Hedef Türkiye’nin gelişmesine engel olmak
Tarih boyunca yaşadığımız coğrafya hainlerin, emperyalist güçlerin iştahını her zaman kabarmıştır. Dolayısıyla bu coğrafyada ecdadımız asırlardır terörle mücadele ettiler. Kimi zaman içerde, kimi zaman dışarda bu mücadele kıran kıran yaptılar. O kutlu ecdadın torunları bugünde teröre karşı mücadelesini her şeye rağmen takdire şayan bir şekilde devam ediyor, devam ettirecek...
Sanayi devriminden sonra masadaki oyun kartları tekrar karıldı ve oyun başladı. Ama bu oyun insani bütün duygulardan yoksun sadece madde ve güç üzerine oynanıyor.
Senaryolar hep aynı sadece oyuncular farklı. Bu devletler özgürlük, demokrasi, insan haklarını savunacağız diye bir masa etrafına toplandıklarında sonuç hiçte böyle olmuyor. Kan , vahşet, katliam...
Dün Çeçenistan'da, Filistin’de, Irak'ta bugün ise Suriye’de aynı senaryoyu görüyoruz. Neticesinde ise demokrasi adıyla işgal edilen ülke halkı ve yanı başındaki ülkeler hep zarar gördü, görüyor...
İnsanlık dramına sebep olan olaylar bizlerin vicdanlarını sızlatırken emperyalist güçler ise önüne koyduğu BOP projesini adım adım ilerletmenin sevinci ve mutluluğu içerisine girdiler.
Dört bir yandan etrafımızı saran emperyalist güçler ekonomi, sanayi, siyasi alanda Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini ve güçlü ülke olmasını engelliyorlar.
Bazen bunu ekonomi üzerinden kurlarla oynayarak, bazen savunma sanayi alanında üreten bilim adamlarını infaz ederek, bezende siyasi politikaları kullanarak yapıyorlar. Aselsan’da mühendislerin öldürülmesindeki en büyük sebep ise savunma sanayisinde Türkiye’yi engellemekti. Fakat şuan iha’lar, siha’lar ve geliştirilen çalışmalar geldiğimiz noktayı apaçık gösteriyor.
Bugün Suriye’de yapılan Barış Pınarı Harekatında insansız hava araçlarının önemini bir kez daha gördük, gurur duyduk..
Batılı ülkeler, gelişmiş ülkeler, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri, gelişmesine engel olmak için her zaman kendi kontrollerinde tutmak isterler. Savaş dönemleri dışında bu kontrol, genellikle darbe, anarşi, iç çatışma, borçlandırma, ekonomik krizlere yol açma, gerektiğinde ambargo uygulama gibi araçlarla sürekli gündemde tutulmuştur. Bunları hepsi de kasıtlı ve ülkeyi zayıflatmak ve bölmek için çıkarılmaktadır.
Terörün 1984 yılından bu yana ülkemize ekonomik maliyeti yaklaşık 400 milyar dolar civarındadır. 30 yıllık süreçte Türkiye’nin, kalkınmada ve halkın refahında kullanacağı kaynakları terörle mücadeleye ayıran devletimizin ekonomik gelişmesi adeta engellenmiştir.
Bugün de terör olayları devreye yeniden sokulmuştur. Terör olaylarına destek olan ülkeler ve niçin destek oldukları ortadadır.
Sıcak denizlere ve petrol bölgesine açılmak isteyen Rusya’da Suriye’ye yerleşmiş durumda. Tüm Hristiyan ve Yahudi alemi Ortadoğu’da Müslüman kanı döküyor.
Dün cihan harbinde aynı safta olanlar bugün Suriye’de yine aynı saftalar. Türkiye dün olduğu gibi bugünde tek başına mücadele etmektedir.
Tüm bunlara karşı bugün her zamankinden daha çok milli birlik, beraberlik ve dayanışma zamanıdır. Aksi takdirde ülkemize, vatanımıza, bayrağımıza el uzatmak isteyenlere fırsat vermiş oluruz.
Gün bir olma günüdür..
Gün kardeş olma günüdür..
Gün barış harekatında olan Mehmetçiklerimize dua etme günüdür..
Gün teröre karşı tek yumruk olma günüdür..