Yeni bir yıla girerken
Dünya genelinde kapanması zor ve derin izler bırakan 2020 yılının nihayet sonuna geldik. Bilim insanlarının görüş ve açıklamalarına göre 2021 yılında da hayat toz pembe olmayacak. Her ne kadar aşı ve tedavi yöntemlerinde büyük aşamalar kaydedilse de yine virüs belası ile mücadele edeceğimiz bir yıl olacağı kesin görünüyor.
Bu gerçeklerle girdiğimiz 2021 Öyle bir yıl olsun ki; iyiliklere güzelliklere dair hafızamızda silinmez izler bıraksın. Kötümser ve karamsar düşünce kirliliklerini bir tarafa bırakıp, Evren’e hep beraber mululuk, umut ve sevgi resimleri çizelim. Her yeni yıl, yeni bir umut yeni bir başlangıçtır. Halbuki ömürden telafisi olmayan koskoca bir 365 gün daha geçip gitmiştir.
Yılın son gecesinden yeni yılın ilk gününe geçişte herkesin kendine göre tatlı bir telaşı olur. Aslında bu telaş yeni bir yılı karşılamaktan daha çok, yeni umutları yeni başlangıçları karşılamanın telaşıdır. Evlerimizin Işıl Işıl süslendiği, sofralarımızın daha fazla çeşitlilik katılarak donatıldığı, sevdiklerimize hediyeler aldığımız dolu dolu bir gecedir.
Ülkemizde yeni yılı, özel hazırlıklar yapılırak sevdiklerimizle bir araya gelinip çoşkuyla karşılamanın, Hristiyan dinine mensup kişilerin kutladığı “Noel” kutlaması ile aynı zamanlara denk gelmesinden dolayı dinen sakıncalı olduğu yönünde düşünceler hakimdir.
Katolik inançları gereği Hz. İsa´nın doğumunun kutlandığı tarih 25 aralıktır.
Rum Ortodoks Kilisesi haricindeki Ortodoks Hristiyanlarsa, Jülyen Takvimi'ni takip ettiklerinden Noel'i Katoliklerden 13 gün sonra, 6-7 Ocak'ta kutlamaktadırlar.
Ülkemizde yılın son gecesinde, diğer dinlerin kutlamalarına alternatif olarak Mekke’nin Fethi kutlanmaktadır. Mekke’nin fethi 10 gün önceye çekilerek 31 Aralık / 1 Ocak’ta kutlanmaya başlandı. Aslında Mekke’nin Fethi 11 Ocak tarihindedir.
Yeni yılı isteyen gülerek eğlenerek, isteyen dans ederek şakı söyleyerek, isteyen de ibadet ederek karşılayabilir. Dozunda olmak şartıyla asıl amaç sevdiklerimizle mutlu bir şekilde geçirmek olmalı. Yılbaşını çoşkuyla ya da ibadetle karşılamanın hiçbir dinle özel bir alakası yoktur.
Aslında yeni yılı çoşkuyla karşılamak için sebebiniz olması da gerekmiyor. Yeni bir yıl yenilenmenin diğer adıdır. yeni bir umut yeni bir başlangıç demektir. Herkesin, hedefleri, beklentileri, hayata dair planları var. Ülkemizde neredeyse her hafta özel bir gün kutlanıyor. Toplamda kutlanan 119 özel günümüz var. Özel günlerin toplumsal birlik ve beraberlikle, toplum içinde kaynaştırıcı ve birleştirici bir gücü olduğu ortadır. Sevgilisi olmayanlar için sevgililer günü anlamsız olabilir ya da annesini kaybeden biri için anneler günü ne ızdırap vericidir kimbilir? Kadınlar gününde kadın dayanışma platformlarının sesini, daha gür daha yüksek sesle duyarız. Her özel günün kendine has önemi ve toplumsal bir mesajı Vardır. Ama yeni yıl öyle değil. Herkes için bir umut var. Yeni bir başlangıç umudu. Kimileri için yeni iş, kimileri için evlat, kimileri için eş, aile umudu...
Velhasıl her yıl olduğu gibi acısıyla tatlısıyla yaşanacak, insanlar da kendileri ve sevdikleri için iyi bir yıl beklentisi içine girecekler. Yılın ilk gününün sabahına uyandığımızda umutla, hayallerle kaldığımız yerden yaşamaya devam edeceğiz. Hayatımızda çok fazla şeyin değişmeyeceğini bildiğimiz halde hayata umutla bakmaya devam edeceğiz.
Postacıya “izin günü ne yapacaksın?” diye sormuşlar, “şöyle bir mahalleyi dolaşacağım” demiş. Bizler de ömrümüz ve sağlığımız el verdiği sürece iyisiyle kötüsüyle bir 365 günü daha yaşamaya çalışacağız.
Yeni yılın tüm insanlığa barış, sağlık ve huzur getirmesini diliyorum.