Benim adım Osman!
Benim karanlık bir dünyam var, canım babamın ne kadar yakışıklı olduğunu keşke bir kez görebilsem annemi görmek istiyorum beni dokuz ay karnında taşıyan dünyalar güzeli annemi... Teni, rengi, yüzü nasıl çok merak ediyorum. Kardeşlerim ve akrabalarım hepsini merak ediyorum. Her akşam Allahıma dualar ediyorum bir kere görsem yeter bana diye. He birde okulum var, benimle aynı kaderi paylaşan 5 tanıdığım arkadaşlarım var. Onlarda beni görmüyormuş, öğrenince çok üzüldüm. Onları görsem bir kere çok mutlu olurdum, hatta birlikte çılgınca ve dünyayı güzelleştiren şeyler yapabilirdik. Ama kader işte...
********
Ben Celebral Palsyli bir çocuğum, küçük bir evimiz var. Annem, babam ve 3 kardeşim ile birlikte yaşıyorum. Babam her sabah gelir, aslan oğlum “seni seviyorum” der. Öper koklar beni işe öyle gider. Annemin çilesi işte bundan sonra sonra başlar, bana kahvaltı yaptırmak için saatlerce uğraşır. Çünkü ben zor bir çocuğum, ben bunu biliyorum, annem çok üzülüyor halime ama isyan etmiyor. Bütün gücünle sarıp sarmalayıp taşıyor beni omuzlarında...Her seferinde benim canımı oğlumdan önce al, ellerimi alıp oğluma ayaklarımı alın oğluma verin diyor Ayşe Teyzeme... Bir ihtiyacım olduğunda bazen seslenmek istiyorum anneme ama olmuyor sadece belli olmayan anlaşılmayan sesler çıkarıyorum. Komşunun oğlu geliyor bazen anneme diyor; “Umut abinin neyi var” diyor ve annemin hemen gözleri doluyor, hıçkırık sarıyor bir süre sonra cevap veriyor, abin hasta diyor. Komşunun oğlu Mehmet, Umut abi ne zaman iyleşecek iyleşsin de beraber top oynayalım dedi. O, an annemim halini asla unutamam ve bende ayağa kalkmak istedim ama ne yaptımsa kalkamadım sadece sesler çıkarabildim kalkıp anneme sarılmak istedim işte anne bende yürüyorum demek istedim.
********
Sessiz bir dünyam var. Ne duyarım ne de konuşurum. Evde otururken de hiçbir ses duymuyorum, bu dünya çok sessiz ve garip bir yer... Herkes benim sanıyordum ama öğrendim sonraları öyle olmadığını..
Kardeşimle el işaretleri ile anlaşmaya çalışıyorum. Keşke bende duysam diyorum çünkü okuma yazmayı öğrendim, okudum, bende konuşmak istiyorum. Konuşmak çok güzel biz arkadaşlar mesajlaşıyoruz hepimizin en büyük hayali birgün konuşmak. Sabah abim işe gidince yolcu ederiz hep keşke bende çalışabilsem diyorum ama kimse beni işe almadı. Annem kaç yere götürdü olmadı işte sizi duymamak sizinle konuşmamak benim tercihim değil ki. Hatta inanır mısınız komşunun kızına aşık olmuştum bikere, onu sevdiğimi bile hiç söyleyemedim.
**********
Benim adım Osman Down Sendorumu nedir bilir misiniz? Ben hayat doluyum, sevecen, şakacı konuşkan ve sosyal bir çocuğum. Hayatı hep olumsuz görenlerden değilim. Çok arkadaşım yok ama iyi dostlarım var. Okula gidiyorum mesela her hafta oranın patronuyla ortak sayılırız. Mütfiş bir masam var orada. Çok severler beni, bende onları ama Kadir denen bir arkadaşım var anlaşamıyoruz pek onunla. Nedendir bilmiyorum da... Okula gelirim ama derse girmemek için bin takla atarım. Odama kaçarım mesela, ortağımı seviyorum çünkü. Tabi öğretmenimden kaçmak mümkün mü derseniz, asla! Kaçabildiğim zamanlarda ortağımla halay çekiyoruz. Evet evet o bildiğinizden. Hatta sıksıkta zeybek oynarız. O da benimle aynı mutluluk kafasında biri. Ah canım ortağım beni ne denli düşünür bir bilseniz. Ara sıra televizyon programlarına bile gidiyoruz. Kendimi orda görünce inanılmaz mutlu oluyorum. Çünkü herkesi sevdiğim gibi kendimi de çok seviyorum.
Benim adım Osman sadece beni seveni değil herkesi severim. Neden mi çünkü down demek + 1 kromozon demek. Ama biz böyle çok mutluyuz. Oley yaşasın ortağım. Ama Kadir yok mu Kadir, Ah Kadir!