Kısa çalışma ödeneğinde suistimaller
Devletin covid-19 ile mücadelede, istihdamı korumaya yönelik aldığı ekonomik önlemler arasında bulunan “Kısa Çalışma Ödeneği” suistimalleri de beraberinde getirmeye başladı.
Pandemi dolayısıyla yaşanan ekonomik sıkıntılardan,çalışanların mağduriyet yaşamaması,işverene destek verilerek işten çıkarmaların engellenmesi için başlangıçta,üç ay planlanan uygulama Eylül ayına kadar uzatılmış durumda. Bazı uzmanlar tarafından yıl sonuna kadar uygulamanın uzatılacağı söyleniyor. İşveren tarafından son derece olumlu karşılanan uygulama,uzatıldıkça işçilerin mağduriyetleri her gün biraz daha artmaktadır.
Bazı işyerlerinde, kısa çalışma uygulaması resmi olarak yapılıyor görünse de işçiler üzerinde psikolojik baskı uygulanıp daha fazla saat çalışmaya zorlanıyor. Normal mesai saatleri içerisinde zor bitirdikleri işleri kısa çalışma saatleri içerisinde bitirmeye zorlanmaktalar. İşini,bulunduğu konumunu ve haklarını kaybetmek istemeyen işçiler mecburiyetten bu uygulamaya boyun eğmek zorunda kalmaktadır.
“Kısa Çalışma Ödeneği” zor dönemlerde işçinin ve işverenin imdadına yetişecek bir uygulama olup işçi, işveren ve devletin desteğinden oluşan İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanan bir ödenektir. Diğer bir ifade ile işçinin kendi parasıdır. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçi,kendi maaşından kesilen işsizlik fonu birikiminden ödeneğini almaktadır. İlerleyen günlerde işten çıkarıldığında,işçinin kısa çalışma ödeneğinden aldığı ödeme miktarı düşüldükten sonra kalan miktar aylara bölünerek işsizlik maaşı ödemesi yapılacaktır.
Ülkemizde; birçok alanda olduğu gibi Kısa Çalışma Ödeneği’de fırsata çevrilmiş durumda. Faaliyetlerine kesintisiz devam eden bazı işyerlerinde ise yüksek ücret alan çalışanlar kısa çalışmaya veya ücretsiz izine gönderilmeye zorlanmaktalar. İşçiye; “seni işten çıkaramıyorum ama ücretsiz izine çıkarabilirim. Eğer istersen maaşının üçte birine çalışabilirsin”diye söylemler ve dayatmacalar mevcut. Bu tür işçi çalıştırmalar,kısa çalışma ödeneği uygulaması sayesinde Devlet desteğini de arkasına alan işveren,çalışanlara üçte bir maaş ödemesi yapmakta,işsizlik sigorta fonunu kullandırmaktadır. Çalışan ise ya kabul etmek ya ücretsiz izine çıkarılmak ya da istifa etmek zorunda bırakılmaktadır.
Ülkemizde; Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, kayıt dışı hariç 3 milyon 800 bin kişinin işsiz olduğunu düşündüğümüzde,işçiye; bu diyardan gitme izni verilmiyor. “ya bu deveyi güdersin,ya da bu deveyi güdersin”denilmekten başka farklı bir sözü yok.