Fenerbahçe ittifakı yendi
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısı ile önemi bir kat daha artan, gerginliğin üst seviyede olduğu, ligin en çok beklenen maçı nihayet oynandı. Bu sezon şaibeler, tartışmalar, kavgalar eşliğinde geçerken iki takım da rakibinin kollandığını iddia ediyordu. Bu sebeple bu maç aslında turnusol kağıdıydı diyebilirim. Maçta hakemin skandal kararlarına, Fenerbahçe’yi eksik bırakmasına ve takdir haklarını rakipten yana kullanmasına rağmen takımımız Galatasaray’a isabetli tek bir şut bile attırmadı. Adeta kimin daha kaliteli olduğunu bu maçta ispatlamak için sahaya çıkmış gibiydik. Uzatmalarla birlikte 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Bir an bile eksik oynamanın verdiği dezavantajı hissetmedik.Çünkü hem takım olarak hem de bireysel olarak çok daha kaliteliydik. Taraflı tarafsız izleyen herkes artık anlamıştır ki; Fenerbahçe tüm engellemelere ve şaibeli olaylara rağmen mücadelesini sürdürmüştür. Bu noktadan sonra şampiyonluk ya da ikincilik benim için fark etmez.
Mert Hakan yakışmıyor
Maçtan önce sırf sosyal medyada birkaç etkileşim almak ve taraftara şirin görünmek adına ortamı iyice geren Mert Hakan Yandaş bu camiaya ve takıma yakışmıyor. Top ayağına geldiğinde takıma hiçbir katkı veremeyen,geldiği günden beri herhangi bir istikrar gösteremeyen, takımı sık sık eksik bırakan,derbide gole ihtiyacımız varken vakit geçiren ve takımımızın onlarca dakikasını çalan Mert Hakan, Fenerbahçe’nin futbolcusu olmamalı.Ayda yılda bir top ayağına oturup serbest vuruştan gol atıp yerini sağlamlaştıran bu tarz oyuncular modası Alper Potuk ile bitti sanıyordum.Bu konuda gerçekten hayal kırıklığı yaşıyorum.Mert Hakan kendisi de biliyor ki takım bu kadar eksik olmasa ve yerli statüsünde alternatif olsa o sahaya asla çıkamayacaktı. Duran top ve korner fırsatlarımızın hepsini saçmalıkları ile hem soğuttu hem harcadı. O çıktıktan sonra kullandığımız duran toplar çok etkiliydi ve golü de böyle bulduk.Dün maçla ilgili İsmail Hoca’ya tek eleştirimi bu konuda yapacağım.Top oynamaya geldiğin ve skor bulamazsan rakibinin şampiyon olacağı bir maçta bu saçmalıklara neden katlanıyorsun? Nitekim biraz daha sakin olsak Djiku belki hiç atılmayacaktı.Biz gerçekten armayı seven oyuncularımızı hatırlıyoruz. Ayakları çalışmadıktan sonra arma üzerinden şov yapmak hiçbir işe yaramıyor. Bize Volkan gibi, Tuncay gibi, Alex gibi hem armayı seven hem de futbolu ile katkı veren oyuncular yakışır.
Torreira tiyatrosu
Ligin başından beri Galatasaray oyuncularının temas bile olmadan kendilerini yere atıp bir de kıvrana kıvrana takla atışlarını izliyoruz. Özellikle Torreira okyanus ötesinden gelip burada milyonlarca futbolseverin aklı ile alay etme cesaretini kendinde buluyor. Rakip oyuncuyu attırmak ya da haksız skor elde etmek bence kendi taraftarlarının da midesini bulandırıyordur. Derbide Djiku’nun kırmızı kart gördüğü pozisyonda temas bile olmayabilir. Hakemler zaten pozisyona bakmıyor, Torreira yerde yuvarlanırsa rakibe kart gösteriyorlar. Neticede karşı takımın da emekleri boşa gitmiş oluyor.
Fred ve diğerleri
Bir kere daha anladık ki Fenerbahçeliler için en büyük lütuf çubuklu formasıyla Fred’i seyretmekti bu sene. Bu adam diğerlerinden farklı. Alex’ten beri bu kadar güvendiğim, top ayağına geldiğinde rahat ettiğim bir oyuncu olmamıştı. Fred hem çok koşuyor,basıyor,ısırıyor hem de topu hep doğru noktalara oynuyor. Maç motivasyonu ve konsantrasyonu çok üst seviyede. Sahte adımlar ile rakiplerini panik yaptırıp topu ayağından çıkarmaya zorluyor.Belli bir hattı savunurken ya da topun geçmesini engellerken kendine has stili ile değişik tekniklere başvuruyor. Bu sezon sakatlığı süresince puan kayıpları yaşanmıştı.Fred’in ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu bir kere daha anlamıştık bu süreçte. Ancak herkesin temposunun düştüğü,yorulduğu ligin son haftalarında Trabzonspor maçı ile başlayan Fred şov bize gösterdi ki bu ligin çok ama çok üzerinde bir kalitesi var ve kendine iyi bakıp işini disiplin ile yapıyor.
Hababam'la şaka olmaz
Maçtan önce Galatasaray tribünleri Hababam Sınıfı efsanesi üzerinden pankartlar ile imalarda bulundu. Hepimizin bildiği gibi Yeşilçam’da tüm sevilen karakterler Fenerbahçelidir. Bunların başında da efsane Hababam Sınıfı öğrencileri gelir. Koskoca Fenerbahçe’yi küçümseyip Türk sinemasının en değerli serilerinden birisi üzerinden mesaj vermeye çalışmak herkesi ateşledi. Deplasman tribünündeki az sayıdaki taraftarımız Hababam ruhu ile takımlarını destekledi ve seslerini TV başındaki herkese duyurdu.