Bürokratlara selam olsun

Bir anne, bir çocuk, bin hüzün… Öncelikle özel bir çocuğa sahip olan bir annenin bürokratlara olan sitemini dile getirerek başlamak istedim.
Anne der ki; çocuğumla ilgili şüphe oluştuğunda ilk akla gelen rehabilitasyon merkezidir. Gidiyorum kapıda karşılanıyorum, en iyi şekilde ağırlanıyorum. Üstelik İstanbul’da sağlık raporu alamıyorum bana randevu alma zahmetin de bulunuyorlar. Normal de benim almam lazım hiçbir zorunlulukları yok bunun için. Bir de bakıyorum ki arabada refakatçı bile var her imkânı sunmuşlar bizim için. Edirne’ye kadar geldiler yetmedi, benimle tek tek bütün heyeti gezdiler yetmedi beni oğlumu birde öğlen yemeğine davet ettiler. Bu devirde kim kime böyle şeyler yapıyor ki. Bir personelleri benimle Ram’a geldi, evden aldı, rapor almaya gittik. Hiçbir kurumda bana böyle yardımcı olmadılar. Birde üstüne rapor olmadan eğitim almaya da başladı oğlum.
Randevu günü Ram’da çalışan personele sordum dedim rehabilitasyon merkezi Allah razı olsun bizimle çok ilgilendiler falan dememe kalmadı dalga ve alaycı bir tavırla onlar senin çocuğunun üzerinden para kazanıyorlar dedi. Tam bir hayal kırıklığı yaşadım.
Neyse çıktım o an ki şokla benle oğlum için kilometrelerce yol kat eden personele ve rehabilitasyona karşı bakışım değişti. Arabaya bindirdi benle oğlumu eve de bıraktı kibar bir dille haftaya rapor almak için gelicez dedi. Bir tezatlık vardı. Evde oturup düşündüm benim oğlumun böbreğini mi organlarını mı satacaklar diye. Eşimle paylaştım akşam eşim net bir tavırla hanım o insanlar bizim evladımız için uğraştılar bize de yardımcı oldular, eğitim de alacak devletimizde her şeyi karşılıyor deyince gönlüme su serpildi.
Şimdi bende buradan bazı bürokratlara sesleniyorum. Bir anne engelli bir çocuğuyla hastane hastane il il bu kadar dolaştırılır mı? Bir rapor için bu kadar kilometrelerce yola mecbur bırakılır mı?
Mesleğinizin, makamınızın ya da kim olduğunuzun bir önemi yok. İster doktor olun, ister öğretmen, isterseniz müdür ama bir gerçek var ki bu zalimliğe bir son vermelisiniz. Devlet o makamları size siz sorunları çözün diye verdi, sorun yaratın diye değil!
Gelen vatandaşın gerçekten size ihtiyacı olmasa ne işi var yanınızda. Kim hobi olarak bu kadar koşturmacayı göze alır. Gerçekten bir derdi var ki vatandaşın sizin çözümünüze ihtiyaç duyuyorlar.
Şu gerçeği artık herkes idrak etmeli. Vatandaşa karşı önce devlet sonra devletin tüm kolları sorumludur. Devleti devlet yapan millettir, millete saygı göstermeyen bir bürokratında gözümüzde pul kadar değeri olmaz.
Ya oturduğunuz makamların hakkını verin ya da terk edin.
Devlet adamı adil olmalıdır. Hak gözeten hak kollayan yeri geldiğinde sorumluluk alan olmalıdır. Unutmayınız ki devlet birdir devlet adil olursa güçlü olur. “Birileri haksızlık yapmasada haksızlığa sessiz kalırsa onlarda dilsiz şeytan gibidir.” demiş Hz. Ali. Bunun bilincinde olmak, emin olun bize bir şey kaybettirmez, kazandırır.