Uyandırma Servisi

Bildiğiniz üzere bir süredir bu köşede sizi uyanışa götürebilecek şeyleri paylaşıyorum. Bugün ise uyanışı deneyimlemiş olan bir Can’la bu konu üzerinde bir sohbet gerçekleştirdik.

Sözü uzatmadan hemen başlayalım istiyorum.

D: Merhabalar Yunus, seninle ortak bir hikayeden dolayı birkaç ay önce tanıdık birbirimizi. Yaşadığın bir uyanış hikayen var. Bu sebeple seninle bir röportaj yapmak istedim. Şunu sorarak başlamak istiyorum;

D: Nerede yaşıyorsun ve uyanış öncesi hayatından biraz bahseder misin?

Y: Ben Berlin’de yaşıyorum, uyanış öncesi hayatı çok sorgulayan bir yapıya sahip olduğum için bu yanımı destekleyeceğini düşündüğüm bir çok tetikleyici pratikler yaptım. Çok fazla kitap ve makale okudum.

Y: Ama yine de herkes gibi olan günlük rutin hayatımdan da kopmadan yaşadım.

D: Mesela hangi pratiklerden, kitaplardan ya da düşünürlerden yararlandın?

Özellikle şu beni değiştirdi ya da yolumu açtı diyebileceğin birşey var mı?

Y: 2007 yılında bir arkadaş tavsiyesi üzerine Tantra Yoga ile tanıştım. Tantranın bütüncül yaklaşımı ve merkezine insanı alması bana ilginç gelmişti. Yorganında bir parçası olduğu bilinen Pratyahara, yani duyuların geri çekilmesiyle birlikte derinleşmeyi sağlayıcı çalışmaları bir çok farklı yollarda da gözlemleme şansım oldu. Buddha’nın uyguladığı Vipasana yöntemiyle 10- 16 günlük sessizlik inziva kamplarına katıldım. 3 günden başlayarak, kademe kademe 10 güne çıkardığım karanlık oda inzivası uyguladım. Bunun dışında çok uzun süre kundalini enerjisini tetikleyici enerji bedenle; ayrıca tantrik bandha ve mudralarla çalıştım. Hepsinin yolumda büyük katkılarının olduğunu biliyorum.

Y: Bu pratiklerin hepsini kendimce akıl, duygu ve deneyim süzgeçimden geçirerek ortak noktaları görebilme şansını bulduğumu fark ettim.

Y: 2012 yılından bu yana ise güneş meditasyonu uyguluyorum. En etkili yöntemlerden bir tanesi de bu diyebiirim.

D: Uyanışın bunların etkisiyle gerçekleştiğini söyleyebilir miyiz ?

Uyanış denen bir kavram var biliyorsun. Sen nasıl değerlendiriyorsun bu kavramı? Senin uyanışın nasıl bir deneyimdi?

Y: Tüm yapmış olduğum pratikler günlük hayatımda benim kendimde kalmamı hatırlatıcı çalışmalar olduğundan gerçek uyanışımın insan ve doğayla günden güne arttığını fark ediyorum.

Evet, bu bağlamda uyanışımda dolaylı olarak pratiklerin etkisi olduğu söylenebilir. Benim için en büyük uyanış hali hayatın içerisinde insanlarla diyaloğumda kendini açığa çıkarttı ve bu hala devam ediyor.

Kendim icin anladığım gerçeklik şu; duygularımın ve düşüncelerimin ne kadar üzerine geçip, olayları yukarıdan değelendirebiliyorsam o kadar güzel bir temele sahibim. Nötürlük halini günlük yaşamda uzun süre koruyabiliyor, duygu ve düşüncelerime saplanmadan yoluma devam edebiliyorsam içsel özgürlük için güzel bir kapı aralanmıştır diyorum. Bu anlamda kendime teşekkür ediyorum.

Acı ve ızdıraplarla insanın tekamülünün tetiklendiğine kundalini çalışmalarımda çok kez şahit oldum. Bu çalışmalara başlamadan önce sürecin yumuşak geçmesini ümit etmiştim ama hiçte öyle olmadı. İlerleyen süreçlerde beni hayatın farklı sınavlarının beklediğinin farkındayım ama eski yapıya göre bir çok konuda aşılanmış gibi hissediyorum kendimi. Uyanışın çok farklı evre ve noktaları olduğunu biliyorum ve şu anki bulunduğum noktanın tadını çıkarıyorum.

D: Son bir sorum daha olacak. Uyanmak isteyenlere ya da bu yolda olanlara nasıl bir tavsiye vermek istersin?

Y: Uyanmak isteyen arkadaşlara tavsiyem yolda kalın ve bu uğurda samimiyetinizi koruyun. İçsel huzur boyutundaysanız bu temel çok güzeldir. Bunun keyfini çıkarın ama dahası var mı diye sorup, diğer değişim boyutlarına da açık olun. Her insanda sürecin farklı olduğuna inananlardanım. Teknikler insanı bir yere kadar götürür ve faydalıdır. Ama hatırlatıcı ve bir şeyleri tetikleyici etki yaratmıyorsa, içsel olarak tekniğe de tutunmamalarını tavsiye ederim. Ayrıca Kundalini sürecimde öğrendiğim bir şey daha var o da şu;

Duygusal iniş ve çıkışlarımızla yüzleşmek. Hislerimizi tanıyıp ona göre yol almanın önemi büyük; çünkü bir şeyin dönüşebilmesi için onu önce tanımam gerekiyor ki sağlam adımlarla ilerleyebileyim. O duygu ve düşüncenin ötesine geçebileyim. Yani yolda iken duygularımızla yüzleşmeden yürümeyi, pusulasız olmak gibi görüyorum.

D: Çok keyifli bir sohbet oldu. Ve eminim ki bu yolda olanlar için önemli bilgiler paylaşmış olduk. Ağzına yüreğine sağlık. Işığın hep parlasın.

Röportajımızı sonlandırırken siz okuyucularımıza da güzellikler diliyor ve artık “İyi Uykular” değil “İyi Uyanışlar” diyelim istiyorum. Işığınız daim olsun…

Konuk: Yunus Ceyhan