Paşa gönlüm
Güneşli güzel bir günü daha bitirmek üzereyim. Gün akşama dönmek üzere ve hafiften güneş batmaya yüz tutmuş. Denize kuş bakışı bakan yamaç bir yere oturdum. Bir yanda denizin batı yakasında gün batımı bir yanda içimde tarifsiz duygularla hayal alemindeyim. Paşa gönlümden neler geçiyor neler…
Diyorum ki; şöyle bir saray yaptırayım. Süslü püslü görkemli. Öyle bir şaheser olsun ki; sırf sarayı merak edip görmek için yurdun ve dünyanın dört bir yanından insanlar gelsin. Saray için hiçbir masraftan kaçınmayayım. Dünyada Beyaz saraydan bir eksiği olmasın. Almanya, Bellevue Sarayının gölgesinde kalmasın. Rusya, Büyük Kremlin Sarayı bizimkinin yanında sönük kalsın. Ama bir o kadarda şatafatlı olsun. Maliyeti; 1 milyar 370 milyon lira civarında olsun. Bu para ile 685 okul, 680 öğrenci yurdu, 1000 yataklı 55 devlet hastanesi yaptırmak varken diğer ülkelerden ne eksiğimiz var bizimde bir sarayımız olmasın mı?
Paşa gönlüme şöyle boğazın ortasına bir köprü yaptırayım. Bağlantılarını otoban ve tünellerle süsleyeyim. Deli Dumrul misali, Geçenden otuz üç akçe, geçmeyenden de döve döve kırk akçe alayım. Günümüzde akçe olmadığından tarife döviz üzerinden olmalı. Günlük 70 bin araç geçişi ve araç başına 4 dolar ücret garantisi verilsin. Maliyeti 1,4 milyar dolar olmuş olmamış bundan paşa gönlüme ne? Tünelin 25 yılda kazanacağı parayla iki tane daha tünel inşa edilebileceği beni hiç ilgilendirmiyor. Tünelin hazine'ye maliyeti bir yılda 244 milyon liraymış boş ver.
Paşa gönlüme görkemli, bakıldığında şaheser görünümlü Şehir Hastaneleri yaptırayım. İçini üretemeyip ithal ettiğim son sistem cihazlarla donatayım. Ama bu cihazları kullanacak sağlık kadrosu olmasa da olur. Gerekirse sağlıkçı da ithal ederim. Maksat dostlar alış-verişte görsün. Herkes hasta olmalı ve gelmeli çünkü; Sağlık Bakanlığı, yatırım programında yeni 10 bin 300 yataklı 10 şehir hastanesi yapılması için yetki aldı. 10 hastanenin devlete 10 milyar 95 milyon liraya mal olacağı hesaplandı. Bu hastenelerin hepsi hasta garantisi kapsamında. Özellikle bu pandemi döneminde hapşırandan ve öksürenden bile para almam lazım.
Paşa gönlüm, tüm tesislerini yakınlarımın işleteceği Hava limanları da istiyor. İstanbul havalimanı Maliyet açısından Dünyanın en büyük 4. Hava limanı. Maliyeti 10,2 milyar Euro civarında. Olsun nasıl olsa 150 milyon yolcu kapasitemiz var. Benim asıl istediğim, üç beş tane de sırf yapılmış denilsin diye hava limanı yapmak. Yıllık 1 milyon 317 bin yolcu garantili Kütahya Zafer Havalimanında 4 ayda sadece 61 yolcu ağırlasakta, sonuçta burada da bir havalimanımız var denilsin. Maksat herkes bizi kıskansın düşmanlarımız çatlasın.
Paşa gönlüm, İçişlerimi mafyayla birlikte yönetmek çokgenli bir düzen olsun istiyor. İçinde siyasetinden gazetecisine, bakanından mafyasına kadar herkes olsun istiyor. Bu fikir aklıma, Devlet büyüklerimin “ey Amerika, ey Almanya” diye ülkelere kafa tutmalarından esinlenerek geliyor.
Ama paşa gönlüm bugün, farklı özel bir şey yapmak istiyor. Hem gündemi soğutmak hem de kaşla göz arasında vergi zammı yapmak geçiyor içimden. Akaryakıtta özel tüketim vergisi tutarlarını arttırmak istiyorum. Bunun üzerine pompa satış fiyatları yükselecekmiş o da önemli değil. Benim vatandaşımı zaten hiç etkilemiyor. Onlar nasıl olsa hep 50 TL’lik akar yakıt alıyor.
Kutsal kitabımızda Araf suresi 31. Ayette Allah şöyle buyuruyor; “Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz; çünkü Allah israf edenleri sevmez.”
Sağlıcakla…
