Dünya İnsani Yardım Günü'nde Filistin'deki insanlık yarası
Dünya İnsani Yardım Günü her yıl Ağustos'un 19'unda kutlanmasına rağmen malesef ki dünyadaki savaşlar ve saldırılar hala devam ediyor. Keşke bu saldırılar ve zorbalıklar yaşanmasa da bu gibi günleri anmaya da gerek kalmasa.. Dünya İnsani Yardım Günü ya da diğer adıyla BM'nin insani yardım alanında çalışanlara ithafen anılan bu gün aslında 22 Birleşmiş Milletler çalışanının öldürüldüğü güne denk gelmesi amacı da taşıyor. Ama hazır böyle bir günde güncelliğini koruyan ve hala devam eden İsrail'in Filistin'deki saldırılarına atıfta bulunarak bu önemli günü anmadan geçmek istemiyorum...
Dünya İnsani Yardım Günü, insani yardımların değerini anlamak için ve kavrayabilmek için düzenlenen bir gün olsa da dünyanın farklı birçok köşesinde hukuka aykırı ve derin acıların yaşandığı da unutulamaz bir gerçek.. Özellikle 2 yıla yaklaşan Rusya- Ukrayna arasındaki savaş ve geçtiğimiz yıl başlayan İsrail-Filistin arasındaki insanlık dışı soykırım yürekleri dağlıyor. Türkiye başta olmak üzere birçok ülke kınama yayınlasa da etkiler ve savaşın kontrolden çıkmış haline hiçbir güç engel olamıyor. Kimileri bu yaşanan saldırıların 3. Dünya Savaşı olarak nitelese de yüzlerce hatta binlerce masum sivil hayatını kaybediyor.
Bu yıl, özellikle Filistin topraklarında yaşananlar dünya genelinde de epey yankı bulurken vicdan sahibi herkesin yüreğini sızlatmaya yetiyor. Bu saldırılar malesef ki insani yardımın da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İnsani yardım, savaş, doğal afetler ve insan hakları ihlallerinden etkilenen insanlara umut ışığı olma görevini üstlenir. Ancak, Filistin’deki durum gibi bazı krizlerde, bu yardımların ulaştırılması bile büyük zorluklarla karşı karşıya kalınıyor. Sivil yerleşim yerlerinin hedef alınması, sağlık tesislerinin bombalanması ve insani yardım kuruluşlarının çalışmasını engelleyen birçok faktör, bu süreci daha da karmaşık hale getiriyor. Filistin’de olduğu gibi, bazen uluslararası hukukun ve insan haklarının hiçe sayıldığı durumlar karşısında insani yardım çalışmaları da çaresiz kalabiliyor.
İnsani Yardım Günü sadece yardım ulaştırmakla kalmıyor
İsrail’in Filistin topraklarındaki saldırıları, uluslararası toplumun bu konuda ne kadar yetersiz kaldığını bir kez daha göstermiş oldu. İnsan hakları ve adaletin savunulması, sadece sözde kalmamalı; somut adımlar atılmalı ve bu tür ihlallerin durdurulması için gerekli baskı uygulanmalıdır. Dünya İnsani Yardım Günü'nde sadece yardımcı olan gönüllülerin değil aynı zamanda bu yardımların neden gerektiğinin, bu krizlerin kökeninde yatan sorunların çözümünün de gündeme getirilmesi gereken bir gün olmalıdır. İnsani yardım çalışmaları aynı zamanda küresel düzeyde adaletin tesis edilmesinin de bir parçası olmalıdır