Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara

Ülkemizde gündem! Neler olup bitiyor?

YAYINLAMA:
Ülkemizde gündem! Neler olup bitiyor?

İlginçtir ülkemizde gündem o kadar sık değişiyor ki, neye nereye bakıp göreceğimiz konularında tereddüt etmiyor değiliz. Gündemin bunca yoğun olmasından yararlananlar var mı? Bana göre var.

Bunlara sırasıyla bakmak gerekiyorsa;

Narin Güran meselesi

Tümüyle ülkemizi meşgul eden ve inanıyorum ki, hemen herkesi üzen,. Diyarbakır ili Başbağlar İlçesi Tavşantepe Mahallesinde işlenen Narin Güran cinayeti.

Bir aydan fazla bir sürede kamuoyunu meşgul etti. Birçok insan gözaltına alındı onun üzerinde insanlar cinayet zanlısı olarak tutuklandı ve tutuklulukları devam ediyor. Bir aydan fazla bir süre ve halen kamuoyu, cinayeti amcamı, annemi, amcanın çalışanı çuvalla dereye gömen mi, abi mi? Diye tartışılıyor .

Peki, bu süre içerisinde Narin cinayeti mi önde oldu yoksa ekonomik durumumuz, enflasyon, pahalılık ve geçim zorlukları mı?

Elbette ki cinayet ve senaryoları hep önde oldu. Bu durumda faydası kime oldu değerlendirin bakalım.

Ekrem İmamoğlu meselesi

Yine kamuoyunda “Ahmak” davası olarak anılmaya başlanan ve İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis ve siyasetten men cezası. İmamoğlu’na zamanın İçişleri Bakanı Soylu, “Ülkemizi Avrupa'da şikayet eden ahmak” demesinden sonra, İmamoğlu’na bir gazeteci meslektaşım, “Süleyman Bey size böyle dedi. Ne diyorsunuz” diye sorunca İmamoğlu da, “Seçimi iptal edenlerdir” dedikten sonra YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesi ile yargılanmış ve belirtilen ceza verilmiş. Konu İstinaf Mahkemesine intikal etmiş iki yıla yakın bir süredir İstinaf mahkemesinin vereceği karar bekleniyor.

Ortalıkta dönen dedikodular, “Ceza ikiye bir onandı açıklanmıyor. Yok efendim bir hakim eksikmiş bekleniyor. Seçime yakın karar açıklanacak Tayyip Bey yeniden aday olursa İmamoğlu’nu devre dışı bırakmak için onanacak” gibi söylentilerin önü arkası kesilmiyor.

An itibariyle ortada onanmış bir karar yok. Onansa bile Türk Ceza Kanununun 125/3. Maddesine göre kamu Görevlisine hakaretten mahkum olması nedeniyle Yargıtay yolu açılmış olacak. Oradan Anayasa Mahkemesi. Hani Anadolumuz da bir tekerleme var ya, “Ölme eşeğim ölme yaz gelecek yoncalar büyüyecek o zaman kana kana yersin” şimdiki durum aynen böyle. 8 Gündem 2 de CHP ne yapıyor ve diğer önemli konular olacak)

Bunları özellikle biliyorum benim Akşam gazetesinde çalıştığım günlerde, FETÖ’nün sağ kolu olarak bilinen ve halen aranan Fuat Avni adı ile bilinen Emniyet Müdürü o zaman CHP Milletvekilleri olan Umut Oran ve Mehmet Akif Hamzaçebi'ye 2015 seçimleri öncesi, “Devam edin Okyanus ötesinden size yardım edilecek, İsrailden İş Bankası kanalı ile yardım gelecek, Recep Tayyip Bey'e ya da ailesine suikast düzenlenecek” gibi mesajlar yazmış.

Daha sonra Cumhurbaşkanımız Kolombiya gezisi ve Bursa Ticaret Odası’nı ziyaretinde, ”Bana ve aileme suikastlar düzenlenebilir” açıklamasını yaptıktan sonra gazeteye yazılan mesajlarla ilgili belgelerin gelmesi üzerine o zaman Gazetenin genel yayın müdürü olan Murat Kelkitlioğlu bunları haberleştiriyor.

O günlerde ben gazetede yokum ve Çapa Onkolojide tedavi gören Rahmetli Eşim Şenay Dolu’nun yanındayım. Taziyeler bittikten sonra gazeteye döndüğümde bu haberlerin kaynağını sordum. Genel Yayın Müdürü Kelkitlioğlu,Cumhurbaşkanımız açıklama yaptı ve yazışmaların suretleri de gelince haberleştirdim” dedi.

Sonrasında Umut Oran ve M. Akif Hamzaçebi ve FETÖCÜ Emrullah Uslu kendilerine hakaret ve iftira edildiği gerekçesiyle şikayetçi olmuşlar. Soruşturmayı yürüten Bakırköy’ün zamanın savcısı kimsenin ifadesine başvurmadan davayı açtı. Davanın mahkemece kabulünden sonra ben kendimi yayınlanan haberlerle hiçbir ilişkim olmamasına ve haberi yapan, yaptıran belli olmasına rağmen, hakimin karşısında Yazı İşleri Müdürü olduğum için sanık olarak yargılanmaya başlandım. Mahkemede savunmamı yaparken haberi yapan için suç duyurusunda bulunup onun yargılanması gerektiğini beyan etmeme rağmen Kelkitlioğlu tanık olarak dinlendi.

İstinaf aşamaları

On Yıldan fazla süren davada 6 hakim değişti. Son hakime hanım önce beraat kararı verdi, Dava İstinafa gitti ve hakaret var mı gerekçesi ile döndü. Yargılama sürdü. Yine suçsuz olduğumu ve haberlerin tümünde ilgil kişilere yönelmiş şu kelime veya cümle ile hakaret ya da iftira var mı Sn. Savcı mütalaasında bir örnek göstermeden ceza almamı talep etti. Daha önce beraat veren Bakırköy 2. As. Ceza Mahkemesi Hakimi bu kere 5 yılın üzerinde ceza verdi.

Bu karardan sonra, “Sn. Hakimim önce beraat şimdi yüklü miktarda ceza verdiniz bu bir çelişki değil mi?” diye sorduğumda, Hakime Hanım, “Mustafa Bey şimdi de siz İstinafa gideceksiniz bakalım ne olacak” dedi.

Evet biz başvurduk ve fazla ceza olduğu gerekçesi ile yine geri geldi bu kere yine iddia makamı hakaret edildiğine dair bir örnek vermeyerek mütalaasını tekrarladı. Bu kere 2 yıl 8 ay ve 15 gün ceza aldım. Şimdi yine istinaf yollarındayız. 10 yıldır süren ve ortada hakaret olmadığı halde bu cezanın neden verildiğini anlamadan istinafın sonucunu beklemekten başka yapacak bir şey yok.

Ola ki İstinaf onaylarsa yine TCK’nın 125/3. Maddesine göre kamu görevlilerine hakaret edildiği için bu kere Yargıtay yollarına düşeceğiz. Yani durumumuz İmamoğlu ile aynı Bekleyip göreceğiz.

(Ülkemizde gündem 2'de; CHP ne yapıyor, Anayasamız ne durumda, İran'ın yemini, Teğmenlerin soruşturması, geçinemiyoruz feryatları, memur ve emeklilerin beklentileri, İsrail'in durdurulamayan soykırımı yer alacak)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *