“Millet adalet diye neden sesini yükseltmesin!”
Bizi doğuran doyuran, yediren, içiren, büyüten, gece hasta olduğumuzda başımızda nöbet tutanda bir kadındır nasıl unutuyorsunuz?
Biri annesini, biri kız kardeşini, biri akrabasını, biri eşini, birisi kızını önce darp ediyor yetmiyor sonrada ölümle sonuçlandırıyor.
Bu nasıl bir bumerangdır gün geçmeden bir kadın bir ana ya da bacının ölüm haberi çıkmasın.
Her gün artık duyar olduk korkarım ki bilinç altına yerleşecek ve her geçen gün toplumsal ahlak sevgi saygı yavaş yavaş kaybolacak!
Meşru olamayan bir çok davranış ve haller meşrulaşmaya yüz tutacak.
Ya Allah aşkına siz nasıl hayasız putperest insanlarsınız kolunuza taktığınız sevgilinize yatağınıza aldığınız eşinize, büyütüp genç yaşa getirdiğiniz kızınıza nasıl olurda kıyabiliyorsunuz.
Yazıklar olsun sizin insanalığınıza tüh sizin erkekliğinize, kalıbınıza,
O kıydığınız canların hesabını adalet önünde ya verirsiniz ya vermezsiniz ama ruzu mahşerde hesabını elbet vereceksiniz.
Çiftler bir birini severek iyi günde kötü günde bir birini kabul ederek evlenirler.
Toplumsal belli bir yörede boşanma kabul görmesede artık toplumun neredeyse her kesiminde evlilik var ise boşanmakta hak olarak kabul görmektedir.
Madem anlaşamıyorsun ödürmekte nedir, devletin sana verdiği yasal hakkı kullan ve herkes yoluna baksın.
Bu evlilikler ben evlendim sıkıldım boşanıyorum gibi olmamalı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu konuda mutlaka bilimsel bir çalışma yapıp kamuoyu ile paylaşmalıdır.
Ve ivedilikle kadınların ve çocukların kanayan yarasına bir çare bulmalıdır.
Çünkü bir çok boşanmanın vahametini en başta çocuklar ve kadınlar yaşıyor.
Ve sonuç olarak toplumsal aile kavramının eksikliğini o çocuk ilerleyen yaşlarda da çekiyor.
Çünkü toplumsal ahlak dediğimiz okullarda değil aile ortamında verilir alınır.
Bir diğer husus ise hadi evlendi boşandı fakat evlenmek kolay boşanmak imkansız zilyetindeki kişiler... Ya benimsin ya kara toprağın deyip!
cani bir koca tarafından Emine Ün gibi katledilenler kadınlar...
Hadi ölümden kurtuldu diyelim mahkeme uzun yıllar sonucu boşanma kararı veriyor genelde çocuklar küçük yaşta olduğu için velayetleri annelere veriliyor hal böyle olunca aile babası dediğimiz şan babası olan profil çocuğunun nafakasını ödememek için elinden geleni yapıyor. Önce Şirketi varsa başkasının üzerine yapıyor SGK’lı ise SGK’sız işte çalışmayı tercih ediyor.
Oda olmadı tehdit şantaj aklına gelebilecek her türlü kötülüğü yapabiliyor.
Bir arkadaştan dinledim boşanan kadın nafaka hakkı da kazanıyor fakat bey efendi ödememek için itiraz ediyor itiraza tekrar bir dava açılıyor kadın yine kazanıyor. Fakat adam itirazı sonucu kaybettiği ödeme emrine de itiraz ediyor hal böyle olunca
trajedikomik bir durum ortaya çıkıyor.
Ya bu nasıl bir adilik nasıl bir karaktersizlik... O çocuk senin değil mi eşşek gibi vereceksin nafakasını bakacaksın.
Durumun olsada olmasa
çocuğuna bakacaksın.
Senin çocuğun senden bir parça değil mi bakacaksın...
Mahkemenin vereceği karar mı senin nasıl bir baba olduğuna karar verecek. Bakmayacaksan evlenmeyeceksin çocuk yapmayacaksın.
Şimdi durumların hepsini göz önüne aldığımızda toplumsal ahlak her geçen gün maalesef kötüye gitmekte.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Aile yapılanmasına bir hal çare ve çözüm üretilmelidir.
Kalın sağlıcakla.