Can dostlarımızı sakın unutmayın!
Soğuk hava bizi etkilediği gibi sokak hayvanlarında da etkiler bırakıyor. Bu soğuk kış aylarında sevimli sokak dostlarımızı unutmayıp, onlar için bir şeyler yapabiliriz. Sokakta yaşayan hayvanları korumak için aşağıdaki önlemleri alarak onların hayatlarına dokunabilir ve kışı daha rahat geçirmeleri için yardım edebiliriz.
Mama ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz
Yanınızda bir paket mama taşıyarak, barınaklara mama bağışı yaparak veya marketlerde satılan mamalardan alarak, birkaç dakikanızı harcayarak sadece kendi eviniz ve sokağınızdaki hayvanları değil, acıkan, zor durumda kalan, yemek bulamayan sokak hayvanları ile karşılaştığınızda onları da besleyebilmiş olursunuz. Özellikle kar yağdığında yiyecek bulmak sokak hayvanları için imkânsız olabiliyor. Donmuş, kirlenmiş, bozulmuş yiyeceklerle beslenmeleri çok acımasızca değil mi?
Eğer ki mama alamayacak durumdaysanız evdeki yemeklerinizden bir kap paylaşmak, kuşlar için camlarınızın önüne kırıntılar bırakmak veya ağaçlara ekmek asmak bile fazlası ile yeterli. Tabii bunları paylaşırken de dikkat edilmesi gereken hususlar var. İyilik yapmak isterken hayvanları hasta edip, kötü etkileyebiliriz. Bozulmuş veya yiyemeyecekleri yemekler veya sindirmesi onlar için zor olan besinleri paylaşmak iyilik ve yardım adı altında kandırmacadan, kötülükten ibaret olur.
Sığınacakları bir alan yapabilirsiniz
Soğuk ve yağışlı havalarda en çok gereksinim duydukları ihtiyaçları korunacakları bir alanları olması. Durumunuz el verdikçe birçok noktadan alabileceğiniz küçük köpek ve kedi evleri ile onları kısmen de olsa korunaklı alanlara kavuşturabilirsiniz. Evde artık kullanmadığınız hala iş görebilen eşyalar ve karton kutular ile donmalarını, üşümelerini ya da ıslanmalarını bir nebze de olsa engelleyebilir, zor şartlara karşı dayanmalarını sağlayabilirsiniz.
Yuva olabilirsiniz
Maalesef ki çok azı kendisine yuva bulabiliyor. Ofisinizde, evinizde, bahçenizde onlara yer açabilme imkânınız varsa lütfen onları geri çevirmeyin. Özellikle soğuk havalarda veya yaralı, hastalı durumda olanları kısa süreliğine de olsa misafir etmekten çekinmeyin. Ki zaten o kadar zararsızlar ki şefkatiniz ile evdeki sıcaklığı hissettiklerinde sevginize karşılık verip sizlerin de huzurlu hissetmesini sağlayacaklarından eminim. Evinizde bakamadığınız taktirde ücretsiz yardım kuruluşları ve belediyeleri arayarak hayvanların sağlığını ve güvenliğini sağlayabilirsiniz.
Kalıcı çözümler için ne yapılabilir?
Bizler vatandaşlar olarak görevlerimizi mutlaka yapalım, imkânımız el verdikçe de yapıldığına tanık oluyorum. Bazen yardım kuruluşları, belediyeler, bazen ise hayvan severler tarafından. Fakat ülkemizin de gereğinin yapılmasını unutmaması lazım. Sadece bizlerin yardımı ile gerçekten hayvanların hepsine ulaşmamız, yardım etmemiz çok zor. Bu yüzden sokak hayvanları ile ilgili düzenlemelerin yürütülmesi gerekiyor. Peki bu konuda Avrupa’yı örnek alabilir miyiz?
Avrupa’nın üç büyük ülkesi olan Almanya, Fransa ve Hollanda'da sokak hayvanların toplanmasından ve bakımından yerel yönetimler sorumlu. Her ülkenin başıboş hayvanlarla ilgilenmek için kendince çözümleri bulunmakta. Özellikle bu ülkelerde evcil hayvan beslenmenin, ihlal durumda hapisle sonuçlanabilecek cezaları öngören katı kuralları bulunuyor. Evde hayvan besleyenler vergi vermek, belli türler için eğitim almak zorunda. Örneğin Fransa’da evcil hayvanların sokağa bırakılması yasak. Bunu ihlal edenler 3 yıl hapis ve 45 bin euro para cezasına çarptırılıyor. Halbuki ülkemizde bu durum ne kadar basit değil mi? Hayvanlar kolayca satın alınabiliyor, sahiplenilebiliyor fakat bir anlık heves geçince sokağa terk ediliyorlar ve asla kimse sorgulamıyor. Ülkemizde sokak hayvanları sorununun en temel kaynağını da bu oluşturmakta.
Ülkemizin aksine Avrupa’da sokaklarda hayvanlara hiç rastlanmıyor. Evcil hayvanların bırakılması yasak peki ya bunca hayvan nerede? Sahipsiz bütün hayvanlar barınaklarda toplanıyor. Avrupa’da başıboş hayvanların öldürüldüğüne dair bir inançta bulunuyor. Fakat böyle bir durum söz konusu değil. İngiltere hükümetinin 1993’te hayvanların refahı, özgürlüğü için hazırladığı 5 madde bulunmaktadır. Bu maddeler kısaca hayvanların bakımı, beslenmesi, barındırılması, yetiştirilmesi, tedavisi ya ve iyilik hallerinin sağlanması olarak tanımlanıyor. Fransa’da da düzenlemeler İngiliz hukukuna benzer şekildedir. Aynı şekilde Almanya’da da sokakta bulunan hayvanlar barınak ya da polislere ihbar edilip teslim edilmesi gerekiyor. Eğer sahiplenmek isterseniz ise 6 aylık bir süreç ve kontroller sonucunda sahiplenebilirsiniz. Yani yönetmeliklere göre tüm barınakların belirli koşulları sağlaması gerekiyor ve ayrıca kaybolan veya sahipsiz kalan hayvanların öldürülmesi yasaklanıyor diyebiliriz.
Ülkemizde de sokak hayvanlarının bu kadar çok bulunması ve onların bakımının, ihtiyaçlarının sağlanamaması büyük bir sorun teşkil ediyor. Tıpkı Avrupa Birliği gibi bizlerinde içleri barınaklar konusunda maalesef rahat değil. Gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı kaygısı hala devam ediyor. Kanuni düzenlemeler ve uzun vadeli çözümler ile dilerim ki yakın zamanda bu konuya ilişkin faydalı ve gerçek bir çalışma yürütülür.