Sattırmazmış... Hadi oradan!

Edep Yahu! Vallahi tuttum bu sözü. Dün cuk diye oturacak şekilde söyledi, Belediye Başkanı Mesut Üner, CHP'nin eski belediye başkan yardımcısı, tüm satışlarda encümen üyesi olarak geçmişte imzası olan CHP'li Meclis Üyesi Ayhan Tutun'a! 
Az edep yahu! Zamanında Çatalca'da bir tepe yer, bunların içinde futbol sahası, otopark, turizm alanı olan o yerler vardı ya hani " İlla da satılacak" diyenlerin, İzzettin'deki 2010 yılında okul yapacak deyip bir iş adamına verilen ama asıl derdin 2014 yılında gözü 400 dönüm mera arazisine dikenlerin ve bu iş adamına vermek için bir yerleri yırtarcasına bana savaş açanların "Hiç" ettirdiği, H'nin yerine argo bilen istediği harfi koysun, aha da bugün bu yerin " Tahsis, kiralama ve satış" kararına "Ret" çekenleri sizlere takdim edelim. 
Bunlar, dönerken ıslık bile çalamadı. Öyle döndüler ki sorma gitsin. 9 yıldır hiç olan o arazide o her bir şeyi çalınan, kuru inşaat olarak dımdızlak kalan yeri, bu hali ile ne yapacağız acaba? Neremize ne yapsak ki şimdi? Ama direk olarak "Satış" a kanalize bazı arkadaşlar. E diyor ya hani efendinin birisi "Alışmış kudurmuştan beterdir" diye. Muhtarlık döneminden beri "Satmalara" alışık olanın aklına ne gelecekti? 
Yani sen 34 yer satışı yap. Gel şimdi de ki "Ben satışa karşıyım" Haydi millet amuda kalkıyoruz ve öyle gülüyoruz. Komedi gibi ulan! Hakikaten komedi. 
Ve ben bir İzzettinli olarak yine fikrimi beyan ediyorum. "Ben her türlü satışa, peşkeşe karşıyım" 
Benim 400 dönüm mera arazimi zamanında nasıl ki peşkeş çekmeye kalkanlara karşıydım, bugün de İzzettin Mahallesinde yapılacak satışa karşıyım. Çatalca'nın 39 mahallesinde de yapılacak tüm satışlara karşıyım. 
Bugüne kadar karşı çıkmamıza rağmen 18 Milyon Dolarlık yer satanlara da karşıydım. Ama sattılar. Ama şimdi "Sattırmayız" demiyorlar mı? Onların da yalancı kahramanlığına karşıyım. 
Köye muhtarken satana da, belediyeci iken satana da karşıydım, yine karşıyım. 
Bak ben hiç dönmedim. Ama Tutarsızların tutunacak dalı kalmadıysa dönerken ıslık bile çalmazlar!     
Biz yine de buradan bir kere daha söyleyelim. 
"Dönersen Islık Çal"