yenidoğan Çetesi davasında aralarında 22 şüphelinin tutuklu olduğu davada 47 sanığın ifadesi alınmaya devam ediyor. Dün yeniden başlayan duruşmada tutuksuz sanıkların savunmaları devam ediyor.

KAYNAK: DHA
Okunma Süresi: 3 dk

İstanbul'da, yenidoğan bebeklerin anlaşmalı özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine sevk edilerek haksız kazanç sağladıkları ve ihmalleri nedeniyle ölümlere yol açtıkları iddia edilen Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada yargılama sürüyor.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi, geniş katılım sebebiyle davayı konferans salonunda görüyor. Duruşmanın sekizinci gününde, tutuksuz sanıkların savunmalarına devam edildi. SEGBİS sistemi ile farklı şehirlerden katılan sanıklar ve taraf avukatları, mahkeme huzurunda ifadelerini sundu.

Sanıkların Savunmaları ve Suçlamalara Yanıtları

Ceren Hatice Kırım: "Epikriz Yazmak Görev Tanımımda Yok"
Yenidoğan yoğun bakım hemşiresi olarak 12 yıldır görev yaptığını belirten Kırım, olayların medyada yer almasının ardından işten çıkarıldığını söyledi.
"Medisense şirketinden ufak bir ücret aldım ancak kaynağını sorgulamadım. İlker Gönen ve Fırat Sarı ile görüşmem, hasta danışma amaçlıydı. Herhangi bir örgüt faaliyetine katılmadım" dedi.

Savcının, Fırat Sarı’ya neden telefon hattı verdiğini sorması üzerine, "Çocukların yakından takip edilmesi gerektiği için mantıklı buldum ve sorgulamadım" yanıtını verdi.

Ahmet Atilla Yılmaz: "Yenidoğan Danışmanı Talep Ettik"

Beylikdüzü Medilife Hastanesi Başhekimi Yılmaz, iddiaları reddederek suçlamaların asılsız olduğunu söyledi: "SGK’yı dolandırmam mümkün değil. Hastanemiz yenidoğan servisiyle tanınan bir kurumdur. İlker Gönen ve Fırat Sarı ile hasta güvenliği üzerine konuşmalar yaptık. Yenidoğan alanında danışmanlık almak istedik çünkü bu alan büyük sorumluluk gerektiriyor."

Hastanenin işletme farkları nedeniyle Bağcılar Medilife ile bağlantısının olmadığını belirtti.

Ayşe Gizem Büyükgüneş: "Benim Görevim Sadece Bakım Yapmaktı"

Asgari ücretle çalıştığını belirten 5 aylık hemşire Büyükgüneş, yenidoğan ünitelerinde epikriz yazımını bilmediğini ifade etti. "Opara bebeğin entübe durumu stabil görünüyordu. Ancak gece monitör alarmı çaldığında sorumlu hemşireye haber verdim. Doktorun müdahale edeceğini düşündüm, ama hasta kötüleşti. Görevim yalnızca bebeğin bakımını sağlamaktı" dedi.

Şeyhmus Çelik: "Görevimi İhmal Etmedim"

38 yıllık bir hekim olduğunu belirten Doktor Şeyhmus Çelik, suçlamaları kabul etmedi:
"Ne bir örgüte üyeyim ne de sahte belge düzenledim. Hasan Doğukan Taşçı’nın iş disiplinsizliklerini Fırat Sarı’ya iletmeme rağmen bir değişiklik yapılmadı. 112 çağrı merkezinden gelen bebeklerin usulsüz sevk edildiğini sonradan öğrendim. Hastalarla ilgili çıkar sağlanmadı, ancak eksiklikler varsa araştırılmalıdır."

Çelik, Opara bebeğin ölümüne ilişkin, "Bu bebek hastaneye benim bilgim dışında yatırıldı. Paranın alındığını duyduğumda iade edilmesini söyledim" dedi.

Bu nasıl hastane düzeni?

Mahkeme Başkanı, sanıkların ifadelerinde sürekli "bilmiyorum" ve "görmedim" ifadelerini kullanmasını eleştirerek, "Ne doktorlar ne hemşireler olayları bilmiyor. Bu nasıl bir hastane düzeni?" diyerek tepkisini dile getirdi.

Cumhuriyet Savcılığı, tüm sanıkların ayrıntılı savunmalarının alınmasını ve delillerin detaylı şekilde incelenmesini talep etti. Savcılık ayrıca, usulsüz sevkler ve bebek ölümleriyle ilgili sorumluluğu bulunanların cezalandırılmasını istedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *