Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara

Evet, söz milletin olmalı ve kapatma davaları…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Evet, söz milletin olmalı ve kapatma davaları…

Böylesi modern bir ülkede elbette demokrasi ön planda olmalıydı ve öylede oldu. Yeni kurulan Türkiye'de okur, yazar oranı çok düşük olduğu için kurulan ve tek parti olarak Bilinen Cumhuriyet Halk Partisi'nin ikinci Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı İnönü ülkede seçim yapılacak düzeye gelince çok partili sisteme geçmeyi gündeme getirdi.

O yıllarda CHP’nin bazı uygulamalarına muhalif olan ve dörtlü takrirciler olarak bilinen Celal Bayar, Adnan Menderes Fuat Köprülü ve Refik Koraltan, muhalefetlerini yükselterek partinin gündeme getirdiği Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu, bugünkü adıyla Toprak Reformu Kanunu kabul edilince, o günlerde toprak ağası sayılan Adnan Menderes liderliğindeki arkadaşları yasaya karşı çıktılar. Köy Enstitüleri’nin kapatılmasında da bu durum ön plana düşmüştü.

Bu muhalif grup daha sonra Milletvekili Oldukları CHP’den istifa ederek Demokrat Partiyi kurdular ve 1950 14 Mayıs günü yapılan seçimde “Yeter Söz Milletin” diyerek iktidar oldular.

Günümüzdeki durum

Dikkat edilirse Menderes ve arkadaşları, tek parti sisteminin eleştirerek “Yeter Söz Milletin” diyerek seçime girdiler ve kazandılar. Günümüzde ise 21 yıldır ülkemizi yönetenlerin ülkeyi getirdikleri durum ortada. Hak, Hukuk. Adaletin yok olmaya yüz tutması. Buna en bir örnek vermek gerekirse 139 ülke arasında uygulanan adalet sisteminin araştırılıp sıralanması yapılması sonrasında ülkemiz maalesef 117. Sırada yer alması bunun en çarpıcı örneği değil mi?

Pahalılık, enflasyon, işsizlik, liyakatsızlık, dış borçlar, ithalatın artıp, ihracatın azalması, çiftçi ve üretici ile köylünün artan maliyetler nedeniyle toprağına küsmesi ve daha birçok olumsuz örnekler.

Peki, bunlardan şikayetçi olan kim?

Halk. O zaman halkın yeter söz milletin demesi gerekmiyor mu?

1950 yılı 14 Mayısı’nda iktidardan yakınan halk bu sloganla tek partiyi iktidardan uzaklaştırdı. Şimdi tarih tekerrür eder mi? Halkımızın ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Onlara boşuna “Çarıklı erkânı hap” denilmemiştir.

Muhalefeti oluşturan 6’lı masa zaten bu sloganı daha şimdiden tersine çevirdi. Evet yeter söz milletin olmalı ve Egemenlik te kayıtsız şartsız milletin olmalıdır. Atamız bu sözü boşuna dememiştir.

 Cumhurbaşkanlığı adaylığı

Bilindiği gibi Millet İttifakı Ortak Politikalar Mutabakat Metni açıklandı. Bu metinde Siyasi partilerin kapatılmasının kaldırılması ve TBMM'nin kararı ile mümkün olacağı getiriliyor. Hani herkes Millet İttifakının adayı kim diye soruyor ya, bu mutabakat metnine göre aslında aday belli de, Cumhurbaşkanı olmaya yeterli kim olursa olsun ülkemiz güllük gülistanlık olur gibime geliyor.

Cumhurbaşkanımız 10 Mart’ta Parlamentoyu fesh edeceğini açıkladı. Anayasamızın 101. Maddesi 2. Paragraf. “Cumhurbaşkanının görev süresi  5 yıldır. Bir kimse en fazla iki defa seçilebilir” diyor. 116. Madde : 3. Paragrafta seçimlerin yenilenmesine parlamento karar verirse Cumhurbaşkanı ikinci kez aday olabilir deniliyor. Buyurun bakalım takdir sizlerin ve söz milletindir.

Partilerin kapatılması

Tarihimizde partilerin kapatılması için defalarca Anayasa Mahkemesine dava açılmıştır. İşin garip tarafı kapatılan her parti güçlenerek küllerinden yeniden doğmuştur. Buna en uygun örnek günümüzde ülkemizi 21 yıldır yöneten Adalet ve Kalkınma Partisidir.

Kapatılma davası süren Halkların Demokrasi Partisi (HDP) nin geçmişine bakalım.

Halkın Emek Partisi (HEP) 1990-2009 arasında 7 parti kapatıldı. 1991 yılında SHP’den aday oldular. Sonrasında kapatma ihtimaline karşı 1992 yılında Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) kuruldu ve dava açıldı. Arkasından Demokrasi Partisi (DEP) kuruldu dava açıldı. Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) kuruldu 2003’ te kapatıldı. Demokratik Halkın Partisi (DEHAP) ve Özgür Parti (ÖP) kuruldu ikisi de fesh edildi. Demokratik Toplum Partisi (DTP) kuruldu ve 2009 da kapatıldı. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) kurulup devam ederken, Halkların Demokrasi Partisi (HDP) kuruldu ve BDP’nin vekilleri  2014 yılında HDP’ye geçti ve yine 2014 Temmuz ayında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) adını aldı.

AK Parti'nin öncesine bakıldığında : 

Milli Nizam partisi, 1970-1971 kapatıldı. Milli Selamet Partisi 1972-1980 darbeden sonra kapatıldı. Refah Partisi Darbe sonrası kapatıldı. Fazilet Partisi , RP’den sonra kuruldu ve kapatıldı. Sonra Saadet partisi Kuruldu ve Millet İttifakında devam ediyor. SP’den fikir ayrılıkları ve milli Görüş fikirlerinin değişmesi sonrasında Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu ve halen iktidarını yürütüyor.

AK Partiye 2008 de kapatılması için dava açıldı. 30 Temmuz 2008 günü Anayasa Mahkemesinin 6 üyesi kapatılsın 5 üyesi kapatılmasın oyu kullandı. Ancak nitelikli çoğunluk olmadığı için parti kapatılmadı. Yine AYM üyelerinin 10 oyu ile hazine yardımının kesilmesi kararlaştırıldı.

Demek ki, neymiş. Kapatılan parti daha da güçlü geldiğine göre, Partilerin kapatılması çözüm değilmiş.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *