Sosyal medya aşkları
Efendim Sosyal medya dünyası; sanal gibi gözüken ama çoğu zaman olmak istediği kişiliğe bürünme metoduyla, hayallerinin adımlarını başlatanların dünyası aynı zamanda.
Bir süredir bu hikayeleri dinliyorum, okuyorum ve size de paylaşmak istiyorum.
Şimdi şöyle başlayalım
Sosyal medyada genç/yaşlı - evli/bekar ayırt etmeksizin arayış içinde olanlardan bahsedeceğim. Sosyal medyayı fikir, bilgi ve hayatlarını doğru şekilde paylaşanlardan aflarına sığınarak.
Reel hayatlarında klasik bir yaşam görünümdeyken; farklı bir isimle açılmış hesap ve resimle farklı açlıklarını bastırma noktalarından bahsedeceğim.
Dm mesaj ( İngilizcesi 'direct message'' sözcüklerinin baş harfleri kullanılarak yapılan bir kısaltma) yolu ile başlayan yazışmanın hikayeleri ile başlayalım.
Kimisi; bir çok karşı cins ile bir süre yazıştıktan sonra " yazışmayı sevmiyorum, telefon numaram bu ara" diyerek sanal aşka cesurca başlayıp bir süre sonra
- Onun paylaşımını neden beğendin
- Onun hikaye kısmına bakmışsın
Gibi korku kodlanmasının ardından tartışmalar, ayrılıklar ve ardından hiç yaşanmamış gibi bir tuşla engelleyerek tüm yaşanmış hikayeyi yaşanmamışcasına bitirme durumuna getirmeye şahit oldum.
Nasıl yani, gerçekten ilişkiler ve flört iletişimleri böyle mi olacak artık diyorsunuz değil mi? Teknoloji ilerlerken götürdüğü duygulardan bazıları bu sadece...
Sanal aşklar, flörtleşmelere örneklere devam edelim biraz daha...
Fakat öncelikle şunu da söylemeden geçemeyeceğim profil resmine bakarak bir manken beklerken başka bir şekil çıkması da ayrı bir komedi... Hani derler ya hayaller Paris gerçekler Somali işte o hikaye...
Kendini gösterme metodları ya da kılavuzu diyelim.
Gülmeyin bunlar gerçekten yaşanıyor, az zaman harcamadım bunları yaşayanları dinlerken...
-Paylaşımlarını üst üste beğenmişse “iş atmıştır”.
-Hikayelerine bir emoji ile mesaj atıyorsa “ben buradayım, gör beni” diyordur
-Hikaye paylaşımına biri baktığında sık bakıyorsa üstte çıkıyor ve bu çok anlamlı, seyrek bakıyorsa kendini gösteriyor ve dikkat çekmeye çalışıyor.
-Eğer bir flört başlangıcı olmuşsa ve ardından hikayen bakmıyorsa “kasıtlı” bakmıyor ki sen ona daha çok çekilesin.
-Paylaşımlarını görmüştür de görmemiş gibi yapmıştır.
-Kendisi bir şey paylaşıp çıkmış ve neden senin paylaşımlarına bakmamış ve beğenmemiştir.
- Dm den övgüler, koruma yöntemleri ile sohbete başladıysa flört başlamıştır.
İlişki süreci devam ederken
- Farklı bir hesapla flörtünü tuzağa düşürme yöntemi ile güven kazanma çabası
- Karşı cinsten bir hesap açarak, kendine iltifat ederek kıskandırma yöntemi
- Telefon sohbetleri, görüntülüye oradan reele taşınır.
Bir süre sonra ayrılık konumuna gelince de;
- Paylaştığın şarkıya veyahut yazı paylaşımına göre psikolojik test yaparak ruhsal durumunu çözmeye başlar...
- Online olmasına rağmen sana cevap vermiyorsa eyvah görmezden geliyor düşüncesi başlar
- Çok sık sosyal medyaya giren kişi eğer o ara girmiyorsa eyvah kesin bir sıkıntısı var düşüncesi
- Masada iki kadeh resmi var ve başka birşey yok ise gizem yaratarak kıskandırma stratejisi demektir
Ayrıldılar tek tuş ile engelleşerek tüm yaşanmışlıkları yok etmeye çalıştılar ( oysa eskiden resimleri yakmaya kıyamazdık)
Eğleniyorum sensiz de mutlu olabilirim edasıyla yapılan keyifli paylaşımlar ile mesaj verme olayı ve birde bırakan kişi karşı tarafın böyle paylaşımına da " bak hele bana güya mutluyum diyor hasbam" diyerek kendi tezini çürütür.
Örnekler öyle çok ki yetişemiyorum hepsini yazmaya... Okurken ne saçma var mı ki böyleleri demeyin lütfen inanın yaşı, medeni durumu fark etmeksizin böyle bu yeni sistem.
Oysa ki; kişi o mecradan bulduğu için yine aynı şey olabilir kodlanması ile güven, itimat, sadakat duygularını öteler. Gerçek hayatta yaşanan o güzel flörtleşmenin tadından bihaber olarak.
Birlikte el ele yürümenin keyfini, sinema keyfini, birbirlerini tanımaya başlarken yaşanan o güzel anları, ufak sürprizleri, kaçamak bakışları, hayatları paylaşmayı bir kaç tuşa esir ederler.
Yalan dünya olur sanalda hapsedilen prangalı yürekler.
Belki de " sen geçmişte kaldın bak şimdiki düzen böyle" diyenler de çıkacaktır onlara da cevabımı şimdiden vereyim.
Reelde tanışılan yerde kalmadan yürütülen o güzel paylaşımlı aşklar gibi olmayacaksa, sanalda aşkı, güveni, samimiyeti, heyecanı kısırlaştırmanın anlamı neden olsun ki...
Teknoloji, yaşamı kolaylaştırırken duyguları robotlaştırmamalı, ahlaki değerleri sanallaştırmamalı.
Sanal yemek tadında kalmamalıydı aşklar, sevdalar...
Paylaşmak sevginin temelidir, heyecan aşkın rüzgarı ama sanalda başlayan sanalda bitiyor ise bu başka bir şeydir.
Teknolojiye kurban etmeyin duyguları, değerleri, saygıları...