Gelecekte Çatalca!

Yıl 2030... Çatalca Eğitim ve Bilim Vakfı Üniversitesi öğrenci sayısı 2 bin 500'ü buldu. İlçe genelinde organik tarım ile üretilen domates, mısır ve karpuz İstanbul'dan sonra Türkiye'nin 81 ilinde satılmaya başlandı.

Lavanta tarlalarına günü birlik gelip gezen kişi sayısı 50 binlere ulaşırken, Lavanta Yağı satışı yapan mahalle sayısı 30'a yaklaştı. Hayvancılıkta da yeni bir anlayışın oluşturulduğu Çatalca ilçesinde her birisinde bine yakın büyükbaş hayvan bulunan toplam 45 entegre tesis kuruldu ve İstanbul'un tüm süt ihtiyacını karşılayan Çatalca'da Hayvancılık binlerce ailenin gelir kapısı haline geldi.

2020 yılında yapımına başlanan ve 2022 yılında tamamlanarak açılışı Cumhurbaşkanı tarafından yapılan, Bayrak Şiirinin Şairi Arif Nihat Asya'nın isminin verildiği ve İstanbul'un en yüksek direğine, en büyük Şanlı Türk Bayrağının asıldığı, eski Ziya Altınoğlu Stadının bulundu park her yıl olduğu gibi bu yıl da hem lavanta, hem de lale şenliği ile yüz binlerde misafire ev sahipliği yaptı.

Mareşal Fevzi Çakmak Mesire Alanında bulunan Çatalca Belediyesi Sosyal Tesislerine gelen misafirler Karasu üzerinden, Büyükçekmece Gölüne kanolar ve su bisikletleri ile gezerek ulaşırken, etrafında bulunan doğal hayvanat bahçelerini de görme imkanı buluyor.

Çatalca'nın belli bölgelerine yapılan "Sevgi Bahçeleri" adı altındaki sokak hayvanları barınakları tüm Dünya'ya örnek proje olarak sunulurken, sevgi bahçelerine gelen hayvan severlere bu alanlarda metre kareye göre koruyucu sahipliklerin verilmesi ile bir ilke daha imza atıldı.

Ormanlı, Evcik ve Yalıköy Sahillerinde yapılan ahşap konakların bu yıl ağırladığı Turist sayısı son 50 yılın rekorunu kırarak 1 Milyon'a ulaştı.

Yerel Ürün Pazarları Çatalca'nın yüksek yoğunlukla günü birlik turizm alanı haline gelmesi sebebi ile 10 mahallede yoğun bir taleple açılırken, vatandaşlar açılan ürün pazarlarında evlerinin bahçelerinde bile ekmeye başladıkları ürünleri satmaya başladı. Ev ekmeği resmi olmayan rakamlara göre bu hafta sonu satış rekoru kırarak 200 Bin adede ulaştı.

Devlet Hastanesinin hemen altında bulunan bölgede yapılan Özel Çatalca Hastanesi çevre ilçelere servisler ile gitmek zorunda kalan binlerce vatandaşın da dermanı oldu. Özel hastane sebebi ile devlet hastanesi de rekabet ruhunu yakaladı ve Çatalca hastanelerine çevre ilçelerden gelen hasta sayısı 10 binleri bulmaya başladı.

KİPTAŞ Konutları sonrasında özellikle bayır mahalleleri olarak geçen gecekondu bölgeleri yıkılarak TOKİ tarafından buralarda yaşayan vatandaşların yerleştirildiği evler, ilçeyi daha modern hale getirirken, yeni TOK Projesi ile İzzettin'de bulunan Çatalca Bilim ve Eğitim Vakfı Üniversitesi Pilotaj, Veterinerlik ve Ziraat Mühendisliği Bölümlerinden sonra,yeni bilim dalı yerleşkelerinin temelleri de atıldı.

İstanbul Üniversitesi Orman ve Su Bilimleri Fakültelerinin 2013 yılında temeli atılan ancak bitirilemeyen Bİyomedikal Lisesi alanının tahsisini alması sonra 2025 yılında Çatalca'ya yerleşmesi sonrası ilçede ki Üniversite Öğrenci Sayısı 5 Bine ulaştı. Toplam öğrenci yurdu sayısı 25'i geçerken ilçede yeni yurtların temelleri de atılıyor.

Köy konakları adı altında başlayan projeler ile belediyece mahallelerde yaşayan bayanların işletmelerine verilen kahvaltı noktaları vatandaşların da girişimleri ile toplamda 200'Ü buldu. 

Buraya kadar ne kadar güzel şeyler yazdık değil mi?

Bu yazdıklarımın hiç birisinin olmazı yok. Yeter ki adımlar atılsın, ve gerçekten bu adımları atarken, el el verelim. Kol kola girelim. Ve gelecek nesillerimize gerçekten bugün bizlerin hayalmiş gibi gördüklerini bırakalım. Yoksa 10 Kasım'larda bile belediyenin yaptığı programlar katılmamak... Bizleri değil bu dediklerime götürmek, bir adım bile iletir taşıyamaz.

Mesut Üner'in bu mütevaziliği bir şanstır. Gelecek için herkesin elini tutmak için bekleyen bir adama, kimin ne projesi varsa, kimin gerçekleşebileceğine inandığı hayalleri varsa sunsun. Olur yada olmaz... Ama hiç olmaz ise dinleyecek birisi var.

Seçeneğimiz yok! Ya gelişeceğiz, ya yok olup gideceğiz. Yok olmak derken, bir gün " Şu ilçenin Çatalca Mahallesi" olmak istemiyor isek, proje üreteceğiz, üretilen projeye ürün üreteceğiz, üretilecek ürüne tohum üreteceğiz. Ama mecburen üreteceğiz.