Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara

Patron çıldırdı!

YAYINLAMA:
Patron çıldırdı!

Fenerbahçe’de başkanlık seçimi öncesinde çok sıcak bir gündem var. Mourinho’ya stadyumda binlerce kişi önünde imza töreni düzenlendi. Türkiye bir haftadır Mourinho ile yatıp kalktı. Ali Koç’a yakın kaynaklar ve tüm basın organları hep bir ağızdan flaş transferler iddia etmeye başladı. Görünen o ki Aziz Yıldırım’ın vaatleri ve uç seviye söylemleri Ali Koç’u da kamçıladı. Mourinho gibi bir hoca ile anlaşıp tüm dünyanın gözü önüne çıktıktan sonra zaten vasat oyuncular getirirseniz iyi bir jokeyi midilliye bindirmiş olursunuz. Konuşulan isimler büyük ancak maliyetleri de büyük. Herşeyden önce karakterli ve istikrarlı oyunculara yönelmek en önemlisi. Sakatlık geçmişi olmayan, psikolojik problemleri olmayan oyuncuları getirmek fayda sağlar. Daha önce sırf ismi yüzünden umutlar besleyerek getirdiğimiz flaş transferlerin ya sakatlık ya da kişisel sorunlar sebebi ile hayal kırıklığı yaşattığını unutmayalım.

İsmail Kartal'a haksızlık

Ali Koç seçim baskısı ile çaresiz kalıp kamuoyunda tartışılmayan bir hoca getirme zorunluluğu hissederek Mourinho ile anlaştı. Ancak bir demecinde Aziz Yıldırım etkisi ile değil, planlı bir şekilde bu hoca değişikliğini yaptığını iletti. İlk olarak Mart ayında görüşme olduğunu ve o günden beri sık sık görüştüğünü bildirdi. Peki geçtiğimiz sezon hakkımızı savunması, İsmail Hoca’nın arkasında durması gereken dönemlerde, takımın başında gayet başarılı bir hoca var iken bu görüşmelerin yapılmış olması haksızlık ve ayıptır.Ben İsmail Hoca’yı dönem dönem eleştirmiş olsam dahi her zaman hakkını teslim etmişimdir. İsmail Hoca herkesi yendi ama kirli düzeni yenemedi. Belki de tarihte bir daha kimsenin toplayamayacağı puanı topladı, keyifli futbol oynattı, beyefendiliğini hiçbir şekilde bozmadı. Sahada izlerken keyif aldığımız ve geri düşse bile çevireceğini bildiğimiz bir takım vardı. Ne yazık ki kendi insanlarımızı çok kolay harcıyoruz ve tüketiyoruz. İsmail Hoca her döneminde başarılı oldu ama asla hakettiğini alamadı. Biliyorum ki ilerleyen dönemlerde onunla Fenerbahçe’nin yolu tekrar kesişecek ama yine yaranamayacak. Yine de verdiği emekleri, mücadelesi ve duruşu için İsmail Kartal’a çok teşekkür ederim. Takımının başında kalması gereken kişi seçimlere kurban edildi…

Şampiyonluk unutuldu

Fenerbahçe camiası o kadar büyük bir camia ki rakibine şampiyonluğu sadece bir gece kutlattı. Ertesi günden itibaren ise bırakın Türkiye’yi tüm dünyanın gündemine oturdu. Seçimleri rakiplerininki gibi sessiz sedasız değil, siyasi seçimler gibi oluyor. Seçim ofisleri oluşturuluyor. İki başkanın da her söylediği gündem oluyor. Şampiyonlar Ligi finalinde Dortmund-Real Madrid maçında bile Fenerbahçe konuşuldu. Bunun gibi bir reklamı herhangi bir ajans ile ne kadar para harcarsanız harcayın yapamazsınız. Mourinho başarılı olur ya da olmaz burası tartışılır belki ama Türk Futbolu’na sağlayacağı katkı tartışılmaz. Dünyanın dört bir yanından her yaptığı takip edilen, ikonik bir isim artık bizimle beraber. Bir haftadır tüm basın ve yayın organlarında Fenerbahçe’nin yapacağı transferler, Mourinho’nun bir telefon ile getirebileceği isimler konuşuluyor. Fenerbahçe’nin genlerinde olan şeyler bunlar aslında. Alınamaz denilen döneminde Alex, henüz 20'li yaşların ortalarında Anelka, Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kaldırdıktan hemen sonra Roberto Carlos gibi marka isimler Kadıköy’e geldiler. Aynı şekilde voleybolda dünyanın gözü üstünde olan Vargas’ı da bunlara katabilirim. Bence bu başkanlık yarışı ve geçen sezon yaşanan olaylardan sonra artık geri vites yok. İmkanlar el verdiği ölçüde Fenerbahçe’nin ismi dünyanın gündemine oturmaya devam edecektir. Flaş isimleri ve flaş transferleri görmeye devam edebiliriz. Sportif başarı için herhangi bir şey söylemek yanlış olur ancak marka imajı olarak doğru yoldayız.

