Mert gelsin namert gelmesin
Ben Güneydoğu gibi saf ve tertemiz bir coğrafyada gözlerimi dünyaya açtım. Söz senet sükut altındı, senet çek yoktu. Kimse sözünü tutmamazlık yapmazdı çünkü mertlik oldukça önem arz eden bir durum olarak bilinir ve uygulanırdı. Kimse bilmezdi yalan dolan... Şimdiler herkes bir çıkarçı olmuş, selam verirken korkar olmuşuz. Çünkü herkes kendi çıkarlarını düşünürek yaklaşıyor birbirine kimsenin kimseyi gönülden sevdiği yok. Sizden çıkarı kesilsin hemen gerçek yüzünü görebiliyorsunuz insanların...
Biz ne ara böyle bir millet olduk bilinmez. Eskiden selam verirken hesap yapılmaz dostluklar para ile ölçülmezdi. Benim babam derdi ki oğul benim bu hastalığım para ile satın alınsaydı dostlarım herkesten önce alırdı bu gün babamın ne demek istediğini daha iyi anlıyorum.
Sokakta yürürken bile insanlar acaba kimden ne koparır nasıl faydalanırımın derdine düşmüş, hasbilik gitmiş yerine hesabilik gelmiş. Bence bu çağın hastalığı; insanların iyi niyetini suistimal etmek. Artık ahlaklı davranışa ihtiyacımız var aksi takdirde ülkede güven duygusu yok olacaktır.
Ve güvensizlik en kötü hastalıktır. Hal böyle olunca aklıma bir türkü sözü geliyor.
“Efer düştü Gürcistan’a
Bizim ilen gelen gelsin
Mert gelsin namert gelmesin
Kanlı çaydan geçen gelsin.
Sefer düştü şu Moğol’a
Bizim ilen gelen gelsin.
Mert gelsin namert gelmesin
Kanlı çaydan geçen gelsin.
Kulak tut merdin sözüne,
İnelim meydan yüzüne,
Ecel gömleğin özüne,
Kendi eliyle biçen gelsin.
Dinleyin yiğit sözünü
Çekerim güzel nazını
Gürcistan’ın has kızını
Terkin alıp kaçan gelsin.
Kılıcından akan kanı
Şerbet edip içen gelsin.”
Araki mert bulasın araki dost bulasın, Allah bize namert sofrasında aş nasip etmesin.
Bu yüzdende Mert gelsin namert gelmesin. Yoldan çevirmeye çalışan, her işe taş koymaya çalışan dost gelmesin.
Vesselam..