Zafere inananların bayramı inanmayanların üzüntüsü!
Türkiye haritasının çizildiği Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yapılan 19 Mayıs 1919’da Samsunda başlayıp 9 Eylül 1922 de İzmir’de biten zaferin 102. Yılındayız.
Türkiye’nin kurulmasından önce bazılarının geçmişle övündüğü Akdeniz'i iç göl haline getirip üç kıtaya hükmeden ve daha ABD’nin keşfedilmeden önceki Osmanlının durumuna bakmak lazım.
Fatih Sultan Mehmet Han’dan sonra Bilim ve teknikten uzak Osmanlı yıllar geçtikçe gerilemeye ve toprak kaybına uğramaya başladı.
1912 yılında Balkan Savaşına giren Osmanlı Rusya, Sırbistan, Karadağ, Yunanistan ve Bulgaristan ittifakına karşı savaşı kaybetti. 1913 yılında Londra Konferansı ile >Balkan devletlerinin tümü bağımsızlığına kavuşması ile son bulmuştur.
Birinci Dünya Savaşı
28 Haziran 1914'te başlayıp 4 yıl süren 1. Dünya savaşında Almanya, Avusturya, Macaristan sonrasında Bulgaristan ittifakı ile İngiltere, Fransa, Sırbistan, Rusya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, Romanya ve ABD İtilaf devletlerine karşı, Almanların bize verdiği ve sonrasında Midilli ve Yavuz adını alan gemilerin Osmanlı donanmasına katılıp Rusya Limanlarını bombalaması ile savaşa girdi.
Osmanlı savaşa girdikten sonra Kafkasya ve Galiçya da Ruslarla, Makedonya'da Yunun ve Fransızlarla, Çanakkale'de İngiliz, Fransız ve İtalyanlarla Filistin'de Suriye Irak'ta İngilizlerle savaştı.
Yenilgi sonrasında 30 Ekim 1918 de imzalanan Mondros Mütarekesi ile İtilaf devletlerinin tehlikeli gördükleri Osmanlı topraklarını işgal etmesine ve Ordunun silahsızlandırılması kabul edildi.
Bu antlaşmadan sonra Çanakkale'yi geçilmez yapan, Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal İstanbul’a alınarak Harbiye Nezareti emrine verildi. Haydarpaşa’dan karşıya geçerken boğazdaki işgal kuvvetlerini gemilerini gören Mustafa Kemal, “Geldikleri gibi giderler” demiştir.
Mondros Mütarekesi gereği Yunanlılar 15 Mayıs 1919 da İzmir’i işgal etmeye ve Anadolu'da yayılmaya başladılar. Zor günlere girdiğinin farkına varan Mustafa Kemal Anadolu'ya çıkmak için ordu müfettişi ve Karadeniz’deki halkın işgal kuvvetlerine karşı olmasını engellemek üzere 16 Mayıs 1919'da Samsun'a hareket etti. Oradan sonra Amasya, Erzurum ve Sivas kongrelerini toplayıp halka durumu anlattı. Bu sırada Osmanlı subayı olduğu halde Osmanlıya karşı halk örgütlemesi yapan Mustafa Kemal için alınan fetvalar gereği katlinin vacip olduğu, Padişah fermanına göre idam edilmesi gerektiği duyuruldu. Erzurum’da Mustafa Kemal’i yakalaması gereken doğu orduları komutanı Fevzi Çakmak Mustafa Kemal’i karşılayarak tutuklaması yerine ordularıyla emrinde olduğunu belirtti. Bunun üzerine Atatürk Osmanlı Subaylığından istifa ederek halk lideri haline geldi.
Sevr Antlaşması
Kahramanlar yokluk içerisinde yeni bir yurt kurmaya çalışır, can verip kan akıtırken, İstanbul’da Dolmabahçe Sarayına sıkışan Osmanlı 10 Ağustos 1920 Paris’in batısındaki Sevr kasabasında adeta teslim anlaşması imzaladı. Bunun üzerine Anadolu Yunanistan, İngiltere, Fransa, İtalya, ve Ermeniler tarafından parsellenip işgal edildi. İstanbul da bir saraydan ibaret Osmanlıya Orta Anadolu da birkaç vilayet kalmıştı. Bu durum Sevr Antlaşması sonrası çizilen haritada net bir şekilde görülür. Saraydan İstanbul’a çıkması gereken Padişah İngilizlerden izin almak durumunda kalmıştı.
Durumun vahametini gören Atatürk ve arkadaşları Ankara da TBMM’yi kurdular. Ülkenin yeniden kurulması için TBMM Atatürk’ü Başkomutan yaptı. Sonrasında işgal kuvvetlerine karşı batı da Yunanistan, Güneyde Fransa, Doğuda Ermeniler ve İstanbul Hükümetine bağlı Milislerle Padişah yanlısı Feodal güçlerle çarpışmaya başladı.
İnönü ve Sakarya Savaşları
23 Mart 1921 de Yunanlıların Ankara'ya yaklaştığı sıralarda 1. İnönü Savaşı kazanıldı. Batıya kaçan Yunanlılara karşı Atatürk’ün yönettiği Sakarya Meydan Muharebesi kazanılarak Yunanlılara büyük darbe vuruldu. Sakarya Savaşından sonra TBMM, Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi verildi.
Zafer Haftası
Karargahını Afyon da kuran Atatürk burada, “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri. Hattı müdafa yok sathı müdafa vardır. O satıh tüm vatandır” emrini verdi. Yaptığı plan ve geliştirdiği stratejilerle düşmanı gaflete düşüren Atatürk, Başkomutanlık Savaşını büyük bir ustalıkla kazanmıştır. Zaferden sonra perişan olan Yunan ordularının arkasını bırakmayan ordularımız 9 Eylül 1922 da İzmir’e girerek Türkiye’nin Haritasını çizmiştir.
Lozan
İşgal kuvvetlerinin ülkemizi terk etmesi sonrasında 24 Temmuz 1924’te Atatürk’ün görevlendirdiği İsmet İnönü ve arkadaşları tarafından uzun müzakere ve mücadelelerden sonra Lozan antlaşması İtilaf devletleri ile imzalanmıştır. Böylece Sevr Antlaşması yırtılmış, İşgal kuvvetleri bir daha gelmemek üzere yurdumuzdan çekilmiş, Kurtuluş Savaşı ile sınırları çizilmiş olan Türkiye’nin tapusu tescil edilmiştir. 30 Ağustos Zafer Bayramı Zafere inananların bayramıdır. “Keşke Yunan kazansaydı diyenlerin ve onun gibi düşünenlerin ise üzüntüsüdür.”