İsrail ile mücadele sanatla mümkün: El İsra
İsrail-Hamas savaşının başlamasından bu yana Gazze'de 40 binden fazla Filistinli öldürüldü. İsrail’in soykırımına uğrayanların yarısından fazlası ise çocuk ve kadınlar oluşmaktadır. Tüm dünyanın canlı yayında izlediği bu vahşete kimse dur diyemiyor.
Ancak İsrail’in yaptığı barbarlığı anlatan film, belgesel, çizgi film ve sosyal medya görüntüleri İsrail’in canını acayip sıkıyor. Üstelik bu yayınların önüne geçmek için İnstagram, Twitter, Facebook ve Youtube üzerinden algoritma kısıtlaması getirerek yayınların önüne geçmeye çalışıyor. Bu yayınları destekleyen aktör ve aktristler işinden ediyor.
Bu bağlamda Anadolu Ajansı’nda (AA) yukarıda ifade ettiğim hususlar çerçevesinde dün bir haber okudum. “El İsra” filmi 2025’te vizyona girmesi planlanıyormuş. Konusu İsrail zulmünü konu alıyormuş. “Senarist ve yazar Talat Özpolat’ın 2015’te kaleme aldığı ‘EL İSRA’ isimli romandan uyarlanan aynı isimli film Türk yapımcı şirket HMK FİLM ile İsrail-Filistin çatışmasını beyaz perdeye taşımaya hazırlanıyor. İsrail-Filistin çatışmalarını konu alan filmin kadrosunda dört ülkeden oyuncular yer alacakmış ve New York, İstanbul, Hatay ve Kudüs'te çekilecek. Açıkçası romanı hiç okumadım ama Gazze özelinde kültürel çalışmaların etkisini gayet iyi biliyorum.
Şahsi kanaatim İsrail ile mücadele sivil toplum ile eşgüdümlü olarak sanat ile yapılmalıdır. Keza Sinema, sanatın önemli bir dalıdır. Nitekim İsrail’i en çok zorlayan konuların başında Gazze’deki çocuk ölümleri ve yıkımın resmedilmesi gelmektedir. Dolayısıyla bu alanda entelektüel yığın oluşturmak gerekmektedir. Mesela ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken 7 Ekim’den sonra Ortadoğu’ya yaptığı ilk ziyaretlerin birini Katar’a yapmış ve El Cezire’nin yayınlarında Gazze’den video ve fotoğraf paylaşımından duyduğu rahatsızlığı yetkililere iletmiştir.
Dolayısıyla El İsra’da kuvvetle muhtemel İsrail’i rahatsız edeceği muhtemel. Nitekim filmin yapımcıları da bunun farkın olacak ki; AA haberine göre, “Filmin yapımcılığını HMK Film adına üstlenen Hacı Mehmet Kılınç, filmin temel misyonunun barış olduğuna dikkati çekerek, "Yapacağımız filmle uluslararası seyircilere ulaşması hedefliyoruz. Romanı okuduğumda 'bu hikayeyi mutlaka filme çekmeliyiz' diye düşünmüştüm. Özellikle son dönemlerde yaşanan olaylar, senaryomuzun daha da güncellenmesine neden oldu. Filmimizin temel misyonu barışı anlatmak, bunu yaparken hiçbir dini veya milleti yargılamadan, objektif bir şekilde hikayemizi sunmayı başarmak” demiş; biz de yapım ve yayında emeği geçecek olanlara başarılar dileyerek bir an önce filmin beyaz perde de yer almasını arzu ettiğimizi belirtmek isteriz.