Andy Warhol: Pop art sanatının ikonu, baştan çıkarıcı ve sansasyonel
İstanbul, Kültür Yolu Festivali kapsamında birbirinden değerli dünyaca ünlü sanatçılara ev sahipliği yapıyor. Onlardan biri de Pop Art sanat akımının ikonu olarak kabul edilen Andy Warhol. İstanbul'da bulunan çarpıcı sergisi 31 Aralık 2024 tarihine kadar Taksim Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) ziyaretçilerini ağırlayacak.
Bu vesileyle Andy Warhol'un sansasyonel ve gizemli dünyasına tanık olmanın tam zamanı. Pop art sanat akımını ve bu akımın ikonu Andy Warhol'un karşı konulmaz baştan çıkarıcı etkisine birlikte tanık olacağız.
AKM'de bulunan serginin Küratör Prof. Marcus Graf, Andy Warhol'u şöyle tanımlıyor:
"İlk olarak Andy Warhol'dan başlayalım. Andy Warhol tabi ki günümüzde pop sanatının en büyük ustası, öncüsü olarak biliyoruz. Bir taraftan belki kısaca pop artının bazı özelliklerini tekrar ortaya çıkarmak lazım çünkü bazen pop art, yanlış anlaşılıyor yada öğretiliyor. Genellikle insanlar pop art renkli, tatlı, cici bici, apolitik pop diye geçiyor. Ama aslında öyle değil.
Günümüzde Andy Warhol'un sanatı, Rönesan'ta ki Leonardo yada Barok'ta ki Rembrandt gibi
Baktığımızda 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hatta tam 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni bir kültür anlayışı, yeni yaşam biçimleri, yeni bir medya kültürü, yeni bir tüketim kültürü ortaya çıkıyor.
Ve bu bağlamda aslında bu yeni doğmuş olan gençlik kültürü, pop kültürü, tüketim kültürü, görsel kültürüne şahitlik eden sanatçılar pop art sanatçıları. Aslında 1950'lerin ortasında 60'ların başında çalışan dönemdeki genç sanatçılar bu medeniyetin değişimini, kültürün değişimini fark edip, kendi gündelik hayatındaki önemli konuları üzerinde yoğunlaşmaya başladılar.
Tıpkı Rönesan'ta ki gibi Leonardo yada Barok'ta ki Rembrandt gibi Andy Warhol'da güncel bir sanatçı. Her zaman güncel sanatına, güncel kültürüne bazen eleştirel bazen de nötr olarak yansıtıyor. Ve pop art sanatçıları sayesinde günümüzde hala devam eden güçlü örneği olan medya kültürünün nasıl geliştiğini de bu eserler sayesinde öğrenmiş oluyoruz.
Büyük star, bir pop star gibi Andy Warhol ortaya çıkıyor
Tabi ki şunları da düşünmemiz gerekiyor pop art ilk olarak 1950'lilerin ortasında İngiltere'de doğdu fakat 60'ların başından itibaren artık New York'ta iyice yayıldı ve yükseldi. Ve bu dönemde ki genç sanatçılar arasında ki en büyük star ve ikon olarak adeta bir pop star gibi Andy Warhol ortaya çıktı. Andy Warhol teknik olarak, estetik olarak ve içerik açısından birçok yenilik getirmiş bir sanatçı.
Andy Warhol üst kültür ve alt kültür arasında ki hiyerarşiyi yok ediyor
Estetik dediğimiz de bizim sergimizde de görüyorsunuz seri baskı tekniği Andy Warhol'un seri baskıyı üretim alanı olarak görsel sanatlara kazandırdığı bir teknik. Çünkü daha önce ipek baskı reklamcılıkta kullanılırdı. Dolayısıyla baktığımızda Andy Warhol özellikle pop kültür ve elitiz kültürü, üst kültür ve alt kültür arasında ki hiyerarşiyi yok ediyor.
İlk olarak illustratör Andy Warhol ile tanışıyorsunuz
İlk olarak sol tarafta Andy Warhol'un 1950'ler de Amerika'ya taşındıktan sonra o dönemde reklam sektöründe grafik tasarımcısı illustratör olarak çalışıyor diye biliyoruz ve o dönemde ki illüstrasyonlardan bazılarını buraya girişe koyuyoruz ve bu şekilde aslında ilk olarak siz hangi Andy Warhol ile tanışıyorsunuz grafiker Andy Warhol ile.
Çok uzaklaşmadan konuyu toparlamak gerekirse orda ki yaklaşımları sanat dünyasını taşırken ve iki dünya arasında bir sentez yaratırken aslında bir yenilik ortaya çıkarıyor. Yani politika, pop kültürü hepsi aslında o dönemde artık iç içe olmaya başlıyor.
Andy Waryol her zaman birinci ve ikinci gerçekliği tartışıyor
O dönemde farklı renkler ve tonlar bazı eklemelerle tasarlandı. Orada hep bir yabancılaşma efekti var çünkü Andy Warhol aslında hep bunu tartışıyor. Birinci gerçeklik ve ikinci gerçeklik. Birinci gerçeklik benim gerçekliğim. Şu anda fiziki olarak deneyimleyebileceğim gerçeklik ama medyada ki gerçeklik ikinci gerçeklik. Güzümüz tabii ki bunlarla çok iç içe.
Bu sergide beyaz duvarların yanı sıra bir kaç tane renkli duvarlar istedik çünkü bu bağlamda serginin tümü görsel ritim açısından daha zengin görünüyor.
Gündelik hayat ve sanat arasında ki köprüyü anlayabilmek için Andy Warhol çok değerli bir sanatçı
Günümüzde ki neo pop yada çağdaş sanatı anlayabilmek için Andy Warhol iyi bir referans noktası olabillir. Andy Warhol, 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından birisi. Andy Warhol'u anlamak istiyorsanız onlarca kitap, çokça Youtube programları var. Bazen genç bir çağdaş sanatçıyı anlamak zor yazı da yok konuşmuyor da nasıl anlayacağız? Any Warhol bu bağlamda bir çok kişi için gündelik hayat ve sanat arasında ki ilişkisi ve arasında ki köprü için bence çok önemli ve değerli bir sanatçı."
Andy Warhol'un sanatına ve sanata bakış açısına vurgu yapan İstanbul sergisine ait bilgileri Küratör Prof. Marcus Graf, ustaca anlattı.
Peki Andy Warhol'un özünde ve kendisi olabilmesinde ki baştan çıkarıcı özelliği neydi?
Onun bütün fotoğraflarında duruşu, bakışı ve sadce orada bulunuşunda ki cazibe neydi? Bunu nasıl başarabiliyordu? Andy Warhol ismi tüm zamanların en havalı en karizmatik en sansasyonel isimlerindendi. Onun katıldığı etkinlikler kaliteli olarak adlandırılıyordu. Varlığı bile kalite sebebiydi. Aslında Andy Warhol gözlüklerini takıp hiç kimseyle konuşmadan bir köşede sadece olup bitenleri izlerdi ve bu duruşu ona karşı konulmaz bir cazibe katardı.
"Ben çorba severim."
Andy Warhol' a ikon haline gelmiş konservelere konmuş domates çorbası eserinin sorulması üzerine verdiği tek cümlelik cevap sansasyonel bir nitelikteydi usta sanatçı " Ben çorba severim." demek ile yetiniyordu veya "Hoşuma gittiği için yaptım." demekle yetiniyordu. Eleştirmenleri çılgına döndürüyor ve onun bu sanatı neden yaptığını aklındakinin ne olduğunu anlamaya imkan vermiyordu. Sorulara kendi tarzıyla soğuk cevaplar veriyor olması onu oldukça gizemli bir havaya sokan başlıca neden olarak göstermekteydi. Bu sayende de pop art sanatının öncüsü oldu Andy Warhol.
The Factory
Andy Warhol, 1963 yılında Manhattan'da Factory adını verdiği büyük bir çatı katı kiraladı ve kısa sürede aktörlerin, geleceğin sanatçılarının merkezi haline geldi.
Andy Warhol sizi farketmezse modanız geçmiş sayılırdı
Geceleri Andy Warhol ya kalabalığın arasında geziniyor ya da bir köşede duvara yaslanıp duruyordu. İnsanlar çevresine toplanıp ilgisini çekmeye çalışıp sorular sorunca her zamanki umursamaz tavrıyla yanıtlıyordu. Ama hiç kimsenin ruhsal ya da fiziksel olarak yakınlaşmasına izin vermiyordu. Aynı zamanda eğer yanınızdan geçerken, "Hey, merhaba," demezse, hüsrana uğruyordunuz. Sizi fark etmediğine göre, modanız geçmiş sayılıyordu.
"On beş dakikalık şöhret"
Sinemacılığa gitgide fazla ilgi duyuyor ve çektiği filmlerde dostlarına rol veriyordu. Bir bakıma "on beş dakikalık şöhret" (Bu sansasyonel söz Warhol'a aittir) olmalarına fırsat veriyordu. Bir süre sonra insanlar rol kapmak için rekabete giriştiler. Aralarında oldukça ünlü isimlerde vardı Andy Warhol'un çevresinde olmak demek bile ünlü olmak demekti.
İlginç bir anı
Bir üniversiteye söyleşi yapmak için davet edildi. Reddetmemek içinde söyleşiye bir dublörünü çıkarttı. Sanatla hiç ilgisi olmayan bu kişi sorulara aynı Warhol gibi bilmecemsi yanıtlar veriyordu. Warhol "İnsanlar ne kadar az söz ederse, yaptıkları o kadar kusursuzdur." diyordu.
"Ben utangacım ama yine de geniş bir bireysel alan kaplamak isterim."
Andy Warhol genç yaşlarda çelişkili duygular arasında kalmıştı: umarsızca şöhret olmak istemişti ama doğuştan pasif ve utangaçtı. "Her zaman çelişkilerim oldu." "Çünkü ben utangacım ama yine de geniş bir bireysel alan kaplamak isterim."
Andy Warhol başlangıçta herkesi memnun etmeye çalışmıştı ancak işe yaramadığını fark etti. Daha sonra kendi içine kapanıklığını öne çıkardı ve pasifliğinin verdiği gücü keşfetti. Andy Warhol sanatını da yalın ve sade tuttu yaygınlıkla bilinen nesneler size ne anlatıldığını anlamaya çalışmakla boğmuyordu. Andy Warhol kendini geride tutmak için eğitti ve sanatı çığır açtı.
Röportaj bölümü: AKM özel röportajı 'Küratör Prof. Marcus Graf'
Karanlık Bir Benlik Arayışı: Fight Club'da kimlik, kaos ve özgürlük