Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara

30 Ağustos'un hikayesi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
30 Ağustos'un hikayesi

30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 98. yıldönümü coşkuyla kutlanıyor. Türk tarihinde kazanılmış en kıymetli zaferlerden biri 30 Ağustos zaferidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde 26 Ağustos 1922’de başlayan 30 Ağustos 1922 gününe kadar beş gün beş gece devam eden Büyük Taarruz, Türk ordusunun kesin zaferi ile sonuçlanmıştır.

Atatürk’ün hayatımın en zorlu günü dediği gün 26 Ağustos 1922’dir. Anadolu’da var yada yok olma günüdür.

11 yıldır savaşta olan ordu artık bitmek tükenmek üzeredir. 1921'de Sakarya Savaşı'nı kazanılmasının ardından ordunun önemli bir kısmı firar etti. Üst düzey komutanların çoğu şehit oldu. Bunun bilincinde olan Yunan ordusu İngilizlerin de desteğini alarak Afyon-Eskişehir civarlarında savunma hattı kurmuştu.

Düşmanı Anadolu topraklarından atmak gerekiyordu, yoksa Batı Anadolu Türk yurdu olmaktan çıkmak üzereydi. Üç Mustafa, Mustafa Kemal, Mustafa İsmet, Mustafa Fevzi bir araya gelip muhteşem bir plan yapıldı ve uygulamaya konuldu. Yunan ordusu Ertuğrul Bey, Osman Bey, Orhan Gazi gibi tarihi şahsiyetlerin mezarlarını çiğniyor, Osmanlı’ya  başkentlik yapmış şehirlerde Türkleri aşağılıyordu.

Meclis Atatürk’e baskı yapıyor Atatürk futbol maçı ve çay partileri düzenliyordu. Türk'ün savaşı hileli olur!! Attila'dan Kılıçarslan'a, Selçuk Bey'den Fatih'e, Timur'a ve Mustafa Kemal'e. Türk tarihi savaşta hileyi sanatçı gibi kullanan mareşallerle doluydu. Futbol maçı ve çay partisi işin hilesiydi. Savaştan birkaç gün önce Çay partisi verildiği esnada hızlıca Konya'ya geçti. Telgraf ve posta teşkilatı basıldı. Kontrol altına alındı. Geldiğini duyurmak mümkün değildi. Oradan cepheye geçti. Savaş planı masaya kondu.

25 Ağustos günü, hava karardıktan sonra ordu harekete geçti. Cepheyi terk ederek, Şuhut dağları arasından, bir patika vasıtasıyla Yunan hattının güneyine sızdı. Kimse fark etmedi. Tan ağarmaya başladığında İsmet Paşa bombardımanı başlatacaktı. Derhal bombardıman için İsmet Paşa'ya talimat verildi. 26 Ağustos 1922 günü, saat 05:30'da Türk topları sessizliği bıçak gibi yırttı. Yaveri ve koruması Yarbaz Muzaffer Kılıç onunla birilikte bombardımanı izlerken, Mustafa Kemal'in fısıldadığı cümleleri işitti: "Ya Rabbi! Sen Türk ordusunu muzaffer et! Türklüğün ve Müslümanlığın düşman ayakları altında, esaret zincirinde kalmasına müsaade etme!"

İsmet Paşa'nın topları kısa sürede Yunan mevzilerini yerle bir etti. Sıra Türk askerindeydi. Tepeler birer birer sarılıp ele geçirilmeye başlandı. Bu sırada Yunan karargahı, İzmir'de bulunan Yunan başkomutana erişemiyordu. Çünkü telgraf hatları kesilmişti. Ertesi gün, hava ağarırken ikinci bir taarruz gerçekleşti. Türk askeri Afyon'a girdi. Mustafa Kemal, karargahını derhal Afyon'a aldırdı.

Fevzi Paşa'nın planı sayesinde git gide Yunan ordusu çevreleniyordu. Yunan ordusu gittikçe çekilmeye başladı. Yunan karargahı hileyi geç de olsa sezmiş ve tüm ağırlığı güneye kaydırmaya başlamıştı. Bu defa Yakup Şevki Paşa kuzeyden taarruza kalkmış ve Yunan ordusunu şaşkına çevirmişti.

Ağustos'un 30. günü Yunan ordusu imha edildi ve kaçmaya başladı.

Fakat ordunun geri çekilip mesafeyi yeniden mevzilenmemesi gerekiyordu. Bu nedenle Atatürk o tarihi emrini verdi: Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir! İleri!

Ağustos'un 30. günü önce Uşak'a girildi. Akabinde Yunan ordu komutanı Trikupis, 2 Eylül'de esir alındı. Mustafa Kemal de orduyu takip ediyordu. Türk ordusu 2 Eylül'de Eskişehir'i, 6 Eylül'de Balıkesir ve Bilecik'i, 7 Eylül'de Aydın'ı, 8 Eylül'de Manisa'yı geri aldı ve 9 Eylül'de İzmir'e girdi. Türk askerinden hemen sonra, 10 Eylül günü Mustafa Kemal İzmir'e girdi. Artık Anadolu bir kez daha fethedilmişti.

30 Ağustos her türlü imkansızlıklara, sefalete, yokluğa, açlığa rağmen Türk’ün kendi küllerinden yeniden doğuşuydu.

İnsan Türk olur da nasıl Kemal Paşa'dan yana olmaz!

O'nun varlığı sadece Türk Ulusu için değil; dünya için de bir ödüldü! Barışta da savaşta olduğu kadar başarılı bir lider oldu.

Yolun yolumuzdur Atam!

Huzur içinde uyu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *