Asgari ücret
Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından asgari ücret net 8 bin 506 TL olarak açıklandı. İki açıdan değerlendirmeye alalım bu konuyu. Sizce zam yeterli mi ya da başka bir alternatif, zam yerine alım gücünün artması mı?
Asgari ücret brüt 10 bin 8 lira, net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak belirlendi. Yeni rakamın işverene aylık maliyeti 11 bin 759 lira 40 kuruş oldu. Bu durumda işverenlerin iki seçeneği var. Ya işçi çıkartıp iki kişinin işini bir kişiye yaptıracak. Ya da ürettiği ya da sattığı ürüne güzel bir zam yapacak. Yani her türlü mağdur olan halk oluyor.
Fahiş giden fiyatlara dur denilebilirse asgari ücrete bu kadar zam yapmaya gerek kalmaz. Asgari ücret bu kadar zamlanmaz ise işveren ne işçi çıkartır ne de maliyetim yükseldi diye fiyatlarına zam yapar. Her şey aslında zincirleme gidiyor. Tabii burda fırsatçı esnafları da unutmamak gerekir. Gerek stok yapanlar gerek nasıl olsa halk zama alıştı veya beklentisi o yönde diye yüksek zam yapanlar. Bu arkadaşlara diyecek bir şey bulamıyorum. Kendi ayaklarına sıktıklarının farkında bile değiller maalesef. Zaten ülkecek dövize esirken birde birbirimizi kandırıyor olmamız çok acı.
Ne de güzel sahip çıkıyoruz Atatürk ün emanetine. Bizim ülkecek tek vücut, tek yürek olmamız gerekirken bizde gemisini kurtaran kaptan oluyor. Ama nereye kadar devam eder sizce? Tabiki tartışılır. Aslında burda iş devletimize düşüyor. Bizim ülkemizin kalkınması için üretim yapmamız gerekiyor. Dışarıya bağlı kalmadan üretim yaparsak hem halk istediğine ucuz ve kolay bir şekilde ulaşır hem istihtam artar hem de biz dışarıya ürün satmış oluruz. Sadece turizm ile maalesef ülkeyi kalkındıramayız. Bu kendimizi kandırmaktan başka bir şey değil. Evet arkadaşlar asgari ücretle başladık gördüğünüz gibi konu nereye geldi başta da dediğim gibi bu olay zincirleme bir olay ve bunun önünün acilen kesilmesi gerekiyor. 6 ay sonra halk parayı yetiremediğinden şikayet edecek ve tekrar bir zam gerçekleşecek. Fiyatlar tekrar artacak paramızın değeri iyice düşecek senaryo bu maalesef arkadaşlar.
Yazıma son vermeden Atatürk ün birkaç sözünü tekrar hatırlatmak isterim;
"Milletimiz çiftçidir. Milletin çiftçilikteki çalışma imkanlarını, asri ve iktisadi tedbirlerle en yüksek seviyeye çıkarmalıyız."
"Türkiyenin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür."
"Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bu gün dünya üzerinde olmayacaktık."
Atatürk o kadar haklıymış ki bugün görebiliyoruz bunu. Güzel günlerin umuduyla tekrar görüşmek üzere arkadaşlar.