2019 acı getirdi dilerim 2020 huzur getirir
2019 yılına baktığımızda tarihin en derin izleri, yaraları yüreklerimizde iz bıraktı! Her zaman ayrıştırılan özel gereksinimli çocuklarımız bu sene de aynı muameleyi görmeye ne yazık ki devam etti.
Özel gereksinimli çocuklarımıza 3. sınıf insan muamelesi yapıldı, okullarından, sınıflarından, mahallerinden hatta kendi evlerinden bile kovuldular. Yada kovulmak istendiler hatta utanç verici bir durumda mahkemelere verildi annelerimiz.
Hiçbir ortamda istenmediler. Seslerinden, simalarından, görüntülerinden rahatsız oldular! Bu yüzden 2019'u hiç sevemedik. Hiçbir sene bu sene olduğu kadar gaddarca geçmedi bunca yıllık ömrümüzde.
İstenmeyen, kabul edilmeyen biçare emanetler bu yapılan haksızlıkları yapanlardan ve onlara sessiz kalanlardan bu dünyanın mahkemeleri hesap sormasa bile mahşer günü geldiğinde mutlaka verecekler.
Şahsım adına özel çocuklar başta olmak üzere eğitim ve barınma gibi birçok anayasal hakkın gasp edilmesine karşın, yapılan hiçbir haksızlığa sessiz kalmadık. Haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğunu unutmadık!
Onlarca engelli vatandaşımız şiddete maruz kaldı kimi çocuk bedenlerdi kimi küçük kalplerdi ama sonu hep acı hep gözyaşı oldu. Gerisi göstermelik iki haber, gündem olsun diye atılmış iki twitten ibaret oldu, unutuldu gitti hepsi. Olan evlatlarımızın anne, babasına oldu, ateş yine düştüğü yeri yaktı!
Kimi evladımızın aklından asla silinmeyecek travmalara şahit olduk, kimi evladımızı toprağa verdik. Oysa biz her senenin başında olduğu gibi 2019'un başında da dememiş miydik huzur, sağlık, barış istiyoruz diye? Ne huzurumuz kaldı, ne sağlığımız... Kendi aramızda bile barışı sağlayamadık. Çok şey mi istedik? Sen, ben, o demeden bir arada eşit haklarla yaşamaktan başka... Kimse farklılıkları yüzünden ötekileştirilmesin istedik. Hep bunları diledik, her yeni seneden de bekledik ama kaçı gerçekleşti? Donmuş vicdanlarınız dünyayı her sene daha da kötü bir yer haline getirmeye devam etti.
2019’un geride bıraktığı en ağır travmalardan bir diğeri ise kadına şiddet oldu. Onlarca kadın, anne, eş canice katledildi. Sorarım size bu hırs bu kin bu nefret nedir? Anlamak mümkün değil. Eskilerin bir sözü var, ''Kadın insandır, erkek ise insanoğlu...'' Kadının değerini buradan çıkarmamız gerekiyor. Şu an ki tabloya baktığımızda kadına hakettiği hiçbir değerin verilmediğini görüyoruz. Anayasal hakları bir kenara bırakalım, kadınlara yaşama hakkının bile verilmediği bu zamanda artık bu işleyişe bir dur demek gerekiyor!
Şundan herkes emin olsun ki kötülerin sesi iyilerin sessizliğinden dolayıdır. Bir çocuğa, bir kadına, bir masuma el uzatanların bütün insani değerlerden uzak olduğunu aşikardır.
Zira onlar gücü yetenlere zalimlik yapabilirler fakat zalime karşı her zaman dimdik durmayı kendinize vazife bilmelisiniz. Susmayın, görmezden gelmeyin, sizi ilgilendirmediğini düşünmeyin. Toplumumuzu ilgilendiren her konu içeriğinde bireyi de kapsar. Böyle böyle bozulan ahlakımızın tek suçlusu, haksızlığı görünce kafasını başka tarafa çeviren insanlarımızdır. Biliniz ki, üç maymunu oynamak bizlere zarardan başka bir şey vermeyecektir!
Şunu da belirtmek isterim ki bu kadar zulüm yapanların sesinin gündemde gür çıkıyor olması onların çokluğu veya güçlü olması ile alakalı değil iyilerin sessizliğindendir.
Tüm bu üzücü olayların yeni yılda yerini gerçek manada huzura ve insanca yaşamaya bırakmasını temenni ediyor, yeni yılda insanlığa yakışır olaylara şahit olmayı diliyorum…
Sağlıklı, huzurlu, mutlu yıllar…