Eğitime darbe var!
Yıllar su gibi akıp geçiyor. Ne Cumhurbaşkanları gelip gidiyor, kaç hükümet saltanat sürüyor kimi sağcı kimi solcu… Lakin bir kaç durum var ki çok can sıkıcı. Hangi hükümet geldi ise sanki yemin etmiş bu milleti cahil bırakmaya… Gelen vurdu giden vurdu eğitime ve hayata darbe var darbe. Bunu söylemek için fazla şey bilmeye gerek yok. Bakın bakalım kaç bilim adamı var son yıllarda ülkemizde yetişen ya da üstün başarı belgesi alan kaç üniversiteli gencimiz var. Sağlam kafanın sağlam vücutta bulunabilmesi için hangi organik tohumları yetiştirebiliyoruz.
Neden başaramadık? Ya da başarıyı yakaladığımız dönemleri neden devam ettiremedik?
Bu soruların cevabını bulabilmek ve bugünkü eğitim sistemini daha iyi anlayabilmek için, ülkemizde uygulanan eğitim sisteminin geçirdiği evrimi bilmek gerekir. Hangi MEB Bakanı geldiyse kafasına göre eğitim sistemini değiştirdi. Tabi ki bizde isteriz iyi yönde gelişim sağlansın ama çocuklarımızın kafası karman çorman oldu.
Bir tane sağlıklı beslenecekleri doğal ürün kalmadı. Nasıl bu kafalar çalışsın. Alçak İsrail tohumlarından olsa gerek artık hangi çocuğumuz evladımızın geleceği teminat altında ne teminatı ipotek edilmiş hem gelecekleri hem de bu günü… Doğal süt yok, yoğurt, peynir, zeytin ekmek ve buğday her şey İsrail olmuş kaç senedir bir tane doğal domates kim yedi?
Gerçekten biz çocuklarımız için ne yapıyoruz merak ediyorum. Ülkemizin geleceği olan çocuklara sahip çıkmak devletin görevidir. Eğitimci işini düzgün yapsa, çiftçi işini düzgün yapsa devlet işini iyi yaparsa sıkıntıların hepsi kökten çözülür. Biz vatandaş olarak devlete karşı görevimizi düzenli olarak yapıyoruz. Kaç devlet hükümet yıkılmış yerine bir yenisi kurulmuş ama bu millet hep biat etmiş devleti başına taç etmiş. Bizim milletimiz gibi bir insan daha yok dünyada ama dönüp bakıyoruz ki kandırılan hep bizim milletimiz olmuş.
Aziz milletimizin milli olmaya millileşmeye ihtiyacı var. Üretime tarıma ihtiyacı var. Nerde görülmüş üretmeden tüketmek. Tabi bunların yolu da iyi ve kaliteli bir eğitimden geçiyor.
Bu dengeyi sağlayacak olansa gene devlet. Lakin şöyle bir hal var; kaliteyi geçtim alt üst orta kesim öğrenci diye bir ayrım var.
Millet size makam mevki mazbata veriyor yanılgıya kapılmayın milletvekili olduktan sonra 90 derece değişmeyin. Güçlü bir TÜRKİYE için rota belli. Herkes vazifesini başarıyla tamamlayacak, kimse gelip geçeceği bir koltuk için böyle sevdalara kapılmayacak. Millet nasıl devletini başına taç ediyorsa onlarda milleti taç edecek. Bakın o zaman işler nasıl rayına giriyor.
Herkes elini taşın altına koysun. Vakit bu vakittir.