CHP’nin 38'inci Kurultay notları…
Ankara Arena Spor Salonu'nda toplanan 38. Olağan Kurultay toplantısı olağanüstü bir ilgi ile açıldı.
Erken gelenler tribünlerde Genel Merkezci ve değişimciler olarak ayrılan yerlere otururken, geç gelenler içerdekiler kadar dışarda toplanıp kurultayı izlemeye çalıştılar.
Salonda olan gazeteciler ve siyasiler, “Biz gazeteciyiz o kadar” ve “Gazetecilere özgürlük” yaka kartları takmaları dikkat çekti.
Kurultay salonuna sırasıyla Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu girdi. Bunların yanındaki anlam veremediğim kalabalık toplu halde salona gelince izdiham yaşandı. Anlam veremediğim o kalabalığı daha sonra Divan Başkanlığına seçilen İmamoğlu dağıtmakta zorluk çekti.
Divanın oluşturulmasından sonra Divan Başkanlığına seçilen Ekrem İmamoğlu, Kurucu Atatürk ve sonraki Genel başkanlar İnönü, Ecevit ve Baykal’ı saygı ve minnetle andı. Yaşayan Genel başkanlar Karayalçın, Öymen, Çetin ve Kılıçdaroğlu’na saygılarını sundu. Yaptığı konuşmada, yüz yıllık partinin gelecekte ve bu kurultaydan sonra başarılı olması gerekir. Gelecekte yapılacak seçimlerde mutlaka iktidar olmamız gerekiyor. Atatürk’ün benim iki büyük eserim var dediği Cumhuriyetimize ve partimize sahip çıkmamız hepimizin görevi olması gerekiyor açıklaması yaptı.
Ekrem İmamoğlu partimizin 38. Kurultayından sonra yani Pazartesi gününden itibaren bir vücut ve tek yumruk olmalıyız ki iktidar olalım bunu temenni ediyorum. Var gücümüzle çalışmalıyız ve gücümüzü göstermeliyiz açıklamasını yaptı.
Divan kurulu yerini aldıktan sonra açılışı konuşmasını yapmak üzere Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu kürsüye davet edildi.
Kılıçdaroğlu kürsüde Genel Kurulu selamladıktan sonra:
Partimizin yüzyıllık tarihi içerisinde yılmadık direndik hiçbir partiye nasip olmayacak bir tarihi yaşıyoruz. BU parti Atatürk ve Kuvayı Milliyetciler’in, “Ne ezen ne ezilenlerin” diyenlerin partisiyiz.
Bu salonda beşli çetelerin, mafya bozuntularının, harama el atanların, yetim ve kul hakkı yiyenlerin, hukuku hiçe sayanlar yoktur. Bundan sonrada olmayacaktır. Bizim kurultaylarımız her türlü düşüncenin tartışıldığı bir gelenekten geliyoruz.
Üç temel noktamızı ifade edeyim.
1.- Partinin yükünü taşıyan örgütlerdir. Dolayısıyla örgütler partimizin temel taşlarıdır.
2.- Hiç kimse örgütün otoritesini, gücünü dayanışma ruhunu asla tartamaz.
3.- Ben dahil hiç kimse kendisini partinin üzerinde göremez. Dedikten sonra mevcut iktidarın yaptığı hataları sıraladı ve bunların yurdumuzun her köşesinde anlatılmasını istedi.
Bunlar sırasıyla, iktidarın Anayasayı hiçe saydığını ve askıya alındığını, Anayasa Mahkemesinin aldığı kararların yerel mahkemelerce uygulanmadığıdır.
Yoksulluğu yaymak sarayın politikası haline getirilerek bir kültür haline getirilmiştir. Bu durum bizim sosyal devlet anlayışına uygun değildir.
Ülkemiz bu iktidar tarafından yarı açık cezaevi durumuna getirilmiştir. Bu kabul edilen bir durum değildir.
İktidarda kalmak için saray her türlü baskı politikasını uygulamaktadır.
Ülkemizin dış politikası fiilen iflas etmiştir. Yanlış dış politikalar sayesinde ülkemiz sığınmacı deposu haline gelmiştir. Lütfen bu hususları döndüğünüzde vatandaşlarımıza anlatınız.
Altılı masayı ülkemizin geleceğinin aydınlık günlere ulaşması için kurduk ama ama, bazı olumsuzluklar nedeniyle seçimi kaybettik.
Sırtımdaki hançerlerle seçime girdim. Değişimi dillendirenler uzun süre değişmeyenlerdir. Seçimden sonra onları değiştirmekle değişimi başlattım. Değişimin içinde olan değişimi fark edemez. Biz değişime sosyal kimliklerle irtibat kurup onların hakkını savunarak zaten başlattık ve daha nice değişimlere de devam edeceğiz diyerek konuşmasını tamamladı.
Daha sonra söz alan delegeler görüşlerini belirtti, Konuşmacılardan bazıları değişimin gerekli olduğunu bazıları ise Genel başkanın zaten değişime başladığını belirttiler.
Yunus Emre, hazırlanan Kurultay sonuç bildirgesini okudu ve Genel başkan seçimlerine geçmek üzere hazırlıklara başlandı.