Acun Ilıcalı etkisi

Acun Ilıcalı’nın Fenerbahçeli olduğunu bilmeyen yoktu. Söz konusu bu takım olduğu zaman elini taşın altına koyacağını da biliyorduk. Yakından tanıyan herkesin ortak ağızdan söylediği yegane şey onun ikna yeteneği. Bu bile Fenerbahçe’ye çok fazla katkı sağlar. Ben bu takımda para, sermaye bulma sorunları olacağını asla sanmıyorum. Sadece bazı kesimlerde sempatik karşılanan isimlere ihtiyaç oluştu son birkaç yılda. Bu eksiği de Acun Ilıcalı ile kapatmak doğru bir hamleydi. Bir medya patronu olarak bir siyasetçiden daha ünlü, daha efektif çevreye sahip bir insan oluşu bile güç oluşturuyor. Sporu bilmesi ve futbola çok hakim olması ile gerek transfer, gerek futbol aklı konularında katkısı yüksek olacaktır. Kulübün medya ayağını da eline aldığı taktirde hepimizde farkındalık oluşturacak işlere imza atmasını bekliyorum.

Mourinho transfer istiyor

Mourinho’nun geçmişi inanılmaz başarılarla dolu. Tabi ki bu başarıların altında onun kadar çalıştığı kaliteli oyuncuların da imzaları var. Mourinho takımı gelmeden takip ve analiz etmiş, çalışmaya çok önceden başlamış. Eksikleri az çok belirlemiştir. İsteyeceği oyuncuların da maliyetleri olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken şey kulübün maddi menfaatleridir. Gittiği büyük kulüplerde yüz milyonlarca Euro bütçeler ile çalışan bir hoca maliyetli transferler talep edecektir. Takımımızın geçtiğimiz sezon da kadrosu kötü değildi ancak birkaç devre arası hatası ile zayıfladı. Medyada ismi dolaşan oyunculara baktığımda birçok şey imkansız görünse de burası Fenerbahçe, her şey mümkün. Diğer bir başkan adayı Aziz Yıldırım’da birkaç hedef göstererek bu isimlerle anlaştığını söylüyor. Sanırım başkan belli olana kadar paralar bir süre daha havada uçuşacak ve bundan en karlı çıkan isim Jose Mourinho olacak.

yaziya-gom.webp

Rekabetin faydası

Fenerbahçe’de başkanlık rekabetinin kızışması zaman zaman ortamı gerse de kaliteyi yükseltme anlamında fayda sağladı. Tek adayla girilen seçimlerdeki rehavetin yerine her gün yeni bir isim, yeni bir proje ile uyanıyoruz. Her gün bir başkanın diğerine önerisine, teklifine şahit oluyoruz. Rakamlar da her geçen gün artıyor, söylenen isimlerin büyüklüğü de. Demokrasinin katkılarından sadece birkaç tanesi bunlar. Gözlemlerime göre üyeler arasında öne çıkan isim Ali Koç, taraftarlar arasında ise Aziz Yıldırım. Benim için Aziz Başkan efsane başkandır ama 2018 seçimlerinde değişim isteyenlerden biriydim. Ali Koç yönetiminde futbol özelinde başarı gelmedi, daha çok kurumsal yapı toparlandı. Yeri geldi Aziz Başkan’ın yumruğunu masaya vuruşunu özledik, kendimizi sahipsiz hissettik. Yeri geldi Ali Koç’un sisteme karşı olan mücadelesini gördük, uğradığı haksızlıkları gördük ve ona hak verdik. Ben başkanın kim olacağı konusundan çok kim olursa olsun elinden geleni yapacağı konusuna odaklıyım. Aziz Başkan bu takım için hapis yatmış, bedel ödemiş, cebinden servet harcamıştır. Ali Koç ise aynı şekilde taraftarın ısrarı üzerine başkanlığa aday olmuş, kurulu düzenini bozup şirketlerinin, çevresindeki insanların tüm sermayesini, gücünü takıma yönlendirmiştir. Hangisi başkan olursa olsun önceliğim Fenerbahçe’nin menfaatleridir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *