Modern dünyada Pahom’un çocukları
Tolstoy’un "İnsan Ne ile Yaşar" adlı kitabında anlatılan çiftçi Pahom’un hazin öyküsü, günümüz dünyasının pek çok kesitine ışık tutuyor. Pahom, sıradan bir çiftçi olarak daha fazla toprak hayaliyle yanıp tutuşurken, açgözlülüğünün kurbanı olmuştu. Aynı hikaye, modern dünyada da siyasi, bürokrasi ve ekonomik alanlarda kendini tekrar ediyor.
Günümüz siyasetçileri, daha fazla güç ve etki alanı kazanma arzusu ile hareket ediyorlar. Seçim kampanyalarında verilen vaatler ve söylenen büyük sözler, iktidara geldikten sonra yerini şahsi çıkarlar ve güç gösterilerine bırakıyor. Bir ülkenin kaynaklarını halkın yararına kullanmak yerine, bireysel zenginleşme peşinde koşanlar, sonunda kendi hırslarının kurbanı oluyorlar. Tıpkı Pahom gibi, sürekli daha fazlasını isteme arzusu, onları geri dönülemez bir yola sürüklüyor.
Bürokraside de benzer bir manzara ile karşılaşıyoruz. Halkın çıkarlarını gözetmek yerine, makamlarını kullanarak kendi çıkarlarını maksimize etme peşine düşüyorlar. Rüşvet, yolsuzluk ve haksız kazanç sağlama çabaları, sonunda onları toplumun gözünde değersiz kılıyor. Kendi çıkarları için kamu kaynaklarını sömüren bu kişiler, bir gün gelir Pahom gibi başaramadıkları şeylerin altında ezilirler.
Ekonomik alanda da açgözlülük ve hırsın yıkıcı etkilerini gözlemlemek mümkün. Büyük şirketlerin CEO'ları ve üst düzey yöneticileri, karlarını artırmak ve piyasa paylarını büyütmek adına etik dışı yöntemlere başvurabiliyorlar. Çalışanların haklarını ihlal etmek, çevreyi kirletmek ve toplumu sömürmek pahasına daha fazla kazanç peşinde koşan bu kişiler, sonunda kendi açgözlülüklerinin esiri oluyorlar. Finansal krizler, iflaslar ve toplumsal tepkiler, bu kişilerin hayallerini kabusa dönüştürüyor.
Tolstoy’un Pahom’un öyküsü, insanoğlunun bitmek bilmeyen arzularının ve açgözlülüğünün nasıl bir sonla sonuçlanacağını açıkça ortaya koyuyor. Daha fazla toprak, daha fazla güç, daha fazla para istemek, sonunda insanı mezarın bir karış toprağına mahkum ediyor. Modern dünyada da bu hikayeden ders çıkarması gereken çok kişi var. Siyasetçiler, bürokratlar ve iş insanları, Tolstoy’un eserindeki bu ibret verici öyküden ilham almalı ve daha fazla kazanma hırsıyla değil, topluma fayda sağlama arzusu ile hareket etmeliler. Ancak bu şekilde, Pahom’un çocukları olmaktan kurtulabilir ve daha yaşanabilir bir dünya inşa edebiliriz.