En ağır işçiler annelerdir!
Senede bir gün ne anneyi anmaya yeter, ne de sevgi ve saygı gösterileri bir yaşam sürecinin karşılığı olabilir. Evlatlar için, annesiz bir hayat değil bir gün, bir ömür boyu düşünülemez bile. Onlar yanımızda yoksalar bile, yüreğimizde, beynimizde bizimle beraber ve bizim için içimizde çok özel yerlerde yaşar dururlar.
Bir sosyal deney farkındalık videosunda izledim. İnternette sahte bir iş ilanı veriliyor.
İş başvurusu yapanlarla işin tanımı ve şartları konuşuluyor.
“Sıradan bir meslek olmayan hatta dünyanın en önemli mesleğini yapacaksınız.
Özel yetenek gerektirmeyen sürekli hareket halinde olabileceğiniz belkide çalıştığınız süre içinde hiç oturamayacağınız bir iş.
Herhangi bir saat sınırlaması yok. 24 saat hatta haftalarca çalışabilirsiniz.
Bu iş için sabırlı olmanız gerekiyor. Ayrıca bu işte çalışacağınız insanlar hassas insanlar ve sizin ilginize ihtiyacı olan insanlar.
Sabahtan akşama kadar hatta isterlerse sabaha kadar onlara hizmet etmeniz gerekecek. Hizmeti biraz geciktirdiğinizde bağıracaklar ama tepki göstermeyeceksiniz.
Aşçılık, doktorluk, muhasebe ve hemşirelik bunların hepsini bilmelisiniz. Çalışacak kişilerde bu özelliklerin hepsi olmalı. İnsanlar sizden bir zaman aşçılık, bir zaman sağlık, bir zaman hemşirelik isteyebilir veya hepsini birden isteyebilir.
Çok düzensiz insanların olduğu yerde çalışacaksınız. Hatta siz düzenleyeceksiniz onlar tekrar dağıtacak siz toplayacaksınız ve bunu gülerek karışlayacaksınız.
Bütün dini, milli, resmi tatillerde bayramlarda hatta hafta sonları bile çalışacaksınız tatil yapmayacaksınız. Gerekirse iki katı bile çalışabilirsiniz. Hasta olsanız dahi çalışacaksınız.
Ve bu iş için size hiçbir ücret ödenmeyecek.”
Bu şartlarda bu işi kabul eder misiniz?
Bu işi bir kuruş para almadan yapan milyarlarca insan var desek inanır mısınız?
ANNELER...
Kelimelerle anlatılamayan fedakarlık ve karşılıksız sevgiyi tarif et deseler bana, herhalde sadece “anne” derdim.
Bunca zorluk bunca cefaya rağmen bir anneye evladını büyütmek yetiştirmek, hiçbir zaman zor gelmez. En ağır gönüllü işçi annelerdir. Bir de aile bütçesine katkıda bulunmakta var. Bir yandan iş, bir yandan eş, bir yandan çocuk..
Annelik gerçekten zor zenaat..
Victor Hugo; "Çocuğunu kaybeden bir anne için her gün ilk gündür; bu ıstırap ihtiyarlamaz." diyor. Bu acıyı en derinden başka hangi yürek duyabilir ki?
Bir annenin, savaş sırasındaki fedakarlığını ise bir eserinde şöyle anlatır;
“Ekmeği ikiye böldü ve aç çocuklara verdi. Çavuş, "kendine hiç ayırmadı" diye homurdandı. Bir asker, "çünkü aç değil’" dedi. Çavuş, "hayır, o bir anne" diye cevap verdi.
Anadolu insanın en güzel deyişlerinden biri olan, "Ana gibi yar olmaz"ı da bir kez daha hatırlarken, bu özel günde tüm annelerin önünde sevgi ve saygı ile eğiliyor, iyi ki varsınız diyorum.
Sağlıcakla...