Doğanın Öcü...
Son yıllarda insanoğlunun doğaya olan umarsızlığı karşılık bulmaya ve dünya bizden son sürat intikamını almaya başladı. Depremler, seller, yangınlar, aşırı değişen hava durumları tüm bu intikamın birer parçası aslında.
Bizler üzerinde yaşadığımız doğaya merhamet göstermekle, iyi bakmakla çocuklarımıza ve hatta torunlarımıza bu dünyayı miras bırakmakla yükümlüyken her geçen gün biraz daha umursamaz davranıyoruz.
Piknikten dönerken ormanda bıraktığımız çöplerin sıcaklıktan koca bir ormanı yokedebileceğini umursamıyoruz mesela. O ormanda yaşayan hayvanların evsiz kalacağını umursamıyoruz. Gölgesinde dinlendiğimiz ağaçları keserken bize sağladığı oksijeni düşünmüyoruz. Bu ağaçların sıcaklığı dengede tuttuğunu, yağmayan yağmurların bir sebebinin de bu olduğunu düşünemiyoruz. Yaptığımız fabrika dumanları havayı kirletirken soluduğumuz hava pek de aklımıza gelmiyor. Denizi kirletirken orada kulaç atıp serinlediğimiz anları unutuyoruz.
İşte insanlığın tüm bu umursamazlığı bize tek tek geri dönüyor son zamanlarda. Görünen o ki bu durum daha da çok canımızı acıtacak gibi. Peki neler yapılabilir bunca zaman sonra?
Kişisel olarak evimize, yaşam alanımıza gösterdiğimiz özeni doğaya , içinde bulunduğumuz dünyaya göstermekle başlayabiliriz mesela.
Kirliliğe engel olmak bu kişisel önlemlerin en başında geliyor. Sokaklarınızı, ormanlarınızı ve denizinizi eviniz olarak görmelisiniz. Herhangi bir çöpünüzü doğaya bırakmamak ve bırakılanları temizlemek için çeşitli aktivitelere katılmak iyi bir başlangıç olabilir. Böylece kişisel tatmininiz dışında doğa için birşeyler yapmış olacaksınız.
Alınabilecek bir diğer önlemin ise atıklarımızı ayrıştırmak olduğunu söyleyebiliriz. Plastik, cam, metal ve kağıt çöplerimizi ayrıştırmak ve bunları ayrı ayrı geri dönüşüm kutularına atmak yapabileceğimiz en basit şeylerden biri. Bu sayede geri dönüştürülebilir atıklar amacına uygun bir şekilde muhafaza edilmiş olacaktır. Aynı şekilde geri dönüştürülmüş ürün kullanmak da alabileceğimiz bir diğer önlem. Plastik poşet yerine geri dönüştürülmüş torbalar kullanmak, kıyafet alırken bile doğaya duyarlı markaları seçmek bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Bilinçli tüketici olmak doğayı korumak adına alınabilecek bir diğer önlem. Tüketim alışkanlığımızı değiştirmek ve sadece yeteri kadar tüketmek, tüketirken isteklerimizi değil de ihtiyaçlarımızı göz önünde bulundurmak önemli. Sadece bu sayede bile doğaya olan katıkımız inanılmaz.
Hem insanların hem de doğada yaşayan diğer canlıların evi diyebileceğimiz doğayı korumak için hiçbir zaman geç değil. Kişisel olarak alınabilecek önlemlerden başlayın, doğayı çocuklarınıza miras bırakın.