Abi, kardeş, abla bilmem ama, tabanda ittifak sağlanmış gibi…
Oldum olası siyasette hep akrabalık ve arkadaşlık ilişkileri vardır.
Bunu anlamak için günümüzde yaşananlarla geçmişe bir göz atıldığında hemen görülür.
Kim kiminle imiş nelere sahip olmuş, kimler, kimleri kullanarak nerelere gelmiş bellidir.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey ile eski Cumhurbaşkanımızın Abdullah Beyin kardeşliği daha dün gibi akıllarınızda. Sonrasında ne durumda olduklarını bilmem anlatmaya gerek var mı?
CHP'nin önceki Genel başkanı Kemal beyefendinin İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Ekrem beyefendinin baba-oğul muhabbetinin sonu da bilgilerimizde.
Şimdilerde CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Bey ile Ekrem Beyin kardeş ilişkileri görüldüğü kadarıyla çok iyi gidiyor. Bu birliktelikten parti tabanı çok memnun. Bu samimiyetten partili olmayanlarda etkilenmiş olmalılar ki, halk arasında Özgür Bey için , “Bu afacan çocuk çok iyi gidiyor. Geçmişine saygılı etrafına sevgi ile davranıyor. Gençlerin güvenini kazanıyor. Böyle devam ederse CHP büyür ve yükselir” diyorlar.
Halkın bu tespiti yerinde olsa gerek ki, Özgür Bey Genel başkan olduktan sonra partiye üye olanların yüzde 73’ü 30 yaşın altındaki gençlerden oluşuyor. Bu durumda gelecek için umutları artırıyor. Özgür bey her demecinde kadınlara ve gençlere önem verdiğini ve onların önlerde olması gerektiğini belirterek moralleri yükseltip partiye olan ilgiyi artırıyor.
Abla meselesi
Özgür Bey kısa sürede partiyi toparlayıp yukarı yöne doğru harekete geçirmişken, Meral Hanım için, “O benim ablam. Telefonla konuşurken ‘Abla demezsen telefonu kapatırım’ diyordu. Şimdi yine telefon ederim Abla-Kardeş olarak anlaşırız” demesi, Meral Hanım’ın geçmişte yaptıklarını 6’lı masayı devirip sonra dönmesi, partisi içindeki kargaşalar ve yola çıktığı arkadaşlarını azarlaması ve bazı ithamda bulunmalarını bilenler ve izleyenler tarafından hoş karşılanmadı.
Yine Çarıklı Erkânı Harp denilen sağduyulu vatandaşlar, “Özgür Bey Meral Hanım’a abla diyebilir. Buna bir lafımız olmaz. Ancak geçmişte olanları bilip son seçimde kayba sebep olduğunu, şimdilerde her yerde ‘aday çıkaracağım’ diyerek neyi amaçladığını ve bu durumun kime yararlı olacağına bir anlam veremiyor mu?” diyerek İYİ Parti ile ittifakın çok yararlı olacağını düşünmediklerini belirtiyorlar.
Yine aynı kesim ve sağduyulu vatandaşlar ki, bunlara ağırlıklı olarak geçmişte İYİ Partiye oy vermiş olanlarda var. “Bizler zaten tabanda ittifak yaptık. Çektiklerimiz ortada. Bizler başka partiden de olsak CHP'nin adaylarını destekleyeceğiz” diyorlar.
Bunlar değerlendirilip son zamanlarda parti içindeki bazı kargaşalar ve istifalar göz önüne alındığında ve son anketlere bakıldığında İYİ Partinin oylarının büyük oranda düştüğü belirtiliyor.
O zaman Özgür Beyle yükselmeye başlayan CHP’nin inandırıcı olup, umut vererek ve meselelerin üstesinden geleceğini belirtip Atatürk’ün kuruluş yıllarında nasıl yoktan var ettiği Türkiye'nin örnek alınacağını da göstererek yoluna devam etmesi yanında halkı inandırıp onlara kendilerinin de inanarak birlik sağlanması başarıyı getirecektir.
Bazı kesim ise, CHP'nin ittifak için başka bir partiye ihtiyacı olmadığını, ülkenin geldiği durumun anlaşılır şekilde anlatılması ndan sonra halk başını iki elinin arasına alarak düşünüp sandığa gittiğinde gereğini yapacağı görüşünde.
Bir başka kesim ise CHP HDP, şimdiki adıyla HEDEP ile bir arada olsa da olmasa da onlara, “Terör örgütü destekçiler ile yol yürüyorlar” denilerek aleyhte propaganda yapılıyor. O zaman bu partinin TBMM'de grubu olduğu ve Meclis Başkan Vekilliği yaptığı partinin TBMM çatısı altında Grup toplantı odası olduğuna göre, neden ittifak yapmasın ki, görüşü de var.
Vatandaşların görüşleri bu yönde. Gerisini parti yöneticileri ve Parti Meclisi üyeleri bilir.